Kitaplarını tükettik, filmleri, dizileri, oyunları, müzikleri derken Orta Dünya'ya dair ne varsa silip süpürdük. Bir de bu efsanevi dünyayı yaratan yazara odaklanıp J.R.R. Tolkien'ı keşfe çıkalım. 👇Kaynak: 1, 2Babası Arthur Reuel Tolkien, Güney Afrika'daki bir İngiliz bankasının şubesinde çalışıyordu ve John Ronald Reuel Tolkien, 3 Ocak 1892'de Bloemfontein'de dünyaya geldi.Ronald ismi Tolkien’in annesi Mabel tarafından seçildi.Mabel 1895'te oğullarıyla birlikte İngiltere'ye taşındı. Arthur, Tolkien ailesine katılamadan 1896 yılının başlarında romatizmal ateşten öldü. Mabel, insülinin keşfinden önce ölümcül bir durum olan diyabetten öldüğü 1904 yılına kadar oğullarını tek başına büyüttü. Tolkien bu sırada 12 yaşındaydı.Tolkien'in annesi onun ilk öğretmeniydi. Tolkien'i daha okula başlamadan Latincenin temelleriyle tanıştırdığında, ömür boyu sürecek dil tutkusu da ateşlenmiş oldu. Ayrıca botanik dersleri vererek Tolkien'in bitkilere olan ilgisini de besledi.Tolkien'in kuzenleri Mary ve Marjorie Incledon, temelde hayvan isimlerine dayanan ve Tolkien'i eğlendiren Animalic adlı bir dil icat etmişlerdi. Daha sonraları Mary ve Tolkien, Nevbosh adında daha sofistike bir dil icat ettiler.Yazar, Macbeth'teki ormanın tepeye yürümesinin sadece retorik olmasından dolayı hayal kırıklığına uğrar ve ağaçların gerçekten savaşa yürüdüğü bir ortam yaratma isteğini gerçeğe dönüştürerek Ağaçsakal’ yaratır.Tolkien 16, Edith Bratt ise 19 yaşındayken tanıştılar. Aralarındaki arkadaşlık zamanla aşka dönüştü. Ancak Tolkien'in vasisi Peder Francis bu ilişkiyi onaylamıyor ve Tolkien'in okuluna odaklanmasında ısrar ediyordu. Sonunda reşit olana kadar onu görmesini ya da onunla yazışmasını yasakladı. Peder Francis'in kendisine ve kardeşine karşı nezaketi göz önüne alındığında Tolkien'in bu emre itaat etmemesi mümkün değildi. Tolkien ve Edith üç yıl boyunca ayrı kaldılar. Tolkien reşit olduktan hemen sonra Edith'i aradı ve ona evlenme teklif etti. Edith daha önceki bir nişanını bozarak teklifi kabul etti. Tolkien Birinci Dünya Savaşı için askere çağrılmadan kısa bir süre önce Peder Francis'in onayıyla evlendiler. Evlilik hayatları günlük sürtüşmelerle geçse de Tolkien ve Edith, Edith'in 1971'deki ölümüne kadar birbirlerine sadık kaldılar.Tolkien, arkadaşlıklarına değer verirdi. King Edward's School'a devam ederken Tolkien, Christopher Wiseman, Robert Gilson ve Geoffrey Bache Smith ile birlikte bir kulüp kurdular: Çay Kulübü ve Barrovian Topluluğu. Latince, Yunanca ve çay içme sevgisi onları bir araya getirdi ve bu birliktelik Tolkien'in gençliğindeki entelektüel gelişiminin büyük bir bölümünü oluşturdu. Üniversitede hem öğrenci hem de öğretmen olarak birçok kulüp kurdu.Tolkien, 1916'da Fransa'daki cepheye gönderildi. Siper savaşının dehşetini ilk elden yaşadı ama yara almadan kurtuldu. Sonunda siper hummasına yakalanınca İngiltere'ye geri gönderildi ve savaşın geri kalan süresinin çoğunda rahatsızlandı. Savaşın Tolkien üzerinde derin bir etkisi oldu. Okuldaki kulüp arkadaşlarından biri hariç hepsini kaybetti. Sadece Tolkien ve Christopher Wiseman savaştan sonra tekrar bir araya geldi.Tolkien'in savaştan sonraki ilk sivil işi Oxford İngilizce sözlüğüydü ve burada warm, wasp, water, wick ve winter kelimelerinin etimolojisini araştırmaya başladı. Akademik kariyerine devam etmek için 1920'de ayrıldı.J.R.R. Tolkien, modern fantastik edebiyatın babası olarak tanınsa da yalnızca bir yazar değildi, aynı zamanda Eski İngiliz ve Eski İskandinav edebiyatları konusunda uzmandı. 