Sosyal medyada 'Yozgat nere' diye sorarak cool göründüğünü sanan ergenler olmasına rağmen coğrafya dersi görmüş hemen herkes Yozgat'ın konumunu çok iyi bilir. Yozgat güzel ülkemizin tam ortasındadır.
Kurtuluş Savaşında İngilizler, İtalyanlar, Fransızlar, Yunanlar ülkemizi bölge bölge bölüşürken Yozgat'ın olduğu bölge bize bırakılmış; düşman Ankara Polatlı'ya kadar gelmiş olmasına rağmen ayağı Yozgat'a hiç değmemiştir. Bu yüzden Yozgat'ın ne bir kalesi, ne de bir kurtuluş günü vardır.
Halk arasında Atatürk'ün Yozgat'a -kimine göre 50, kimine göre 100 sene- ceza verdiği inancı var olsa da; Atatürk Yozgat'a ceza falan vermemiştir! Aksine Yozgat'ı başkent olarak düşünüyordu. Bu beyanı meclis tutanaklarında ve 1920 yılında ABD'li gazeteci Clarence K. Streit ile yaptığı röportajda açıkça görülmektedir.
Yozgat il merkezinden geçen E-88 karayolundan 2 kilometrelik asfalt yolla ulaşılabilen Yozgat Çamlığı, tarihi çok eskilere dayanan ve türü sadece Kafkaslarda bulunan bir karaçam ormanlığıdır. Halen tescilli olarak 264 hektar olan Yozgat Çamlık Milli Parkı, 1958 yılında ilan edilen Türkiye'nin ilk milli parkıdır.
1860 yılında çıkarılan ilk özel Türk gazetesi Tercüman-ı Ahval, Yozgatlı Çapanzade Agâh Efendi tarafından çıkarılmıştır. Agâh Efendi, gazetesi yayımlanırken devlet görevlerini sürdürüyordu. 1861'de Posta Nazırlığı'na (genel müdürlüğüne) getirildi ve Türkiye'de ilk posta pulu onun bu görevi sırasında basıldı.
Günümüzde halen tartışılan ‘Evlilik Sözleşmesi’, Yozgat’ta 1943 yılında kayıt altına alınmış. Bu tarihte evlenen Neziha hanım nikah defterinin itiraz muamelesi bölümüne kendi el yazısıyla; “Eğer, tartışma esnasında şiddet görüp, evden kovulursam kocam bana 500 lira tazminat ödeyecektir” notunu düşmüş, taraflar bu şartı kabul edip, şahitler huzurunda da kayıt altına almış.
1907 yılında Osmanlı Devletinin Payitahtı İstanbul’da Fenerbahçe kulübünün kurulmasından sadece 3 yıl sonra Yozgat Mektebi Sultani öğrencileri tarafından kurulan “Yozgat Mektebi Sultani Futbol Takımı” Anadolu'da kurulan ilk Futbol Takımı olarak tarihte yerini almıştır.
Bunun adı resmen Yozgat Cumhuriyeti! TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, Cumhurbaşkanı Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç ve şimdiki başkanı Zühtü Arslan, Emniyet eski Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve çok sayıda ilin valisi Yozgatlıdır.
Berlin'i ikiye ayıran duvarın ortasında bulduğu boş arazinin etrafını çevirip bahçe haline getiren ve duvarın yıkılmasının ardından bahçeyi genişleten Yozgatlı Osman Kalın, zamanla burayı dünyanın dört bir yanından turist çeken ünlü bir gecekondu haline getirdi.
Türkiye'de en çok göç veren illerin başında gelen Yozgat’ın il geneli nüfusu 420.000+ olmasına rağmen Yozgat dışında 1 milyon 300 bin (Ankara'da 400 bin, İstanbul'da 150 bin, Kayseri'de 50 bin, İzmir'de 50 bin Yozgatlı ikamet ediyor.), yurtdışında da 250.000 Yozgatlı yaşıyor. Yani dünya genelinde 2 milyondan fazla Yozgatlı var!
İster beğen ister beğenme, Yozgatta Anadolu insanının özünü bulursun(-ki o aynı zamanda senin özün oluyor) kozmopolit yapısı olmayan, saflığını koruyan nadir kentlerden biridir Yozgat. Osmanlı döneminde Bozok sancağıdır ve önemli bir merkezdir.Ancak ermeni soykırımı iddialarının Yozgat üzerine yıkılması(Boğazlıyan kaymakamı Kemal Beyin asılması), Çapanoğlu ayaklanması ve ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Çerkez Ethemin yağma hareketlerine girişerek şehri yağmalaması ve de Yozgatın cezalı şehir olduğu söylentisi Yozgatın içine kapalı bir kent olmasına yol açmış, yatırımcı kaçmış, bundan Kayseri karlı çıkmış ve ticaretin merkezi olmuş, bu sebeplerden şehir geri kalmış,sürekli göç veren bir kent olmuştur.
Bu yazıda belirtilen şeyler güzel de yozgat'a gidince bi çingen şehrine gitmiş gibi oluyorsun ya. her yerde sokak düğünleri, gecekondular, sefillik diz boyu cafer getir peçete.