Bunlar olduğunda içimiz hafif bi' buruluyor, 0.3 saniyeliğine depresyona girip çıkıyoruz.Kendinizi yenilemek ve güzel hissetmek için berbere/kuaföre gidersiniz ama kesilip yere düşen saçlarınıza hafiften içiniz gider.Gazetenin en arkasında tam sayfa reklam görünce şöyle hafif bi üzülmüyor musun? Bence üzülüyorsun.Seçimler bitmiştir, fakat afişler hala yerli yerindedir. Hele desteklediğin kaybeden adayın afişini görürsen daha çok hüzün verir.Yavaş yavaş parazit girer yayına, artık radyoyu kapatma vakti gelmiştir...Sanki geri dönmeyecekmişsin gibi, değil gibi, garip bir hüzün hissi.Ortasından kırılıverir, kabına sokup kullanmaya devam etmeye çalışırsın, kabı yırtılır falan. Bu hüzünlü değil de ne.Oysa kendi başına şarkı söylerken nasıl güzel geliyordu sesin kulağına. Arkadaş arasında duyunca daha bir rezil hissediyorsun.O kadar da dikkat ediyordun halbuki...İzlerken çok keyif aldın, keşke hiç bitmese diye içinden geçitrin ama malesef, o film bitecek.Daha sabah eve geldiğinde çıtır çıtırdın, o eski halinden eser yok şimdi.Duuur oraya ben göz koymuştum of ya... Kalkmasını istesem kalkar mı acaba?Hala bir umut bekliyorsun ama o mesaj paraziti değildi.Boşluğa düşersin adeta. Takımın şampiyon olduğunda sevinsen bile bir yanını hüzün kaplar bu yüzden.Çocuk kahramanın futbolcunun saçlarına kırlar düşmüş, sevdiğin grubun üyeleri birer ihtiyar olmuş. Fark ettiğinde hüzünlendiriyor hafiften.Ne ara içtim ya, oysa ayarlardım hep son yudumu. Of.