Hepimiz günlük hayatımızda istemeyerek ya da bilmeyerek anlatım bozukluğu yapıyoruz. Gelin bu yanlışa bir son verelim ve doğrusu neymiş öğrenelim!
Not: Açıklamalar 'turkdilbilgisi' sitesinden alınmıştır.
Hepimiz günlük hayatımızda istemeyerek ya da bilmeyerek anlatım bozukluğu yapıyoruz. Gelin bu yanlışa bir son verelim ve doğrusu neymiş öğrenelim!
Not: Açıklamalar 'turkdilbilgisi' sitesinden alınmıştır.
Birbirlerine yazılış ve okunuş bakımından çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcüklerin cümlede birbiri yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır. Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Türkçede doğru bir cümle, anlatılmak isteneni en sade en duru haliyle verebilen cümledir. Gereksiz sözcük kullanımı bu duruluk ilkesine aykırıdır. Bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir.
Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir. Aşağıdaki altı çizili kelimelerin olması, kırmızı ile belirtilen kelimeleri gereksiz kılmıştır.
Anlatımı düzgün bir cümlede okuyucuyu şüpheye düşürecek, şaşırtacak, yanıltacak birbiriyle çelişen ifadeler bulunmamalıdır. Anlamca birbirine karşı ya da birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip anlatım bozuklukları genellikle “kesinlik” ve “olasılık” belirten sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Gereklilik kipi “-malı, -meli” eklendiği sözcüğe olasılık anlamı da kattığından bu kiple birlikte kesinlik belirten bir sözcüğün kullanılmış olup olmadığına bakılmalıdır.
Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Ayrıca atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında da anlatım bozukluğuna sebep olur.
Anlatımda sözcüklerin gerektiği yerde kullanılmaması, cümlede anlam karışıklığı yaratır ve söylenilenlerin ters ya da yanlış anlaşılmasına yol açar. Özellikle sıfat ve zarf gibi nitelik, miktar vs belirten sözcüklerin yanlış yerde kullanılması anlatımda belirsizliğe neden olur. Bu tip cümleler okuyucuya, cümleden iki farklı anlam çıkarmasına yol açar ki biri bu cümlenin ifade ettiği anlamken diğeri okuyucunun algıladığı anlamdır. Eğer bir cümleden iki farklı anlam çıkarabiliyorsanız o cümledeki anlatım bozukluğunu bulmuşsunuz demektir.
Kişi zamiriyle kurulan tamlamalarda bazen kişi zamiri söylenmeyebilir. Bu tip cümlelerde kastedilen şahsın kim olduğunu anlamakta güçlük çekilir. Birden çok zamir çağrışımı anlam belirsizliğine yol açar. “Kimin, neyin” sorusunun cevabını almakta zorlandığımız cümlelerde bu tip anlatım bozuklukları mevcuttur diyebiliriz.
Anlatılanların mantığa ters düşmesi de bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip cümleler dil bilgisi açısından düzgün olsa dahi anlam yönüyle cümlenin bütününe bakıldığında içinde mantığa aykırı durumlar barındırır. Bu yüzden anlatım bozukluğunun zor anlaşıldığı cümle tipleridir.
İlk cümlede bulunan özne, birinci yükleme uyarken diğer yüklemlere uymazsa özne eksikliğinin neden olduğu anlatım bozukluğu meydana gelir.
Sıralı cümlelerde aynı nesneyi almayan yüklemlerin ortak nesneye bağlanması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Sıralı cümlelerde aynı tümleci almayan yüklemlerin ortak tümlece bağlanması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Ortak yükleme bağlanamayan birden çok cümlenin tek yükleme bağlanmasıyla ortaya çıkan anlatım bozukluğudur.
Cümledeki yüklemlerin kişi yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Yüklemi isim soylu olan sözcüklerde yüklemlerden biri olumlu, diğeri olumsuz anlam taşıyabilir. Bu durumda ek eylemin eksik olması anlatım bozukluğuna neden olur.
Cümledeki eylem ve eylemsilerin (fiilimsilerin) çatı yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Noktalama işaretlerinin cümlede eksik olması anlam belirsizliğine yol açabileceğinden bu durum da anlatım bozukluğu nedenidir. Bu, genellikle virgül eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
İşlevi olmadığı halde cümlede iyelik ekinin kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Noktalama işaretlerinin cümlede eksik olması anlam belirsizliğine yol açabileceğinden bu durum da anlatım bozukluğu nedenidir. Bu, genellikle virgül eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
İsim tamlamalarında tamlayan veya tamlananın kullanılmaması, tamlama eklerinin eksiklikleri ve ortak kullanılmaması gereken tamlayan ya da tamlamanın ortak kullanılması gibi sebepler tamlama yanlışlarından kaynaklanan anlatım bozukluklarına sebep olmaktadır.
O değil de, şu videolardaki konuşma şekilleri iğrenç. Bazen başlığına veya görseline bakıp merak ediyorum. Her videonun başındaki "kanalım şöyle, kanalım böyle, hadi abone ol" faslını atladıktan sonra anlatmaya bir başlıyor ki of! En çok merak ettiğim videoya 2 dakika filan dayanabiliyorum...
Başkalarına akıl vermeden önce içeriklerinizde ki yazım hatalarını düzeltin!
1. maddenin örneğinde terslik yok mu? Orada "yayım" doğru şekilde kullanılmış sanki. TDK de benimle hemfikir. Bkz. http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&view=yanlis&kelimez=494