Diğer yandan Uysal, gençlerin aldıkları eğitim ile işgücü piyasası beklentilerinin birbirini karşılamaması anlamına gelen 'vasıf uyumsuzluğunu' ölçmenin zor olduğunu da vurguluyor:
'Bizim vasıf uyumsuzluğunu ölçmemiz için mezun olunan bölümler neler, iş aranan bölümler hangileri, görebilmemiz gerek. Üniversitelerde yeni açılan bölümler neler olmalı çok zor bir soru ve devlet tarafından çok ayrıntılı bir planlama gerektirir.
'Sonuçta siz bugün bu insanları eğitiyorsunuz ve işgücü piyasasına 25 yaşında giriyorlar. Daha sonra 65 yaşına kadar 40 yıl içerisinde meslekler nasıl değişecek, teknoloji nasıl değişecek, buna göre bir öngörü gerekiyor ki eğitim ayarlanabilsin.'
Uysal'ın, 'Türkiye'de genç işsizliği bir türlü çözülemeyen bir düğüm haline mi geldi?' sorumuza yanıtı ise şu oluyor:
'Genç işsizliği, eğitimin zayıflığı, kadının iş gücü piyasasından uzak durması, bu gibi konular bizim mikro dediğimiz sorunlar. Biz Türkiye'nin makro sorunlarını küçültebildiğimiz ölçüde mikro sorunlarla ilgilenebiliyoruz.
'Başka dengesizlikler ortaya çıktığında bunlar biraz göz ardı edilebiliyor. Yapısal sorunlar ve yapısal reformlar dediğimiz aslında bu. Makroekonomik dengesizlik hissi olmadığında mikro sorunları ele alabiliyoruz.'
sorun üniversite eğitimi değil, 17-18 yaşında gencin niteliksiz olarak liseden mezun olması. 12 yılda çalışma hayatına dair hiç bir bilgi birikimi edinemeyen genç mecbur üniversite okuyor belki orada bir şey öğrenirim diye. üniversiteye talep artınca da dağa taşa üniversite açılıyor. bu şekilde üniversiteye giden yüzbinlerce kişi mezun oldu ve okudukları dal ne ise ona uygun iş bekliyor ama bulamıyor. eğer 12 yılda çocuğu bir baltaya sap olabilecek hale getiren bir eğitim sistemimiz olursa bilim adamı akademisyen doktor mühendis öğretmen olacağım diyenler dışında kimse üniversite diye tutturmaz. bu anlamda mesleki eğitim çok önemli. anadolu liseleri yerine her yere teknik meslek kız meslek sanat okulu spor lisesi tarım hayvancılık eğitimi veren okullar açılmalı. üniversiteye hazırlık için fen, sosyal ve anadolu liseleri tüm okullar içinde %10 olsa yeter. gençler üniversiteye gitmese de kabiliyetlerinin onu meslek sahibi yapabileceğini bilirse gelecek kaygısı taşımaz.
"işsizlik yok, iş begenmeme var bunlarda abd ve fetöye çalışanlar" gibisinden açıklama beklerdim açıkcası
"Üniversite mezun sayısı ve iş talebi uyumsuz" Çünkü bölümleri açıyorsunuz, ama ortada sektörleri yok. Kabahat üniversite ya da bölüm çokluğunda veya okuyan insanlarda değil. Kabahat, kısıtlı sayıda, 3-4 tane sektörle ülkeyi döndürmeye çalışanlarda. Bazı işlerde de kabahat iş verende. Kalifiye adam yaramıyor bazılarına. "Okumuş adama çok para vermek lazım, alayım okumamış birini de 3 kuruşa çalıştırıp rahatça ezeyim" diyen, azımsanamayacak kadar çok insan var. Hatta o "iş beğenmiyorlar" denilen grup da, genelde bu yüzden iş beğenmiyor. Oku, dirsek çürüt, kafa patlat...Bir iş için gir, her işi sen yap, ama tek kişilik maaş al vesaire...Aman saymakla bitmez. Neresinden tutup düzelteceksin ki?