Megara’dan üç çocuğu olan Herakles’i, Hera’nın türlü oyunları çıldırtmış ve Herakles, karısı Megara ile çocuklarını öldürmüştür. Bu suçundan ve günahlarından arınması adına Miken kralı Eurystheus’un hizmetine girmesi ve kralın her istediğini yapması zorunlu kılınmıştır. Miken kralının Herakles’e yaptırdığı on iki işe, mitolojide “Herakles’in 12 Görevi” ismi verilmiştir. Gelin hep beraber, Herakles’in 12 görevi ve hikayesini mercek altına alalım.
Yunan mitolojisinde “Herakles”, Roma mitolojisinde ise “Herkül” adı ile bilinen Herakles, Zeus ile Miken kralının kızı ve Amphitryon’un eşi Alkmene’nin çocuğudur. Amphitryon seferde iken onun kılığına giren Zeus, Alkmene ile birlikte olmuş ve bunun sonucunda yarı tanrı Herakles doğmuştur.
Zeus’un eşi Hera'nın Herakles’e karşı öfkesi asla dinmemiştir, hatta Herakles henüz kundaktayken yanına iki büyük yılan göndermiştir fakat Herakles yılanları sıkarak öldürmüştür. Bu olay sayesinde Herakles’in ne kadar güçlü olacağı ön görülmüştür.
Babasının ve komşu kral Thespius'un sürülerini yaralayan Citalon aslanını öldürerek öne çıkan Herakles ödül olarak Thebes kralının kızı Megara'yla ilişki yaşamıştır. Megara’dan üç çocuğu olan Herakles, Hera’nın oyunlarından dolayı çıldırmış bunun sonucunda karısı ve çocuklarını öldürmüştür. Bu günahlarından dolayı Miken kralı Eurystheus’un her isteğini yapması mecbur kılınmıştır.
Kralın, Herakles’e verdiği ilk görev Nemea aslanının derisini yüzüp getirmesidir. Poleponnes ormanlarında yaşayan aslan, çevreye korku saçmaktadır. Cesaretiyle aslanı korkutan Herakles, aslanın iki girişi olan bir mağaraya kaçmasını sağlamıştır. Bir girişi kayalarla kapatan Herakles mağaraya girerek aslanı boğarak öldürmüştür. Hiçbir okun delemediği postunu, aslanın kendi pençeleriyle delerek derisini yüzdükten sonra kendisine zırh yapmıştır.
Bazı kaynaklarda “Lerna Hydra’sı” olarak da geçen Typhoon ve Echidra'nın soyundan gelen bu canavar, Hera tarafından Amimone Çeşmesi'ndeki dev bir çınarın altına yerleştirilmiştir. Hydra; köylere ve sürülere zarar veren, kocaman gövdeli, yılan gibi boyunlu ve dokuz başlı bir bataklık ejderhasıdır. Herakles, her ne kadar alevli oklarla ejderhayı bataklıktan çıkarmaya çalışmış, budaklı sopasıyla ejderhanın kafalarını parçalamaya çalışsa da giden kafasının yerine iki tane kafa çıktığı görülmüştür. Daha sonra yeğeni Lolaus'tan yardım isteyen Herakles, ona yakındaki bir ormanı ateşe verip köz halinde yakacak odun getirmesini söylemiştir. Sonrasında kesilen başın yerini ateşle dağlayarak yeni kafa çıkmasını engellemiş kesilen her kafayı da toprağa gömerek üstlerini ağır kayalar ile kapatmıştır.
Bronz ayakları ve altından boynuzları olan bu geyik, tanrıça Artemis'e adanmıştır ve öldürülmesi yasaktır. Bundan dolayı Herakles, geyiği 1 yıl boyunca kovalayarak yorulmasını sağlamıştır. Bu kovalamacada geyik ilk olarak Artemision Dağı'na kaçmış ve Arcadia'daki Radon Nehri kıyısına geldiğinde karşıya atlayıp atlamama konusunda kararsız kalmıştır. Bunu fırsat bilen Herakles okla geyiği hafifçe yaralamış ve boynuzlarından tutarak krala getirmiştir.
Herakles, yaban domuzunu canlı şekilde getirilmesi emredilmiştir. Durmadan koşan ve avının nefes almasına izin vermeyen Herakles, bitkin domuzu derin bir mağaranın karla kaplı vadisine düşürmüştür ve bu devasa yaratığın bacaklarını bağlayıp Tiryns'e getirmiştir. Hatta kral, bu domuzu görünce korkarak ve büyük bir heykelin içine saklanmıştır.
Kral Augeas, Peloponnes'te bulunan bir Elis kralıydı ve 3000'den fazla inek sürüsü vardı, bu sürü çitlerle çevrili bir alandaydı. Efsanelere göre bu ahır, 30 yıldır temizlenmemişti. Kral Eurystheus, Herkül'den kendisini küçük düşürmek için ahırları temizlemesini istedi, ancak Herkül sürünün onda biri karşılığında ahırları bir günde temizlemeyi kabul etti. Herkül işe koyuldu. İki büyük nehir olan Alpheus ve Peneius'un yataklarını birbirine bağlayarak inekleri ahırda kazdığı bir hendeğe yönlendirdi böylece ahırı bir günde temizledi. Ancak Kral Eurystheus, Herakles'in bu işi bir ücret karşılığında yaptığını öğrenince bu görevi geçersiz saydı.
