Korkularla yüzleşmek, onların üzerine gitmek bize öğretilen hayat pratiklerinin ilk sıralarında yer alıyor. Ancak karanlık korkusu, yalnızlık korkusu, kapalı alan korkusu, v.b fobilerle mücadele etmede olumlu sonuçlar veren bir uygulamayı, ölüm korkusuna, canlı bomba korkusuna, terörist saldırı korkusuna nasıl adapte edeceğiz? Edemeyeceğiz, işte aslı kötü ve korkutucu tarafı bu.
Size terörün neye hizmet ettiğinden, ne kadar kötü olduğundan falan bahsetmeyeceğim, zira bu ülkede yaşayan herkes bunu yıllardır tecrübe ediyor maalesef. Ben size bu korkuyla yaşamak zorunda olmanın üzerimizdeki etkilerinden dem vuracağım.
Açıkçası hiçbir terörist, hiçbir canlı bomba yada hiçbir eylemci beni korkutamaz. İstiklal Marşı bile KORKMA diye başlayan Türk milletine KORKMAK yakışmaz! Zaten öleceksek bu alnımıza yazılmıştır. Ha bir terör saldırısında ölmüşüz, ha başka bir vesile ile... Vaktimiz dolduysa bunu hiçbir şey engelleyemez. Orhan Veli'nin dediği gibi, "Ölüm Allah'ın emri. Ayrılık olmasaydı."
küfür etmek istiyorum bolca küfür ama içim yine rahat etmeyecek iyice kafayı yedim anca ağlayıp duruyorum geriliyorum kafamdan senaryolar yazıyorum buna sebep olanların Allah bin türlü belasını versin amin
ben bu olaylardan sonra burdaki bir kısmını yaptım ama en önemlisi hiç kimse ölümün nerde geleceğini bilmez bileceği tek şey hayatını yaşamak o seni bulana kadar...