Yumurta Sorusu Kapıya Dayandı: Şirketler Enflasyondan Kâr mı Ediyor, Kâr Etmek İçin Enflasyonu mu Yükseltiyor?

Küresel ekonominin son dönemde ana derdi olan enflasyon, artan yaşam maaliyetleriyle boğuşan halkların yanı sıra bir de mücadele etmeye çalışılırken yaratılan yan etkilerle ülkelerin ekonomilerini tehdit ediyor. Bu sorunlarla yüzleşen dünyada enflasyonun sebepleri de tartışılmaya başlandı.

Ekonomistler küresel enflasyona neden olan Rusya-Ukrayna savaşıyla oluşan enerji krizinin yanında, gıda maliyetlerindeki artış ve lojistik sorunlarını incelerken, farklı görüşlerden de sesler yükselemeye başladı.

Kapitalizmin 2008 Finansal Krizinde olduğu gibi tartışılmasıyla şirketlerin yüksek kâr hırsıyla enflasyonu tetiklediği görüşü öne çıkıyor. 

Bizde de enflasyondaki ilk yükseliş emareleri görüldüğünde bir miktar dizginlenmeye çalışılan şirket kârları dünyada da rekor seviyelerde görülüyor.

Roosevelt Enstitü'de hazırlanan Haziran 2022 tarihli raporda firmaların piyasadaki konumlarından sağladığı çıkarı, 1970'lerden bu yana zirveye ulaşan enflasyon ve 1955'ten bu yana zirveye ulaşan şirket kârları üzerinden anlattı.

Konu ile ilgili Sözcü'den Serkan Üstün'ün aktardığına göre, Nisan 2022'de ABD merkezli bir think tank olan Ekonomik Politika Enstitüsü'nden ekonomist Josh Bivens, şirket kârlılıkları ile enflasyon ilişkisini incelerken, hükümetlerin önlemlerini de tartışmaya açmıştı.

Özellikle reel sektörde, 2020 ve 2021 dönemlerindeki fiyat artışlarının yarısından fazlasının kârlara etki ettiğini kanıtlayan bir çalışma yapan Bivens, fiyat artışlarının kâr marjlarına etkisini pandemi, petrol şoku gibi gördüğünü belirtmişti.

Beyaz Saray'da da aşırı kâr eden enerji şirketleri konu olmuş, akaryakıt fiyatlarını artırarak enflasyonun tetiklendiği belirtilmişti. ABD Başkanı Joe Biden, şirketlere üretimi artırma çağrısı yapmıştı.

Türkiye’de de son olarak yüzde 83,45 olarak açıklanan enflasyonla birlikte şirket kârları adeta patlama yaşamış, ikinci çeyrek bilançolarında Borsa İstanbul’da işlem gören 429 şirketin toplam net kârı geçen yıla göre yüzde 286 oranında artmıştı. 

Bazı uzmanlar bu artışta enflasyon muhasebesi uygulamamasını neden olarak gösterse de bazı sektörlerde kâr artış oranları maliyet artışlarını aşmıştı. 

Petrol ve döviz kurlarında yaşanan çılgın yükselişe karşın örnek olarak, Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş (TÜPRAŞ) ikinci çeyrek net dönem kârını yüzde 524 oranında artırmıştı.

2022 ikinci çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış veriye göre sermayenin milli gelirden aldığı pay, önceki yıl yüzde 46,3 olurken, 2022'de yüzde 50,4 oldu.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her yıl açıkladığı 'Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500)' araştırmasında da benzer şekilde, toplam faaliyet kârı 2021'de önceki yıla göre yüzde 139 oranında, faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) yüzde 120 oranında artarken, dönem kârı da yüzde 137,2 oranında artmıştı.

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin, şirket kârlılıklarında teknoloji, e-ticaret gibi sektörlerin öne çıktığını belirtirken, enflasyona da artış etkisinin olduğunu ancak genel olarak enflasyondaki yükselişin buna bağlanamayacağını söyledi.

Elgin, Türkiye’de de dünyadaki gibi üretici  fiyatlarındaki (ÜFE) artış oranının tüketici fiyatlarındaki (TÜFE) artış oranından çok daha yüksek olduğunu belirtirken, üreticilerin çok daha yüksek maliyetlerle karşılaştığını bunu da tamamının tüketici fiyatlarına yansıtmadığını söyledi. Şirket karlılıklarının her sektörde olduğunu ve enflasyonun temel nedeni olduğunu düşünmenin çok da doğru olmadığını vurguladı.

Yüksek kârlılıkların enflasyon etkisini azaltmak için de regülasyon ve kurumlar vergisinde düzenleme olduğunu söyleyen Elgin, düzenleme öncesinde de sektör analizlerine ve ayrımına ihtiyaç olduğunu da belirtti.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, enflasyonun ana nedeni olarak arz şokları üretimde yeterince artış olmamasına işaret ederken, enflasyonun büyük şirketlere yaradığını fırsat oluştuğunu da ekledi.

Kozanoğlu, fiyat oluşumunda emek maliyetleri, girdi maliyetleri ve kârlara dikkat çekerek, küresel enflasyonda faiz artışlarının rolünün, talepteki güçle gölgelendiğini, Türkiye dahil hemen hemen tüm ülkelerde ücretlerde nominal artışlara karşın pastadan payın küçüldüğünü söyledi. 

Küresel sermayenin refleks göstererek, ücret taleplerini işaret ettiğini söyleyen Kozanoğlu, enflasyonun asıl nedeninin arz yönlü şoklar üretimde yeterince artış olmaması olduğunu vurguladı. Bunun önüne geçmek için de fiyat sınırlamaları ve ekstra vergilendirme yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirten ünlü iktisatçı, ABD'de de bazı girişimlerin olduğunu ancak etkin bir uygulamanın engellediğini söyledi. Son dönemlerde şirket gelirleri ve kârlarındaki artışın yavaşladığını, bunun da yatırımları sekteye uğratarak, sıkı para politikalarıyla birlikte küresel durgunluk tehlikesi oluşturduğunu belirten Kozanoğlu, yine en büyük zararı işten çıkarmalar, ücretlerde düşüş gibi olasılıklarla emekçilerin, yüksek faiz ortamında borç yükü artan, ihracatı yavaşlayan gelişmekte olan ülkelerin göreceğini de vurguladı.

Bankalarda risk artıyor!

Ekonomist Atilla Yeşilada da Youtube'da Mesele Ekonomi kanalında bankacılık sektörünü analiz ederken, kârlılıkları çok artan ve tartışılan bankacılık sektörünü nelerin beklediğini anlattı. 

Yeşilada, bankalar için riskli bir dönemin başladığını söylerken, yapılan düzenlemelerle orta vadede bankaları ciddi risklerin beklendiğini belirtti.

Atilla Yeşilada: "Bankaları zor günler bekliyor. Bu sistem böyle yürümez!"

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Sosyal Medyada Gündemde: Nebati'nin Övdüğü Ekonomistler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a IMF'den Borç Almayı mı Önerdi?
Demirtaş, Rezil Olduğu Söylemlerine Tek Tek Cevap Verdi: İhracat Verileri Gibi Yarım Kalan Ekonomi Tartışması

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!