Arcadia'daki Stynphalos Gölü kıyısında, dikenli çalılarla kaplı bir bataklığın ortasında insan etiyle beslenen ve tüylerini ok gibi kullanan kuşlar varmış. Herakles'in de görevi bu kuşları çevreden kovmaktır. Bu kuşları korkutmak için tanrıça Athena tarafından kendisine verilen bronz çanları kullanan Herakles, büyük bir yaygara kopardı ve yuvasından fırlayan kuşları oklarıyla öldürdü.
Bu boğa, Kral Minos'a Poseidon tarafından kurban olarak verilmiştir. Boğa o kadar heybetli ve güçlüydü ki, kral onu Tanrı'ya sunmaya kıyamamıştır. Bunun yerine başka fedakarlıklar yapmıştır, ancak Poseidon'un gazabından kurtulamamıştır. Poseidon, krala kızarak boğayı kontrol edilemeyecek bir hale sokmuştur. Kral Eurystheus, Herkül'e Girit boğasını öldürmeden yakalayıp Miken'e getirmesini emretmiştir. Herkül Girit'e gidip boğayı görür görmez saldırmıştır. Boynuzlarından yakaladıktan sonra güçlü bir iple bağlamış ve Kral Eurystheus'a sunmuştur.
Truva kralı Diomedes'in; Podargos, Rampon, Xanthos ve Deinos adlı atları insan eti yiyerek besleniyorlardı. Diomedes, atlarını beslemek için bir fırtınada karaya vuran insanlarla atlarını besliyordu. Kral Eurystheus, Herakles'e vahşi insan eti yiyen atları Miken'e getirmesini emretti. Trakya kıyılarına gelen Herkül, Kral Diomedes'i zulmü nedeniyle cezalandırdı ve cesedini atlara verdi. Atlar, sahiplerinin etini yediler. Bundan dolayı atlar, Herkül'ün emri altına girdiler. Herakles bu atları önüne katarak Kral Eurystheus'a getirdi.
Bu kemer, savaş tanrısı Ares tarafından Kraliçe Hippolyte'ye verilmiştir. Kral Eurystheus'un Admete, bir zamanlar Amazonlar Kraliçesi tarafından giyilen bu harika kemeri kendisi için istemiştir. Kral, Herakles'e kızını memnun etmek için kemeri almasını emretti. Herkül, Themyscira'ya gitti ve durumu kraliçeye anlattı. Kraliçe Hippolyta, kemeri gönüllü olarak Herakles'e verdi. Bu sırada Hera, Amazon kılığına girerek savaşçılara Herkül'ün Kraliçe'yi öldüreceğini söylemiş Amazonlar ile Herkül arasında savaş çıkarmıştır. Kandırıldığını düşünen Herakles kraliçe Hippolyta’yı öldürüp, kemeri alıp oradan uzaklaşmıştır.
Uzak batıda bir adada yaşayan Geryoneus, belden birleşmiş üç adam şeklinde bir canavardır. Kızıl sığırlardan oluşan sürüsünü çift başlı köpek Orthos korumaktaydı. Kral Eurystheus, Herakles’i Geryoneus’un sığırlarını getirmesi için görevlendirmiştir. Herkül köpeği bir sopayla öldüresiye döverek öldürmüştür. Sığırları götürdüğü sırada canavar karşısına çıkmış ve canavarı da Lerna ejderinin kanına batırdığı oklarıyla öldürmüştür. Yunanistan’a varacağı sırada ise Hera’nın gönderdiği bir sığır sineği (Bügelek) sürünün başına bela olmuş ve sürüyü dağıtmıştır. Herakles büyük zorluklarla sürünün bir kısmını toplayabilmiş ve krala getirmiştir.
Tanrıça Gaia, bu altın elmaları evlilik hediyesi olarak Tanrıça Hera'ya vermiştir. Hera, Atlas Dağları'nın eteğindeki bahçesine ve çalınmasını önlemek için başlarına Hesperidler (Aigle, Erythie ve Hesperarethousa adlarında üç peri) ile yüz kollu bir ejderha dikmiştir.Herakles bu altın elmaları almak için yola çıkmıştır. Yolculuk sırasında ak saçlı yaşlı deniz tanrısı Nereus’u bulur ve altın elmalara nasıl ulaşacağını sorar. Nereus, Herakles’e elmaları kendi eliyle toplamamasını, Atlas’a toplatması gerektiğini söylemiştir. Bahçeye vardığında Atlas'a gider ve ondan onun yerine elma toplamasını ister. Atlas hemen kabul ederek, elindeki gök kubbeyi Herakles'e verir ve elmaları almaya gider. Daha sonra elmalarla dönen Atlas'a özgürlük cazip gelir, elmaları krala kendisinin götürebileceğini söyler. Herakles ise Atlas'tan daha kurnazca davranarak bu ricayı kabul ediyormuş gibi yapar ve Atlas'tan başının altındaki yükü hafifletmesini, sırtına koyup yeniden gökyüzünü taşımasını ister. Herkül bunu bir fırsat olarak görür ve elmaları yerden alır ve gider.
Herakles’in son görevi ise cehennemin üç başlı köpeği Kerberos’u yeryüzüne çıkarmasıdır. Herakles Ölüler ülkesine inip Hades ve karısı Persephone’dan kerberos’u götürmek için izin ister. Hades, Herakles’in teklifini alaycı bir şekilde kabul edip hiçbir silah kullanmamasını şart koşar. Herkül köpeğe usulca yaklaşır ve kollarıyla boynunu kavrar. Köpeği yeryüzüne çıkararak Eurystheus’a teslim eden Herakles 12. görevi de böylece tamamlamış olur.