'Tosun Paşa'ya alelade bir fil muamelesi yapmak ayıp olur... Çöllerin üzerinden Yeşil Vadi'ye ulaşmak isteyen iki ailenin kavgaları ve bunu Kahire ile çözme arzuları... Uşak-çalışan ilişkileri, paşa-yaver ilişkileri ve Yeşil Vadi uğruna telef olma hikayeleri...
İşte, görünce dayanamayıp en azından birazını yine ve yeniden izlediğimiz ve Kemal Sunal'ı her defasında bir kez daha saygıyla andığımız o efsane filmden aklımıza kazınan replikler...
- Sen yatıyorsun haa... Hem de babamın yatağında!
- Eveeet...
- Hem de babamın yatağında!
- Ben de ananın yatağı demedim ki...
- Seferogullarını gördüm...
- Nerde!
- Nerde mi... rüyamda. Hayırdır inşallah bi rüya gördüm de...
- Eee anlat anlat...
- Hainler...
- Şerefsizler...
- Su uyur Seferoğulları uyumaz!
- Tencere yuvarlanmış seninki benden kara...
- Nasıl oldu bilmiyorum, birden birbirimize giriverdik!
- Niye girdiniz? Birbirinizi görmediniz mi?
- Hani ulan su? Ben sana su küpünü al demedim mi?
- Küpü al dedin aldım, içine su koy demedin ki...
- Hani develer vardı ya...
- Evet!
- Nerde?
- Nerde ulan develer?
- İşte ben de onu soruyorum, nerde?
- Bırakın, tutmayın beni!
- Bırakın, tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin...
o kurnadan bu kurnaya çirkef sıçramış
o kurnadan bu kurnaya çirkef sıçramış
kırk beş yaşında adile de hanım pek de kartlaşmış
kırk beş yaşında da adile de hanım pek de kartlaşmış
sizden ala çirkef olmaz bey kızı size kalmaz
sizden ala çirkef olmaz bey kızı size kalmaz
hadi ordan rukiye de hanım ağzını yırtarım (hop hop hop)
haydi oradan rukiye de hanım ağzını yırtarım
- Yav şimdi de beni, eniştesi sanıyor... Çok hıyar herif bu senin baban yav!
- Yalnız paşa olmak öyle pek kolay değil!
- Yok canım...
- Paşa dediğin sert bakışlı, dik, mağrur, yiğit, atılgandır, gözleri ateş saçar!
- Lütfü Bey, ben hepsini yapıyorum da, gözlerimden ateş çıkartamıyorum. O nasıl oluyor acaba?
- Ben sevmedim bu paşa oyununu, yine Şaban olucam.
- Olmaz, Şaban öldü!
- Yok canım, ne zaman öldüm? Vah vah... Ben çok iyi adamdım ya...
Allah, allah, baban beni babası sanıyordu ya! Bugün aptallığın üzerinde Lütfü...
- Lütfücümi ne diyeceğim ben?
- Merhaba.
- Merhaba Lütfücüğüm. Peki, askerlere ne diyeceğim?
- Merhaba ulan, merhaba!
- MERHABA ULAN ASKERLER!
- Bana karşı göstermiş olduğunuz...
- Bana karşı göstermiş olduğunuz... ne gösterdiler?
- Öyle değil
- Öyle değil!
- Sersem herif! bana karşı göstermiş olduğunuz ilgiden...
- Sersem herifler bana karşı göstermiş olduğunuz ilgiden...
- Kes artık rezil olduk!
- Kesin artık, rezil oldunuz. eşşoğlu eşekler, bir sürü namussuz, ırz düşmanları... öff yeter be, artık içelim... çok iyi konuştum ama!
- Kalk, Leyla gidiyor!
- Nereye gidiyor?
- Elden gidiyor! Sen burda yatarken, Suphi Leyla'nın gönlünü çalıyor, kız elden gidiyor!
- Hırkıs Suphi!
- Leyla ile konuş, beni metet, öyle şeyler söyle ki bana aşık olsun.
- Sana mı?
- Evet bana.
- Du bi bakiym... kalk ayağa... alıcı gözüyle bi bakiym.... yav bu hıyar surata kızı aşık etmek çok zor ama, bi deniyecem.
- Leyla, sana bi şiir yazdım okuyayım mı?
- Okuyun paşam...
- Aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir en sevdiğim tatlı kazandibidir.
Leyla sev beni sokma müşküle gel kaşık atalım iki tabak keşküle...
- Yauvv bu herif beni yer!
- Hiç korkma, yalnız kaz kanadına dikkat et!
- Neyine dikkat edecem?
- Kaz kanadına oğlum!!
- A a ! suphi nin kanadı mı var?
- Yürü !!!
- Suphi oğlum kanadın nerde?