Geçtiğimiz gün bir market çalışanının kamera görüntüleri ülke çapında infial yarattı. Kasiyerlik, ürün dizme, temizlik, stok takibi, ürün taşıma gibi pek çok işi yapan zincir market çalışanlarının tüm bu iş yüküne ve uzun çalışma saatlerine rağmen mesai saatleri içerisinde oturamadığı konuşuldu. Tabii bu oturma yasağı sadece zincir marketlere yönelik bir durum değil. Pek çok sektörde saatler boyunca ayakta durmanız bekleniyor. Bu uygulamayı bir çalışan olarak gözlemleyenler de deneyimlerini paylaştı.
Sorunun kaynağıda çözümüde sandalye değil. Kar maksimizasyonu, işçi maliyetlerinin minimizasyonu, güvencesiz çalışma, daha az maaş, daha çok çalışma zamanı ve daha az sosyal hak. Önüne sandalye koyunca sömürü bitmiyor. Bu köle koşullarının salt üç harfli marketlerde olduğunu zanneden büyük bir kitlede mevcut. Şu an tam olarak her şey patronların lehine. Hak arama, sendikal haklar, insanca yaşam talebi iktidar eliyle bastırıldı. Asıl mevzu üç harfliler değil bu sömürüyü legalize eden düzen. 12 yaşında çocuğun sabah dörde kadar çalışması ve öldürülmesi sorun olmuyor ama hakkı için greve giden işçi milli güvenlik sorunu oluyor.
sette 24 saat süren çekimdeyken bel ağrım sebebiyle 30sn oturma gafletine düşmüştüm ve yönetmenle göz göze geldik, kendiside bütün ekibin önünde oturan amir mi olur diye böğürmüştü ve ben sinirden ağlamıştım. O zaman 30 başlarındaydım, şimdi 40 sonlarıma geldim. Şu anki aklım olsa .ittir lan derdim. Bütün kronik hastalıklarım o dönemlerden kalma. 1 gün çekimin 72 saat sürdüğü kölelik dönemlerimiz. Şu anda da 16 saat sürüyor, yine buna şükür.
Mezun olduktan sonra aileye yük olmamak için bende bir süre bimde çalışmıştım.Hayatı zindan eden, mobbingin kralının döndüğü berbat bir sektör.