İnsanoğlu var olduğundan beri mitler; “ilk insan kimdi, nereden geliyoruz, öldüğümüz zaman ne olur, dünya nasıl oluştu?” gibi sorular ve hayatın temel gizemleri için rasyonalizasyon işlevi görmüş. Yani, mitler zamansız sorulara cevaplar sunarak her nesil için pusula görevi görmüş.
Peki, mit nedir? Mitler birçok farklı amaca hizmet ettiğinden tatmin edici tek bir tanım yapılamasa da ana amacının açıklanamayanı açıklamak olduğu söylenebilir. Günümüze kadar ulaşan tablolardaki mitolojik sahneler bize eski mitlerin, halk masallarının, efsanelerin ve geleneklerin olay örgüsünü ve karakterlerini tasvir eder. Sanatçılar da, mitolojik sahneler aracılığıyla bir peri masalına pencere açar ve biz izleyicilerin hayal gücünü uyandırırlar. (Bir de tarih boyunca bireyler, hükümdarlar ve aileler, mitolojik karakterleri yeteneklerinin ve hırslarının amblemleri olarak kullanmışlardır. Eğer dikkatinizi çeken veya bildiğiniz bu tür amblemler varsa yorum kısmında paylaşmanızı rica ederim.)
Bizlere dünyevi yaşam süren birçok tanrı ve kahraman sunan Antik Yunan ve Roma kültürü, sanatçıların da hayal gücünü büyülemiştir. Hıristiyanlık öncesi dönemde heykeltıraşların mermer yontarak yarattıkları tanrı, tanrıça ve Antik yunan kahraman tasvirleri, Rönesans ustaları, Sürrealistler ve kavramsal sanatçılar için ilham kaynağı olmuştur. Mitler o kadar ilgi uyandırıcı hikayelerdir ki, sanatçılar kendi deneyimleri, hayal güçleri ve bakış açılarını kullanarak tekrar tekrar bu mitleri yorumlamışlardır. Neden veya nasıl yaratıldığından bağımsız olarak, sanatçıların yaptığı her yeni imge mitleri anlamamız veya yorumlayabilmemiz için yeni bir boyut katmıştır.
Zeus ve Mnemosyne dokuz gecelik cinsel ilişki sonucu mitolojinin ilham perileri olan müzleri dünyaya getirmiş. Toplamda dokuz tane kız olarak dünyaya gelen müzler yani her gece için bir müz :) Musalar olarakta batı diline yerleşmiş. Ayrıca bir çok antik yunan şairi eserlerine musaları övmekle başlar ki aynısı bir müslümanın bir işe başlarken besmele çekmesine benzer durumdur :P