Birgün'den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, AKP iktidarı döneminde kamu kurumlarının yönetim kurulu üyeliklerinin “AKP’den yolu geçen herkes” için “ilgili ilgisiz” demeden ek gelir kaynağı yapılması uygulaması yayılıyor. Eski bakan ve milletvekilleri ile AKP’lilerin yakınlarından sonra AKP’lilerin danışmanları, çalışanlarına da yönetim kurulu üyeliklerinin kapısının açıldığı ortaya çıktı. TBMM’de önceki gün denetimi yapılan ve yönetimi eski bakanlar, Cumhurbaşkanlığı danışmanı ve eski milletvekillerinden oluşan Vakıfbank’ın iştiraklerinin de benzer durumda olduğu görüldü. İştiraklerin yönetim kurullarında da AKP ile yolu sadece siyasi alanda değil görevli olarak kesişen kişiler de bulunuyor. Bir yönetim kurulunda yasal süresini tamamlayan isimler hemen bir başka yönetim kuruluna atanıyor.
Vakıfbank Yönetim Kurulu (YK) üyeliği de yapan eski Bakan Abdülkadir Aksu’nun 2020 Haziran ayına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı, eski TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un da başkanvekilliğini yaptığı Vakıf Gayrimenkul Değerleme AŞ’nin yönetim kurulunda AKP TBMM Grubu’nun müdürü bulunuyor. İlahiyat Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Grup Müdürü Halil Ergen geçen yıldan bu yana iştirakin yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Ergen 2017-2021 yılları arasında da Vakıf Pazarlama’nın yönetim kurulu üyeliğini yaptı.
2019 yılında 2 milyon 881 bin TL, 2020’de 3 milyon 827 bin TL, 2021’de 9 milyon 439 bin TL zarar eden şirket bu nedenle ortaklarına da kâr dağıtımı yapamıyor. Ancak her yıl yönetim kurulu üyelerine yapılan ödemeler artırılıyor. Son genel kurulda yönetim kurulu üyelerine her ay 7 bin 590 TL net ücret verilmesi oybirliği ile kararlaştırıldı. Yönetim kurulu üyelerinin kamudaki diğer görevlerinden dolayı aldığı ücretler nedeniyle artan gelir vergisi ve benzer yasal yükümlülükleri de şirket tarafından ödeniyor. Böylelikle vergi nedeniyle ücretlerinde azalma olmuyor.
Benzer ekonomik olanakların sağlandığı diğer iştiraklerde de dikkati çeken isimler bulunuyor. AKP’li eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman döneminde Genel Sekreterlik görevine atanan Mehmet Ali Kumbuzoğlu da Vakıfbank’ın bir başka iştiraki olan Vakıf Pazarlama’da Yönetim Kurulu Üyeliği koltuğunda oturuyor. AKP’nin Yenimahalle Belediye Meclis Üyesi de olan Ali Demirdağ da yönetimde yer alıyor. Kamu yönetimi mezunu Kumbuzoğlu 2013, Demirdağ 2017 yılından bu yana iştirakte görev yapıyor.
Şirkette Sayıştay’ın yaptığı denetimlerde personel politikasına ilişkin önemli sorunlar tespit edildi. Uzun süredir işe gelmeyen bir birim müdürü olduğu, ayrıca işten ayrılan bazı personele ek menfaat sağlandığı raporlara aktarıldı.
Muhalefet milletvekilleri, AKP’li bürokratların kamu kurumu iştiraklerine atanmalarını “liyakatsizlik ve kayırma” gerekçeleriyle eleştirdi. CHP’li Deniz Yavuzyılmaz, TBMM’de görev yapan Grup Müdürü Ergen’in denetim toplantısına bile katılmamasını “Meclis’in içinde görevli olan bir kimse Yönetim Kurulu’nda görev alıyor, mazeret dahi bildirmiyor” diye eleştirdi. Ergen daha sonra toplantıya katıldı.
“Bizim partimizin grup üyesinin CV’sine baktığımızda donanımı bayağı iyi. Şayet siyasi partilerin grup üyeleri yönetim kurullarına böyle atanıyorsa bizim grup üyemizi de değerlendirmenizi rica edelim; hatta CHP Grup Müdürlüğünü de aynı şekilde değerlendirmenizde fayda olur. Hatta, her vekilin 2 danışman 1 de yardımcı personeli var; benim şahsen danışmanım da Meclis’te uzun yıllardır çalıştığı için bayağı da tecrübeli.”
Market işletemeyecek insanlar, binlerce kamu çalışanının maaşını yöneten bankaların stratejilerini yönetecek koltuklara oturtulup 3 maaş + huzur payı alıyor. Abaküsle oynayıp emir eri gibi partiden ne gelirse onay veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti bankalarının düştüğü duruma bak.
Bu haber çok çok doğru. Konuşmak isterdim dönen dolapları. Şu kadarını söyleyeyim ''Ortaokul mezunu" yıllarca akpnin köpeği olmuş bi tanıdık şu an Vakıfbank' ın o masalarından birinde haksız maaş alıyor.. Daha neler neler var. Benim üni mezunu kızım ise İŞSİZ.! Söyliceklerim bu kadar..
Dava arkadaşım diyorlar ya dava ekmeği bölüşme davası, “Yiyin efendiler yiyin, aksirincaya kadar….”