Toplantıda Yüksekdağ ve Demirtaş konuşma yaptı. İlk sözü Yüksekdağ aldı.
Yüksekdağ, şunları söyledi:
'Güzel başlamıştı her şey ve güzel başlamıştı. Siyasi iktidarın ve sarayın hırsı Türkiye’nin aydınlatan geleceğini karartmadan önce, savaş başlamadan önce umut vardı, neşe vardı. HDP yani bizler büyük insanlığın yürüyüşünü başlattığımızda büyük enerji Türkiye’ye yeni bir ufuk açmıştı. Yarınından korkan, endişeyle yaşayan HDP’de kendi çoğulluğunu kendi renklerini gördü.
'Siyahtan, griden başka renk tanımayan bu iktidarın karşısında bütün renklerin kardeşliğini gördü. Bir ışık, umuttu HDP. HDP bir kişi, bir lider, bir örgüt değildi. Yıllar boyunca birbirinden koparılan Türkiye halklarının nasıl bir araya gelebileceğini gösteriyordu. İşte ufku karartanlar bundan korktular. Karanlıkla beslenenler, aydınlıktan ışıktan korkarlar.
'HDP ve onun milyonlardan oluşan gönüllüler ordusu, gençler, kadınlar, işçiler, LGBTİ bireyler, ezilen halklar ve inançlar büyük insanlığın değişim gücü olabileceklerini gösterdiler. Ve başka bir şeyi daha gösterdiler, hiçbir zulüm saltanatının yıkılmaz olmadığını gösterdiler.
‘Başka bir dünya başka bir Türkiye mümkün’
“İşte 7 Haziran’ın en büyük başarısı buydu. HDP’nin ve onu oluşturulan bizlerin en büyük başarısı budur. Başka bir dünya başka bir Türkiye mümkün. Yan yana olduğumuz müddetçe değiştirebiliriz. Alternatif bir yaşam ve siyaseti var edebiliriz. İşte esas korktukları buydu. Türkiye toplumunun demokrasiyle buluşmuş olmasıydı.
“7 Haziran’da ne gördüler bilmiyor musunuz? Karşılarında zulümle, baskıyla, yalanla güdemeyecekleri bir halk olduğunu gördüler. Bu zalimleri ve iktidar sahiplerini en fazla ürküten şey olmuştur. 7 Haziran seçim sonuçları ve bizlerin büyük başarısı işte büyük halkı resmetti.
“Sarayın saltanatına sığınanları, haksızlıklar, hırsızlıklar ve yolsuzluklar içinde yaşayanları korkuttu, ürküttü. 7 Haziran sabahından itibaren sanki o gün seçim sandıklarına gidilmemiş ve o gün hiçbir şey olmamış gibi davrandılar. Bugün de aradan 6 ay geçtikten sonra Türkiye halkları bir tekrar seçimle karşı karşıya.
‘Sizin günleriniz doldu’
“7 Haziran seçim yenilgisini hazmedemeyen saray ve AKP iktidarı 1 Kasım seçimlerinde iktidar hırsını tatmin edecek daha büyük ve başarılı bir sonuç elde etmeyi düşünüyor. Ama şunu çok net ve güçlü bir şekilde ifade ediyoruz, yine başaramayacaksınız. Sizin günleriniz doldu, sizin süreciniz bitti. Artık saray ve AKP hükümetinin siyaseti anlayışı Türkiye’nin tarihinde kalacak bir süreç olacaktır.
“Türkiye 7 Haziran’da çoğulcuğulu, birlikte yönetmeyi seçti. Yönetime katılmayı seçti.
“Seçimle iş başına gelenler, seçimle gitmek istemediler. Seçimle iş başına gelenler savaşla yeniden yönetime gelmek, yeniden tek başına iktidar olacakları bir sonuç elde etmek istiyorlar.
“7 Haziran sabahından itibaren başlatılan savaşın, çatışma, kan ölüm ve gözyaşının tek nedeni vardır. Sarayın iktidar hırsı ve o iktidarı sürdürmek için mevcut siyasetin her şeyi göze alması. 7 Haziran’dan önce HDP barajı geçerse eğer Türkiye’de kaos olur demişlerdi. 7 Haziran seçimlerinden sonra da gözümüzün içine baka baka eğer 400 vekil verseydiniz bütün bunlar yaşanmayacaktı dediler. Bütün bu savaş ve ölümler olmayacaktı dediler. İşte bu kadar açık bu kadar yüzsüzce ilan edilmiş bir savaş var karşımızda.
“Geride bıraktığımız aylar boyunca yüzlerce insanımızın ölümüne yol açan, 22 çocuğun katledilmesine yol açan koyu bir karanlığa ve ölüm siyasetine mahkum edilmiş halde Türkiye. 400 vekili vermeyenlere, 400 vekil isteme yüzsüzlüğü gösterenlere ders verme cesareti ve bilinci sergileyen halklarımıza bugün savaşla, zulümle, çatışmalarla cevap veriliyor.
‘Dün de barış dedik bugün inadına barış diyoruz’
“Siyasi iktidar kaybettiği her yerde özellikle de Kürt illerinde yenilgisinin acısını halklarımıza çıkartmaya çalışıyor. İşte bu karanlık koşullar içerisinde bizlere dayatılan bu savaş ve çatışma günleri içerisinde yine bizim sözümüz dün olduğu gibi gayet net ve güçlü olacak. Dün de barış dedik bugün inadına barış diyoruz, dün bizler ve HDP dedik, bugün inadına HDP diyoruz. Dün başaramayacaksınız sizi sultan yapmayacağız, sizi başkan yaptırmayacağız dedik, bugün de yine başaramayacaksınız sizi diktatör yaptırmayacağız diyoruz.
“Basın kuruluşlarına, mensuplarına, gençlere, kadınlara, demokratik siyaset yapanlara, halklara, çocuklara kendilerinin karşısında duran, onlar gibi olmayan ve onlar gibi olmamak için direnen bütün halklarımıza savaş açmış bir iktidar var karşımızda. Ama 7 Haziran seçim günlerinde hatırlarsanız diyorlardı ki, HDP’yi baraj altında bırakacağız. Bugün onlara en esaslı cevabımız şudur, biz işte tam da bugünlerde 1 Kasım seçimlerde sarayı barış altında bırakacağız. Halklarımızın, barış ve çözüm iradesini kabullenmeyi öğrenecekler.
‘İnadına barış inadına HDP’
“Eğer öğrenmiyorlarsa dikkate almıyorlarsa gidecekler. HDP ve bizler her sözü tuttuk. Söylediğimiz her sözün arkasındaki çabamızı, emeğimizi ve kararlılığımızı her koşul altında koruduk. 1 Kasım seçim sandıklarında da, 1 Kasım seçim anından sonra da yeni bir yaşamı yeniden inşa edeceğimiz sözünü veriyoruz. Yeniden HDP olarak daha büyük kazanmanın sözünü veriyoruz. Diktatörleri tarihin çöplüğüne göndermenin ve halkın demokratik öz yönetim, doğrudan yönetime katılma iradesini zafere taşıma sözü veriyoruz.
“Artık savaşla, ölümle, kanla beslenen bu siyasi iktidara karşı hepimiz birliğimizle zaferle yanıt vereceğiz. Yine 6 ay önceki heyecanımızla, kararlılığımızla yeniden söz veriyoruz, biz kazanacağız, halklarımız kazanacak. İnadına beraber inadına HDP, inadına barış inadına HDP, inadına zafer inadına mücadele.'