Dünyadaki en yoksul insanların yarısının ortak bir noktası var: Küçük çaplı çiftçi olmaları. Bu farkındalık yaratan konuşmada, eylemci Andrew Youn üyesi olduğu “One Acre” fonunun bu çiftçilere hayati değer taşıyan ve bütün dünyada kullanımda olan çiftçilik hizmetlerini ulaştırmanın sayesinde nasıl onları yoksulluktan çıkarmaya yardım ettiklerini anlatıyor. Bu konuşmayı hiçbir zaman açlığı ve aşırı yoksulluğu yenemeyeceğimizi düşünerek dinlemeye başlayın ve dünyanın en büyük problemlerinin ne denli bir çapta olduğunu öğrenerek bitirin.
Yoksullukla savaşıp kazanamazsın. Çünkü yoksulluk savaşılacak bir şey değildir. Ya da şöyle örnekleyeyim; yüksek ateşle seyreden vira bir hastalığın var diyelim. İlk etapta doğal olarak ateşi düşürmeye çalışırsın. Bu sorunun geçici olarak çözülmesi veya bir adım öteye taşınılabilmesi için gerekli ve doğrudur. Ama virüsü yok etmediğin müddetçe hastalık devam eder. İnsanların içindeki doyumsuzluk sürdüğü müddetçe yoksulluk yok edilemez. Mikrobun kendisi bu kazanma, güç ve zenginlik biriktirme hırsıdır...
İmkansız değil.
boşuna bu kadar konuşmuşsun diyeceğim ama fena şeyler söylemiyorsun. ben de sana düz mantığımı söyleyeyim. aşırı yoksulluğun nedeni aşırı zenginliktir. aşırı zengin olan kişilere/ülkelere baktığımızda çoğunun sömürücü olduğunu, yoksul olanların da bu ülkeler tarafından aşırı sömürüldüğünü görüyorum. Aklıma en basit geleni söyleyeyim... Etrafta starbuckslar glorialar falanlar filanlar kahveci diye geziyor biz de hepsini amerikalı bilip amerikan kahvesine bayılıyoruz. fakat kahvenin anavatanı neresi? ben Brezilya Vietnam Kolombiya ya da Endonezyalı kahveciler zinciri göremiyorum nedense? Senin örnek verdiğin adamları 3 kuruşa sömürüp 33 katına satıyorlar. İşte yoksulluk burada başlıyor. Ondan sonra dediklerin doğru tabi ki... Adam akşam yemek yiyemeyeceğini biliyor çünkü yemek yok, bu da onun yarına olan inancını kaybetmesini sağlıyor. Zaten kahveymiş, mısırmış, lahanaymış konu bu değil. Sen adamın düşüncelerini ve hayallerini çaldıktan sonra geriye ruh kalıyor sadece.