Yönetici Olduğu Yuvada Yirmi Yıl Boyunca 5 Binden Fazla Çocuğu Kaçırarak İnsan Ticareti Yapan Kadın: Georgia Tann

Birçoğumuz Memphis'teki Tennessee Çocuk Evi Derneği bilmiyoruz ya da hatırlamak istemiyoruz da diyebiliriz. Ancak 'Dehşet evi' olarak adlandırılan kurumun 69 yıl önce kapatıldığını söylememiz gerekiyor.

Kurumun kapatılması belirsizliğin üstünü örtmüş olabilir ancak o tarihe kadar 5 binden fazla çocuğun hayatının çalınarak değiştiğini biliyoruz. Tabi bu olay yalnızca bizimle birlikte birçok kişinin dikkatini çekti ve gazeteci Lisa Wingate de onlardan biriydi. Kendisi bu konuyla ilgili şu sözleri söyledi: 'Bunların televizyonda sansasyon yaratması için uydurulup uydurulmadığını merak ettim ve doğruyu öğrenmek için araştırmaya başladım.' Ardından da 'Before We Were Yours' adlı bir kitap çıkarttı. İsterseniz korkunç olayların yaşandığı yuvanın hikayesine başlayalım:

Georgia Tann isimli yuva yöneticisi, yirmi yıldan fazla bir süre boyunca çocukları kaçırıp istismar ederek yüksek meblağlarda zengin insanlara sattı.

En sevdiği planlardan bir tanesi; yoksul mahallelerde araba sürmek, en güzel çocukları seçmek ve onları siyah lüks arabasıyla gezintiye çıkarmaktı. Arabaya binen çocuklar ise bir daha ailelerini göremiyorlardı. Tann, bu konuda insanları sessiz tutmak için evlat edinme düzenlemesindeki açıktan yararlandı. Kurumun kapatılmasının ardından oluşturulan raporlara göre bu süreçte birçok çocuk hayatını kaybetti. Hayatta kalanlar ise hala psikolojik olarak zorluk çekiyor. Wintage, 2018 yılında arkadaşının yardımıyla yuvadan evlat edinen kişilerle bir buluşma düzenledi. Bu korkunç olayı deneyimleyen kişiler, bir ömür boyunca kim olduklarını anlamaya çalıştığını söyledi.

Tann, çocuk hırsızlığını ilk olarak Mississippi'de denedi ancak başarısız oldu ve oradan kaçtı.

1891 doğumlu Georgia Tann'ın babası bir yargıçtı ve o da babası gibi hukuk dalında ilerlemek istedi ancak babasının yasağının ardından sosyal hizmet dalında ilerledi. İlk önce Mississippi'de çalışmaya başladı ancak kısa süre sonra çocukları yoksul evlerden uygunsuz bir şekilde aldığı için kovuldu. 1922'de kızı June'u evlat edindiği Teksas'a gitti. 1943 yılında ise Tann'ın uzun süre cinsel partneri olduğu düşünülen Ann Atwood Hollinsworth'u evlat edindi. O zamanlar eşcinsel çiftlerin mülk veya miras aktarımı için yetişkin evlat edinmeyi kullanması yaygındı. Tann daha sonra Memphis'e taşındı ve Tennessee Çocuk Evi Derneğinde yönetici sekreter olarak işe girmek için siyasi bağlantılarını kullandı.

Tann'ı hala hatırlayan birkaç kişiden olan Sallie Brandon, kendisinin gözlük takan ve küçük çanta taşıyan bir kadın olduğunu söyledi. Sonrasında ise onun sert biri olduğunu hatırladığını ekledi.

Fiziksel özellikleriyle evlat edinmek için ideal olarak görülen Brandon ve iki erkek kardeşi Tann tarafından 2.700 dolara satıldı. Bu miktarı günümüz şartlarında 40 bin dolar olarak düşünebilirsiniz. Evlat edinmenin yaygınlaştığı dönemde Tann'ın planları da yolunda gidiyordu. 1900'lerde ve 1910'larda, resmileştirilmiş evlat edinmeler oldukça nadirdi ancak 1920'lerde evlat edinme konusunda yeni çalışmalar yapılmaya başlandı ve yapılan açıklamalarda evlat edinmenin hem aile yapısında hem de toplumsal düzende birçok konuyu yoluna koyacağı söylendi. O zamanlar öjeni uygulamasının popüler olduğu zamanlarda evlat edinme, sadece bebek sahibi olmak değil aynı zamanda en iyi bebekleri almak anlamına geliyordu. Bu yeni süreç Tann'ın da işine yaradı ve yolunu açtı. Aynı zamanda bebek mamasının yaygınlaşması da evlat edinmeyi arttırdı. Dick Powell, June Allyson, Lana Turner, Pearl S. Buck, Smiley Burnette ve New York Valisi Herbert Lehman da dahil olmak üzere aktörler, yazarlar Tann'ın yönetici olduğu kurumdan çocuk evlat edindi.

Tann'ın çocuk çalma ve evlat edinme sürecinde 1 milyon dolardan fazla para kazandığı tahmin ediliyor.

