Yörüngemizi Temiz Tutalım: Eskiyen ve Ölen Uzay Araçlarının Nereye Gittiğini Hiç Merak Ettiniz mi?

Dünya'da hiç kimsenin ulaşmasının kolay olmadığı ve bütün medeniyetlere en uzak noktada olan bir bölge var. Latincede 'hiç kimse' anlamına gelen 'Point Nemo' diye bilinen okyanusun bu en karanlık yeri, aynı zamanda 'Erişilemeyen Okyanusya Kutusu' olarak da adlandırılıyor. Tam koordinatları ise 48-52.6 güney paralelleri ve 123-23.6 batı meridyenleri. İşte orada, bir mezarlık var uzakta!

Point Nemo, en yakın yerleşim bölgesine yaklaşık 1450 deniz mili uzaklıkta yer alıyor. Bu nedenle de ölmüş ya da kullanılmayan her türlü uzay aracını yığmak için mükemmel bir bölge.

NASA'nın burayı 'Uzay Aracı Mezarlığı' diye adlandırmasının nedeni de bu. NASA, buranın Pasifik Okyanusu'nda bulunduğunu ve bir insan uygarlığına bulabileceğiniz en uzak mesafede yer aldığını söylüyor.

Uzay-havacılık mühendisi ve yeniden atmosfere giriş uzmanı Bill Ailor, "Burası bir şeylere çarpmadan uydu düşürebildiğiniz en harika yer." diye tanımlıyor.

Çoğu zaman küçük boyutta uydular için havadaki sürtünmeden kaynaklanan ısı, saatte binlerce mil hızla yeryüzüne düşerken uyduyu yaktığından, geriye hiçbir şey kalmıyor. Asıl problem yaratan, çok büyük objeler.

Çin'in ilk uzay istasyonu olan Tiangong-1 da bu araçlardan biri. 2011 yılında uzaya fırlatılan ve yaklaşık 8.5 ton ağırlığındaki uydunun Mart 2016'da yörüngedeki kontrolü kaybedilmişti ve şu anda 2018 yılının başlarında düşürülmesi planlanıyor.

Tiangong-1 Uzay İstasyonu'nun minyatür bir modeli.

Ama tam olarak nereye? Henüz kimse bilmiyor. Kar amacı gütmeyen bir havacılık şirketinde çalışan Ailor, bu uzay istasyonunun Dünya atmosferinde parçalanması beklenenden beş gün öncesine kadar şirketinin bir tahmin üretmeyeceğini söylüyor.

Atmosfere girdiğinde, uzay istasyonunun yüzlerce milyonluk parçası (titanyum iskelesi ve cam elyafla sarılmış yakıt depoları dahil) saatte 180 milden daha hızlı düşerek yere çarpacak.

Tiangong-1'ın kontrolü Çin'in elinde olmadığı için de tam olarak Point Nemo'nun üzerinde parçalanacağından emin olamıyorlar.

Aslında uydu mezarlığına en yakın konumda bulunanlar Uluslararası Uzay İstasyonunda yaşayan astronotlar. Çünkü bu istasyon dünyanın 250 mil üstünde yer alıyor, yani Point Nemo'ya olan dik uzaklığı en yakın adadan daha yakın.

1971 yılından 2016'ın ortalarına kadar tüm dünyadan uzay ajansları en az 260 uzay aracını bölgeye bıraktı. Bu sayı 2015'ten beri önemli oranda artmakta.

Sovyet döneminden kalma bir uzay istasyonu, 140'tan fazla Rus ikmal taşıtı, 'Jules Verne ATV' gibi Avrupa Uzay Ajansı'nın birçok kargo gemisi ve hatta bir SpaceX roketi bile okyanusun 2 mil altına gömüldü.

ESA'nın Jules Verne ATV'sinin Dünya atmosferine girdikten sonra bir alev topuna dönüştüğü an.

Ailor, Tiangong-1 gibi büyük bir objenin parçalandıktan sonra bile 1000 mil uzunluğunda ve düzinelerce mil genişlikte bir enkaz bırakabileceğini söylüyor.

