Prof. Dr. Celal Şengör, Tuhaf Dergisi'ne verdiği röportajında yurt dışına gitmek isteyip geri dönmek istemeyen gençler için konuştu. 'Gitmeli mi? Kalmalı mı?' sorunsalına kendi tecrübesi ve düşünceleriyle yanıt verdi. Aklında soru işareti olanların kendine bir şeyler çıkaracağını düşündüğümüz bu röportajı gelin birlikte inceleyelim.
Ben bu adama yıllar önce uzun uzun mailler atmıştım. Sağolsun çok güzel cevaplar attı. Ben bu ülkeden vazgeçmem tarzında cümleler kurmuştu. Severim kendisini ancak olaya, Celal Şengör'ün çok zengin bir ailede doğan çok saygın ve zeki bir kişi olduğunu bilerek bakın ilk olarak. Böyle insanlar dünyanın her tarafında saygı görürler. Sizin gibi metrobüse binmez, özel şoförleriyle giderler her yere. Üniversitelerde özel odaları, yalıları, evleri vardır tüm dünyada. Böyle olsanız siz de İstanbul'da yaşarsınız. Ancak, kusura bakma Celal. Her ülkede cahil insan var demekle olmuyor bu işler. Yaya geçidinde yol vermedi hanzonun teki. Sonra da "önüne bak arabayla geliyom görmüyon mu *****" dedi. Sıktım yumruğumu beynini akıtacağım asfalta kararlıyım, tak diye çekti demir levyeyi. Bizi ayırmaya çalışırlarken ana avrat küfür sallıyor. Benim dilim el vermiyor kaç yaşında adama küfür etmeye. Bir hafta olmadı ben bunu yaşayalı. Sırf bunu yaşamamak için uzay boşluğunda bile yaşarım ben birader.
B*k gibi tespitler. Neymiş kendimiz çözmeliymişiz çevreyi nasıl kullandığımıza bakmalıymışız... Ulan çocukları açken oy verdiği adamın 3. sarayını yaptırmasına "itibarda tasarruf olmaz yakışır reisime" diye bahseden kişiyi nasıl düzelteyim? İmkanım olsa da böyle "prof."lardan kurtulsam...
Celal Şengör'ün sorunlarından birisi de halka inememesi. Lütfen böyle tespitler yapmayı bıraksın. Biz seni seviyoruz Celal Hoca bize bilimi sevdirdin ama şöyle bir gerçek var ki milyonlarca genç ve öğrenci bu ülkenin dibini gördü ve görüyor. Paraları olsa 1 dakika durmazlar. Keşke ilk önce nasıl bir hayat yaşadıklarını sorsan ve sonra bunu söylesen.