1925 ile 1959 yılları arasında bu konuda Oxford Üniversitesi'nde dersler vermiş, yorulmak bilmeyen bir öğretmen olarak tanınmıştır. Sözleşmesi yılda 36 ders anlatmasını şart koşsa da bu sayıyı 70 ila 136 arasına çıkarmıştır. Amfi derslerinde sıradan bir akademisyenden çok sahne alan bir sanatçı edasıyla hareket ederdi.1917 yılına gelindiğinde Tolkien, büyük bir karmaşıklık derecesinde icat ettiği bir elf dili olan Quenya'yı geliştirmişti. Ondan da Sinadrin adını verdiği başka bir elf dili ortaya çıkarmıştı. İcat ettiği dillerin gerçekten canlı olabilmesi için dillerin bir tarihe ihtiyacı vardı. Tolkien'in icat ettiği dillerin yaşantısını ortaya çıkarma arayışı ve İngiltere için bir mitoloji yaratma tutkusu Silmarillion'un ortaya çıkmasına neden oldu.Tolkien için fantastik kurgu yazmak bir hobi olmanın ötesine geçmiyordu. Aslında en çok değer verdiği çalışmaları, Eski İngilizce üzerine olan akademik yazılarıydı. Beowulf hakkındaki yorumları, Sir Gawain ve Yeşil Şövalye'nin modern çevirisi gibi eserleri onun için önemliydi.Öğrencilerden biri sınav kağıtlarından birini, üzerinde hiçbir yazı olmadan Tolkien’in önüne bırakmıştı ve Tolkien kağıda o ünlü kitap girişini yazdı: 'Yerdeki bir delikte bir hobbit yaşarmış.'Tolkien, yarattığı tüm kurgusal varlıklar arasında kendini en çok hobbitlerle özdeşleşmiştir. “Ben aslında bir hobbitim, boyutum hariç. Bahçeleri, ağaçları ve işlenmemiş tarım arazilerini severim, pipo içerim ve sade yemekleri severim ama Fransız yemeklerinden nefret ederim. Bu sıkıcı günlerde süslü yelekleri severim ve hatta giymeye cesaret ederim. Mantarları severim, çok basit bir mizah anlayışım vardır. Geç yatar ve geç kalkarım. Fazla seyahat etmem.”Tolkien, Hobbit'in devamını yazmaya başladığında Bilbo'nun yeğenine, çocuklarının sahip olduğu oyuncak koala ayısı ailesinden esinlenerek Bingo adını vermişti ancak yazım ilerledikçe ve “Yüzüklerin Efendisi” daha karanlık bir ton kazandıkça, Bingo’nun ismi Frodo oldu.Tolkien, yazdığı kitapların popülerliğine oldukça şaşkındı. Kendi mitolojik evrenini oluşturma çabasının sadece bir kısmını oluşturan 'Hobbit' ve 'Yüzüklerin Efendisi' kitaplarına gösterilen ilgiyi anlamakta zorlanıyordu. Kitaplarına olan bu ilgiye karşın, kendisi eserlerinin yeterince destansı olmadığını düşünüyor ve uyarlamaları eleştiriyordu. Eğer bugün hayatta olsaydı, Legolas kostümüyle dolaşan ya da kendini bir Elf'e dönüştüren hayranlarına muhtemelen şaşkınlıkla bakardı.Tolkien, Eski Cermen dillerine olan ilgisi nedeniyle Nazilerin dikkatini çekti ancak yazar, Nazizm’den ve özellikle Hitler’den nefret ediyordu. Alman yayınevlerinin ırkçı politikalarını reddetti ve Hobbit’in Almancaya çevrilip çevrilmemesi konusunda ciddi tereddütler yaşadı.Tolkien'in birçok eseri, oğlu Christopher Tolkien tarafından ölümünden sonra düzenlenip yayımlanmıştır. Bu eserler arasında 'Silmarillion', 'Orta Dünya Tarihi' ve 'Beren ile Luthien' gibi başyapıtlar bulunmaktadır.
Muhtemelen daha önem verdiği eserlerinin öne çıkmasını beklediğindendir