Yolsuzluk Algı Endeksi'nde Gerilemeye Devam: 'Türkiye Artık Kırmızı Bölgede'

Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2019 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Türkiye, geçen yıla göre 2 puan kaybederek 91'inci sıraya düştü. Son altı yılda notu en çok düşen 3 ülkeden biri olan Türkiye'nin endekste gerilemesinin nedenleri olarak ise giderek artan otoriterleşme eğilimi, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerine yönelik ihlaller ile denetleyici ve düzenleyici kurumların işlevsizleşmesi gösterildi.

Yolsuzluk Algı Endeksi nedir?

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 1995 yılından beri her sene yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi, uzmanların, sivil toplum örgütlerinin ve iş insanlarının kamu kesimindeki yolsuzluğa dair algılarını yansıtıyor.

En az üç uluslararası kurumun yürüttüğü araştırmanın bulgularına dayanarak hazırlanan endekste, 0 puan yolsuzluk algısının yüksekliğine, 100 puan ise yolsuzluk algısının düşüklüğüne işaret ediyor.

Türkiye'nin endeksteki yeri ne?

Örgütün 2019 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre geçtiğimiz yıla göre 2 puan daha kaybeden Türkiye, sıralamada 13 basamak geriye düştü ve 180 ülke arasında 39 puanla 91'inci sırada yer aldı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Türkiye , AB ve OECD ülkerleriyle kıyaslandığında nerede?

Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin açıklamasında, Türkiye Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri ile karşılaştırıldı. Buna göre, Türkiye, AB üyesi 28 ülke ile karşılaştırıldığında en son sırada yer alıyor. 

Türkiye, endekste 36 OECD üyesi ülke arasında sondan ikinci sırada, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü sırada bulunuyor.

Türkiye'deki gerilemenin nedenleri neler?

Uluslararası Şeffaflık Derneği, Türkiye'nin Yolsuzluk Algı Endeksi'ndeki bu gerilemesini 'gücün, otoriter rejimlere benzer bir yoğunluk ile yürütme erkinde ve tek elde toplanması, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerine yönelik ihlaller, kamu kurumlarının, özellikle de denetleyici ve düzenleyici kurumların etkisini ve işlevini yitirmesi, Meclis’in denetleme ve hesap sorma gücünü kaybetmiş olması' ile açıkladı.

"Yargının yolsuzlukla mücadele gücü zayıf"

'Cezasızlık ve yargının yolsuzlukla mücadele gücünün zayıf olması endeksteki düşüşün nedenleri arasındadır' denilen açıklamada, bazı adli istatistiklerden örnekler verildi. 

Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar başlığındaki suçlar için verilen 'kovuşturmaya yer yoktur' kararlarının oranının yüzde 29'dan yüzde 47'ye, Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığında ise oranın yüzde 23’ten yüzde 45’e yükseldiği belirtildi.

Dernek, Türkiye'de kamu ihalelerinin yeterince şeffaf olmadığına da dikkat çekti. 

'Türkiye'de Kamu İhale Kanunu'nda yapılan 200'e yakın değişiklik' değişiklik eleştirilerek 2004 yılında yüzde 75 olan açık ihale oranının 2019 yılının ilk 6 ayında yüzde 63’e kadar düştüğü belirtildi. 

Açıklamada, 'Kamu ihalelerinin gerekli şeffaflık, denetim ve hesap verebilirlik mekanizmalarından yoksun bir biçimde yürütülmesi, ahbap çavuş kapitalizmi eleştirilerini artırmaktadır ' ifadesi kullanıldı. 

'Kamu kaynaklarının denetlenemediği' belirtilerek 'siyasetin finansmanı ile siyasal etik konularını düzenleyen yasal çerçevenin zayıflığının yolsuzluk riskini artırdığına' vurgu yapıldı.

"Türkiye son altı yılda notu en çok düşen altı ülkeden biri"

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu üyesi ve Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, Türkiye’nin özellikle son altı yılda yolsuzluk konusunda büyük bir irtifa kaybettiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Özarslan, “Türkiye’nin en son 2013’te 50'nciydi. O yıldan bu yana sürekli gerileyerek 2019’da 39’a kadar düştü. Bu da 180 ülke arasında 91'inci sıraya gerilemesine neden oldu. Artık yolsuzluğun çok olarak algılandığı kırmızı bölgede yer alıyor. Bundan daha vahimi, son altı yılda notu en çok düşen altı ülkeden biri. Bu dönemlik, anlık, yıllık bir düşüşe değil belirgin bir düşüşe işaret ediyor. Belirgin olarak kamu kaynaklarının aktarılması, liyakat, usulsüzlük, yolsuzluk gibi alanlarda büyük bir gerileme kaydediyoruz. Sosyal eşitsizlik gibi yansımaları da oluyor. Bazı kişiler bazı gruplar haksız olarak kazanç elde ediyor. Bizim eğitime sağlığa, yatırıma, altyapıya harcanması gereken kaynaklarımız birilerinin cebinde son buluyor’’ dedi.

Özarslan, bu durumun aynı zamanda Türkiye'nin 'rekabetçiliğini ve yatırım çekebilme kapasitesini düşürdüğünü' kaydetti. 

Özarslan, 'Acilen kurum ve kuralların işlediği ve denge denetleme mekanizmalarının bulunduğu tam demokratik bir sisteme dönülmeli' çağrısında bulundu.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
YORUMLAR
23.01.2020

Bizi kıskandıkları için böyle diyorlar, 18 yılda ne yollar yapıldı, daha 2020'ye kadar yapılacak yollar, döşenecek borular var, durmak yok YOL'a devam

23.01.2020

Bir 5-10 sene daha geçse Türkiye için daha farklı bir renk kodu bulamaları gerekecek.

23.01.2020

Her nerede garibanın, yetimin hakkını hunharca yiyen haramzade varsa; Evini barkını, tahtasını silgisini, kuzeninin kumasını, sevenini sayanını, göbeğini gömecini, dedesinin yedi ceddini, doğurtan ebesini, tuttuğu silgisini, ciğerinin veremini, böbreğinin taşını, omzundaki başını, gözündeki yaşını, alnındaki kaşını s*keyim. Saygılar.

TÜM YORUMLARI OKU (12)