Tüm uzay araçları Point Nemo'daki mezarlığın üzerinde parçalanmasa da Dünya üzerindeki herhangi birine uydu enkazı isabet etme olasılığı oldukça düşük, diyor Ailor.

'Tabi böyle bir şeyin gerçekleşmesi imkansız da değil ama şimdiye kadar bildiğimiz tek vaka Oklahoma'da bir kadının omzunu sıyıran uzay aracı parçası.'

Asıl büyük risk bu enkazları yörüngede bırakmak...

Dünya üzerinde farklı yüksekliklerde 4000'e yakın uydu bulunmakta. Tabii çok daha fazlasına yer açmak mümkün. Hatta yakın zamanda Elon Musk ve SpaceX'in fırlatmak istediği 4425 yeni uydu da yolda.

Uzay kirliliğini gösteren ESA'nın yayınladığı bir illüstrasyon. 

Fakat uzaydaki bu çöplüğü düşündüğümüzde yukarısı epey kalabalıklaştı diyebiliriz.

Tüm bu uyduların yanında binlerce de kontrolü elimizde olmayan ölü roket ve 12 bine yakın insan yapımı farklı obje yörüngemizde dolanmakta.

Bu enkazlardan fırlayan vidalardan, cıvatalardan, boya ve metal parçalarından bahsetmiyorum bile. 

'Ülkeler zamanla yarattıkları yıkıntının diğerleri için olduğu kadar kendi sistemleri için de çok riskli olduğunu anladılar.' diyor Ailor.

Avrupa Uzay Ajansı'na göreyse en büyük risk bir enkaz parçasının kazara bir diğer uzay aracıyla çarpışması, özellikle de bu nesneler büyükse.

Bu tarz uydu kazaları çok sık olmasa da zaman zaman gerçekleşmekte. Biri 1996'da, bir diğeri 2009'da ve iki tanesi de 2013'te gerçekleşmişti. Uzay araçlarının kasıtlı tahribi de eklenince, bu çarpışmalar sayısız parçada enkazın oluşmasına yol açıyor. Bu da, sonraki yıllar için yakın yörüngelere gönderilecek uydulara büyük bir tehdit oluşturuyor.

Ailor, yörüngedeki uzay aracı parçalarının yüzlerce yıl orada kalabileceğini söylüyor; hatta jeosenkron uydular ve benzerleri binlerce yıl orada kalarak yörüngeyi kirletebilir.

Uzayı bir çöplüğe dönüştürmemenin yolu ise kullanılmayan ve eski uzay araçlarının yörüngeden çıkarılması. Bu nedenle artık birçok uzay ajans ve kurumu da kullanıldıktan sonra yörünge dışına fırlatılabilecek uzay araçları tasarlıyor.

Bilim adamlarıysa asıl çözümün şu an orada bulunan ve büyük tehdit oluşturan enkaz parçalarının temizlenmesi olduğunu savunuyor ve bunun için yeni teknolojiler geliştirmeye çalışıyorlar.

Örneğin Ailor, yörüngede bulunan üç farklı uzay aracını tespit edip kalıntılarını uzaklaştırabilen havacılık şirketlerine çeşitli ödüller verilmesi gibi bir proje geliştirilebileceğini söylüyor.

Yörüngede yapılacak temizliğin önündeki en büyük engel ise, dünya üzerindeki siyasi politikalar. 

"Bu sadece teknik bir konu değil, sorun şu ki uydular üzerindeki siyasi mülkiyet meselesi de çok önemli bir rol oynuyor. "

'Mesela Amerika'dan başka hiçbir millet yörüngedeki ABD uydularına dokunma hakkına sahip değil. Hatta herhangi bir ülkeye karşı böyle bir teşebbüs savaş ilanı olarak bile algılanabilir.

Ailor, dünya ülkelerinin uzaydaki bu başıboş ya da ölü uyduların yarattığı tehdidin farkına varıp bu konuda bir an önce uzlaşmaya varması gerektiğini söylüyor. 🌍

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
YORUMLAR
26.10.2017

uykuluyken kafa almıyomuş böyle yazıları şuan onu anladım :D

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