Z kuşağı “hap bilgi” peşinde. Teknolojinin sağladığı kolaycılık onların detaylarla fazla ilgilenmemesine yol açıyor. Oysa çok defa Goethe'nin Faust romanında ifade edildiği gibi 'şeytan ayrıntıda gizlidir'. Bazı konuları anlamak, bazı önemli kararları verebilmek detaylı ve çok boyutlu düşünmeyi, sabırlı analizler yapmayı gerekir. Oysaki bu kuşak bireyleri ayrıntıyı ve uzun süreli düşünmeyi çok fazla sevmiyor. Haklı olabilirler, çünkü kendilerinden önceki kuşaklardan çok daha fazla gündelik uyarı bombardımanı altındalar. Dijital devrim nedeniyle hem kendilerine ulaşım kolay hem de çevreyle iletişimleri çok fazla ve karmaşık. Bu nedenle belli bir konuya konsantre olmaları zorlaşıyor. Dikkatleri çok çabuk dağılıyor. Sınav başarısı için zihin çevikliğini artırıcı yöntemlere başvuruyorlar. Mental doping yöntemleri bu kuşak gençler arasında daha fazla itibar görüyor. Ayrıca dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı önceki kuşakların gençlerine göre daha yaygın. Önceki kuşaklar kadar sigara ve alkol düşkünlükleri fazla olmasa da internet, sosyal medya ve oyun bağımlılığı oldukça sık görülüyor ve giderek artıyor. Bütün bunlar onlara avantaj sağladığı düşünülen dijital devrimin önemli yan etkileri arasında.
Bizimle hemen hemen aynı beyin yapısına ve vücut fizyolojisine sahip atalarımız yaklaşık 15 bin yıldır dünyada. Bu 5 milyar yıla yaklaşan dünya hayatında oldukça küçük bir zaman dilimi. Bu küçücük zaman diliminde insan avcı-toplayıcı dönem ile yerleşik bir hayat tarzına geçti. Ardından hayvanların evcilleştirilmesini izleyerek tarım devrimi oluştu. Tarım devrimi yaşam tarzında çok büyük bir değişimi de beraberinde getirdi. İnsanların bu değişime ayak uydurması kolay olmadı. Belki hala buna ayak uydurmaya çalışıyoruz. On sekizinci yüzyılda başlayan sanayi devrimi iletişim, ulaşım ve konforda önemli gelişmelere yol açarken sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda birçok sorunu da beraberinde getirdi. Bu büyük değişimi izleyen birinci ve ikinci dünya savaşları insan yaşamına ciddi zararlar verdi. İnsan hem tarım hem de sanayi devriminin getirilerinden yararlanırken yol açtığı sorunlarla da uğraşmak zorunda kaldı. Aynı şey dijital devrim için de geçerli. Henüz başlarında olduğumuz dijital gelişmelerin getirileri kadar zararları da olacak. Önceki değişimlerde olduğu gibi gelişmeleri doğru anlayan ve iyi analiz edenler daha iyi uyum sağlayarak hem konforunu hem de kazancını artırırken bundan olumsuz etkilenen ve kurban olan yığınlar da görülecek.
Z kuşağı için dijital devrim bir avantaj gibi görünse de ciddi dezavantajlar da içeriyor. Bunları iyi okumak ve analiz etmek zorundalar. Z kuşağının kendi geleceğini kurması ve sisteme daha iyi uyum sağlaması için içi boş özgüven yanılgısından vaz geçerek kendini yetiştirmek üzere emek sarf etmeye hazır olması şart. Yoksa Covid-19’un getirdiği ekonomik sorunlarla daha da ağırlaşan koşullarda birilerinin dediği gibi , “kayıp kuşak” olma riski yüksek. Z kuşağı bütünüyle çok özel bir kuşak değil. İçlerinde her kuşakta olduğu kadar çok özel kişiler de var. Her kuşak kendi devrinde bugünkü Z’lere benzer sorunlar da yaşadı, içlerinden çok kötüler de çıktı sorunlara çözüm getiren dâhiler de. Ebeveynler yanılgıyı bırakıp ya da uykudan uyanıp Z kuşağının ayağını yere basmasına yardımcı olsa hem çocuklar hem de toplum için çok daha iyi olacak.
……………
Prof. Dr. İsmail Tayfun Uzbay Kimdir?
1982 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATA) Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı’nda 1992 yılında doktorasını tamamladı. Aynı bölümde 1995 yılında doçent, 2003 yılında profesör unvanını aldı. 1997-1999 yılları arasında ABD’de, University of North Texas ve İtalya’da University of Cagliari’de araştırıcı öğretim üyesi olarak çalıştı. 2003-2011 yılları arasında GATA Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı, 2011-2013 yılları arasında GATA Yüksek Bilim Konseyi üyesi olarak görev yaptı. 2003-2012 yılları arasında TÜBİTAK Ulakbim Türk Tıp Dizini Kurulu üyeliği ve 2004-2012 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Madde Bağımlılığı Tedavi Usulleri Bilim Komisyonu üyeliği görevlerini yürüttü. 2007-2016 yılları arası Türk Eczacıları Birliği (TEB), Eczacılık Akademisi Bilim Kurulu Üyesi, 2016-2019 yılları arasında Eczacılık Akademisi Başkanlığı görevini yürütmüştür. Halen T.C. Üsküdar Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dâhili Bilimler Bölüm Başkanıdır. Ayrıca Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (NPFUAM) müdürlüğü ve Rektör Danışmanlığı görevlerini de yürütmektedir. 43. Dönem (2021-2023) TEB Merkez Heyeti Üyesidir.
Kaynakça:
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Celal_%C5%9Eahin_ (son erişim tarihi 18 Aralık 2021).
[2] Uzbay, T. Mental doping yakında bir halk sağlığı problemi haline gelebilir. Doz, Ankara Eczacı Odası Yayın Organı, 24: 28-29,
2019.
[3] Güçlü A, Z kuşağı kayıp kuşak mı? 11 Mayıs 2021 Milliyet Gazetesi Köşe yazısı.
[4] Tarhan N, Doğru bir politika üretemezsek Z kuşağı kayıp kuşak olacak. 02 Eylül 2020, https://uskudar.edu.tr/tr/icerik/5664/dogru-bir-politika-uretemezsek-z-kusagi-kayip-kusak-olacak_ (son erişim tarihi 21 Aralık 2021).
Çok başarılı bir içerik, böyle içerikleri daha fazla görmek istiyoruz
Z kuşağı bu kafa ve bu durumlarla bir arpa boyu yol alamayacak :( nereden biliyorsun diye sormayın...
İlerleyemez. Zaten gelecek 30 senesi heba oldu. Ted konuşmama katıldığınız için teşekkürler