Tann, kurbanlarını kaçırmak için sosyal hizmet görevlileri, polis memurları, doktorlar ve avukatlardan oluşan bir ağa ödeme yaptı. Bazıları onun için anaokullarından, kiliselerden ve oyun alanlarından başka çocukları kaçırdı ve genellikle maddi imkanı olmayan aileler hedef alındı. Kendisi ise zaman zaman ailelerle iletişime geçerek tıbbi yardım teklif ederek çocuklarını ücretsiz bir kliniğe götürebileceğini söyledi. Tann özellikle eşini kaybetmiş annelerden çocukların alınmasına sebep olan yerel bir yargıçla iş birliği içindeydi. En fazla yardımı aldığı kişilerden biri, 30 yıl boyunca Shelby County'deki çocuk mahkemesine başkanlık eden Yargıç Camille Kelley idi.

1950 yılında yerel bir avukat olan Robert Taylor, yeni seçilen Vali Gordon Browning'in Children's Home Society ve Tann hakkında derinlemesine bir araştırma yapmasını istedi.

Tennessee yasası, çocukların bugünün parasıyla yaklaşık 75 dolar olan 7 dolarlık bir ücret karşılığında evlat edinilmesini gerektiğini söylüyordu ancak Tann, çocukları bin dolar karşılığında satıyordu. Sonrasında hazırlanan raporlarda Tann'ın özel evlat edinme adı altında kazandığı ücretin %90'ını kendine ayırdığı ortaya çıktı. Ebeveyn adayları, seyahat masraflarından ev ziyaretlerine ve avukatlık ücretlerine kadar ödeme yaptı. Raporlarda, görgü tanıklarını en aza indirgemek için çocukların gece saatlerinde ebeveynlere teslim edildiği ortaya çıktı.

Tann, çocukları ebeveynler için daha çekici hale getirmek adına iyi ailelerden geldiklerini ve babalarının genellikle doktor olduğunu söyledi.

Tann, Norma Sue'nun evlat edinen ebeveynlerine kendisinin ve kız kardeşinin onları 'daha çekici' kılmak için 6 yaşından daha küçük olduklarını söyledi. İzini zorlaştırmak için, genellikle çocukların yaşlarını değiştirdi ve evlat edinmeden önce yeniden adlandırdı. Norma Sus ve beş kardeşi de bu çocuklar arasındaydı. Tann, çocukların daha kolay satılması için yaşları konusunda yalan söyledi ve isimlerini değiştirdi. O dönemde Yahudi ailelerle iletişime geçen az kurum olduğu için Tann bu fırsatı da değerlendirdi ve bazı bebeklerin Yahudi ailelerden geldiğini söyleyerek yine Yahudi olan ailelere sattı. Catherine Shredder adıyla evlat edinilen Debbie Branco, henüz birkaç günlükken New Jersey'deki yeni ailesinin yanına gönderildi. Tann; ebeveynler, biyolojik aileler konusunda çok fazla sorgulama yaptığında ise çocukların onlardan alınacağına dair tehditlerde bulundu. Evlat edinen ebeveynler zamanında ödeme yapmadığında çocukları geri alıp daha yüksek fiyatlara sattı. Alınan bebekleri geri vermek isteyen ailelerden de yüksek meblağda ücretler aldı.

Tann, çocuk kaçakçılığı işi konusunda ve taleplere karşı bilgiliydi. Birçok aile bebek istediği için hedefi küçük çocuklar oldu.

Tann ile çalışan doktorlar, yeni annelere bebeklerinin doğum sırasında öldüğünü söyledi. Çocuklar, ailelerine hiçbir ücret ödenmeden sözde gömüldü. 1930'larda, Tann'ın bu taktiğinin bir sonucu olarak Memphis'te ABD'nin en yüksek bebek ölüm oranı olduğu ortaya çıktı. Taylor, Children’s Home Society’nin yöneticisi ile ilgili raporunu yazmak için bir yıldan uzun süre çalıştı. Taylor, 'Memphis evine yerleştirilen çocuklara düzgün bakılmıyordu,' diye yazdı. 'Memphis içinde ve civarında bebeklerin sadece birkaç saatlikken alındığını ve bakım evlerine yerleştirildiklerini gördük ve birçok çocuk, doktorların emirlerinin ihlal edilmesinin doğrudan bir sonucu olarak oradayken öldü.”

Memphis'teki Benjamin Hooks Kütüphanesi'ndeki arşivler, çocukların maruz kaldığı zulümlerden bazılarını ortaya koyuyor.

Bebekler bunaltıcı koşullarda tutuldu ve bazı çocuklar satılıncaya kadar sessiz kalmaları için uyuşturuldu. Diğer çocuklar karanlık dolaplara koyuldu, dövüldü ya da her seferinde haftalarca aç bırakıldılar. Uyuşturucu bağımlıları ve pedofiller onlara göz kulak olmaları için tutuldu. Tann, popülaritesinden güç alarak giderek daha da cüretkâr hale geldi. Çocukların 'İstenmek İçin Buradalar' ve 'Noel Hediyeniz Olmak İstiyorlar' gibi başlıklarla gazetelere ilanlar verdi. Tann, potansiyel ebeveynlerin sürekli artan bir fiyatlarla mükemmel çocuğu seçmelerine yardımcı olmak için bir 'Bebek Kataloğu' oluşturdu.

