Tüm hayatları bu barakalar ve kayıklarda geçiyor.Balıkçılık yapıyor ve ancak karınlarını doyuracak kadarını avlıyorlar. Bunu da olta ve ağ kullanmak yerine genellikle zıpkınla dalarak yapıyorlar.Tahtadan oyulmuş ve önüne cam konulmuş gözlükleri ile 25-30 metrelere iniyor ve gariptir, dipte yüzmüyor, yürüyorlar. Suyunkaldırma gücü sanki onlar için geçerli değil…BBC tarafından hazırlanmış bir belgeselleri de var. Sulbin oradan tanınıyor...Medeniyetle olan tek bağlantıları, küçük kayıklarının motorları için kilometrelerce uzaktaki kente gidip benzin almaktan ibaret.Hastalıkların bile çoğunu bilmiyorlar.Fotoğraflar ve daha fazlası için Rehahn'ın web sitesini buradan takip edebilirsiniz.