1940'larda, Tann yeni bir tanıtım gösterisi geliştirdi. 25 dolara, bugünün parasıyla yaklaşık 350 dolar, katılımcılar istedikleri kadar çekiliş bileti alabiliyorlardı.

20 yıldan fazla bir süre sonra, Tann'ın evlat edinme dolandırıcılığına son verildi. Tann'ın bebek satma planı yirmi yıldan fazla bir süre devam etti. Ancak 1949'da işler değişti. Tennessee, Gordon Browning adında yeni bir vali seçti. Tann’ın gücünü yitirmiş arkadaşı E.H. Crump, Memphis siyasetindeki hakimiyetini kaybetti. 12 Eylül 1950'de, Vali Browning bir basın toplantısı düzenledi ve bu sırada Tann ve ağının çocuk satma planından 1 milyon dolardan fazla, bugünün parasıyla yaklaşık 11 milyon dolar, kazandığını açıkladı.

Ancak Tann hiçbir zaman sorumlu tutulmadı. Üç gün sonra rahim kanserinden dolayı gizemli bir komaya girdikten sonra evinde hayatını kaybetti.

11 Kasım 1950'de, Tann ile çok yakından çalışan Yargıç Camille Kelley istifa etti. Kalan çocuklar için güvenli bir yuva bulmak kasım sonu veya aralık başına kadar sürdü. 1950'nin son günlerinde, Tennessee Children's Home Society kapıları sonsuza dek kapatıldı. 1990'larda, Right to Know kuruluşunun kurucusu ve tarihçi Marianne Denny Glad, Tennessee Children's Home Society tarafından evlat edinenlere yardım etmek için öne çıktı.

Tennessee Children's Home Society çocuklarından biri olan Matt Lucas, öz ailesini asla bulamadı. Ailesi hayattayken kendini çok suçlu hissetti. Şu an 84 yaşında olan Lucas, aile üyelerinden birinin hayatta olduğundan şüphe duyuyor.

Lucas, 'Beni evlat edinen annemin yanına gömüleceğim ancak yine de ilk annemin mezarını bulmak istiyorum' dedi. 'Oraya gidip ona iyi olduğumu söylemek isterim.'

Geçtiğimiz yıl, Wingate ve Christie yeniden birleşmenin, "Before and After" adında bir anlatısını yayınladılar.

Tann'ın kurbanlarının çoğunun nereye gömüldüğünü kimse bilmese de evlatlık verilen çocuklar ve aileleri için Memphis'in Elwood Mezarlığı'nda 2015'te yapılan küçük bir anıt bulunuyor. Anıt yazıtında ise, 'Tennessee Children's Home Society’nin soğuk sert eli altında ölen yüzlerce kişinin anısına... Son yerleri bilinmiyor. Son huzurları bir lütuf...' yazıyor. 

Evlatlık çocuklardan biri olan Norma Sue birkaç yıl önce hayatını kaybetti.

Geçen yıl ise külleri, kızları tarafından Mississippi kıyılarına, uzun zaman önce çalındığı yerin yakınına döküldü. Kızları, kaçırılarak Children's Home Society’de geçirdiği zamanın annelerini travmatize ettiğini ve kronik olarak depresyona girdiğini söyledi. 15 yaşında hamile kalan Norma Sue'nun 22 yaşında beş çocuğu vardı ve eşinden boşandı. Sık sık taşınan Sue, kendi çocuklarını kurumlara bırakarak döngüyü tekrarladı. Norma Sue'nun çocukları, annesinin gerçek kuzeninin onu aramayı asla bırakmadığını söyledi.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

İşledikleri Cinayetlerle Bir Dönem Büyük Korku Yaratan Ünlü Seri Katillerin İdam Edilmeden Önceki Son Sözleri
Küçük Mutlu Ağaçların Dünyaca Ünlü Ressamı Bob Ross’un Herkes Tarafından Bilinmeyen Hikayesi
Erkek Egemen Dünyada Feminist Hareketi Başlatan Bisikletle Kadınların Oy Haklarını Söke Söke Alma Hikayesi!

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR

Translate çevirisi sanırım, çok fazla anlatım bozukluğu var ve yazının dili de okumayı zorlaştıran türden.

22.12.2020

"evlat edinilen" lerden sürekli "evlat edinen" olarak bahsetmiş, beynim yandı :(

21.12.2020

reklamlarına sokayım onedio iki yazı okutmadın

21.12.2020

sue nasil guvenimde cocuklarini kuruma birakibda sik sik dusunuyorum ki cehalet gidden mutluluk uma bileceyim sey o cocuklar yeni ailelerinin yaninda mutlu olduklari kotunun iyisi bir nov

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