Temiz su, barınak, ayakkabı. Bunlar çoğumuzun elinin altında bulunan ve kolaylıkla ulaşabileceğimiz şeylerden bazıları; ancak aslında dünyada bunlara muhtaç olan birçok insan var. Ocak, ışık ve hatta sivrisineklerden korunma bile çoğu yoksul insana göre birer lüks. Ancak neyse ki bazı muhteşem mucitler sayesinde, yoksul bölgelerde bir fark yaratabilmek adına bu maddeleri düşük maliyetli olarak üretmek mümkün.
Bazı gelişmekte olan ülkelerde yemek pişirebilmenin tek yolu odun ateşi kullanmak. Ne yazık ki bu sadece tehlikeli olmakla kalmayıp aynı zamanda ağaçları yok etme anlamına da geldiği için sürdürülemez bir yöntem. Çoğu insan için de gaz ve kömürle yemek pişirmek çok masraflı. İşte tam olarak da bu yüzden Cambridge Üniversitesi’nde okuyan bir grup mühendislik öğrencisi Infinity Bakery – Sonsuz Ekmek Fırını adlı icadı yarattılar. Bu fırın, enerjisini güneş ışığından alıyor ve iç sıcaklığı 220 dereceye kadar çıkabiliyor. İşin en güzel tarafı ise bu icadın geri dönüştürülmüş yağ fıçıları, kil ve bambu gibi basit materyallerden oluşması. Bu icat hayat kurtarmakla kalmayıp aynı zamanda çevreyi de koruyor.
Temiz suya ulaşım birçok yoksul ülkede hala büyük bir problem, özellikle de geleneksel filtrelere sahip olamayacak kadar fakir olan kesimlerde. İşte bu yüzden Portapure sadece ucuz olmakla kalmayacak aynı zamanda taşınabilir de olacak bir su filtresi yapmaya karar verdi. Pocketpure ismini verdikleri icat 2010 yılında Haiti’de gerçekleşen deprem sonrasında kolera bakterisi bulunan derenin suyunu arıtarak şimdiden kendini kanıtlamış durumda.
Sıtma ve dang hummasından tutun da West Nile virüsüne ve sarı hummaya kadar yoksul bölgelerde görülen birçok hastalığın en büyük sebeplerinden biri sivrisinekler. Onlarla savaşmakta devrim yaratacak nitelikte olan icadın ismi ise Kite Patch. Dünyanın her yerindeki çocukları ve savunmasız toplulukları sivrisinek kaynaklı hastalıklara karşı koruması için tasarlanmış. İcat sivrisineklerin, dışarıya verdiğimiz karbondioksiti algıladığı sinir hücrelerini işlemez hale getiriyor. Böylece insanların takibini yapamıyorlar. Bu sticker, sağlıksız ve pahalı kovucular kullanmak yerine, kıyafetlerin üzerine yapıştırılabilir.
Başarıya giden yollardan biri de eğitim; ancak milyonlarca genç insanın görüşündeki bozukluk, onların öğrenmesine engel oluyor. Gelişmiş ülkelerde bu problem gözlük ya da kontak lens kullanarak kolaylıkla çözülebilir ama henüz gelişmekte olan ülkelerde bu objeler hala birer lüks. Kırsal bölgelerdeki yoksul çocuklara yardım edebilmek için Child Vision adı verilen gözlük Dow Dorning Company ve The Centre for Vision in the Developing World tarafından icat edildi. Bu gözlükler takan kişinin, kendisinin net bir şekilde görebileceği şekilde gözlüğü ayarlamasına izin veriyor ve aynı zamanda farklı çevre koşullarına dayanabilecek şekilde, düşük maliyetle üretilmiş.
Su pompaları yoksul topluluklarda çok değerli ama ne yazık ki piyasada var olanlar genelde ya çok pahalı ya da çok karmaşık. Pumpmakers yüksek kalitedeki pompaları almaya gücü yetemeyen topluluklara çözüm niteliğinde yenilikçi bir icat ortaya çıkardı. Amaçları, sürekli bakım gerektirmeyen, işletme masrafı olmayan, aşınmaya karşı dayanıklı ve yoksul ülkelerdeki ekonomiye katkı sağlayabilmek adına bölgesel olarak üretimi yapılabilecek bir pompalama sistemi tasarlamaktı. Sonuç olarak, girişimcilerin, Pumpmakers tarafından verilen talimatları izleyerek ve rehberden yararlanarak inşa edebilecekleri NSP Solar Pump (güneş ışığı paneli pompası) ortaya çıktı.
Prematüre doğmuş bebeklerde vücutlarının ısıl dengesini sağlayan vücut yağının eksikliğinden dolayı, normal bir oda ısısı bile onlar için çok soğuk olabilir. Aslında bu sorun gelişmiş ülkelerde prematüre yani erken doğan bebeklerin küvöze koyulmasıyla kolayca çözülebiliyor. Ne yazık ki yoksul ülkelerde bu hiç de kolay değil. Hipotermik bebeklerin bakımı gerçekten büyük bir mücadele. Sıcak su şişeleri, kömür ve ampuller etkisiz ve genellikle tehlikeli iken, küvöz ve radyant ısıtıcıları da oldukça pahalı. Standart bir küvözün %1’i kadar bir ücretle üretilen Embrace Warmer isimli icat, tekrar tekrar kullanılabilir, taşınabilir, hijyenik ve hepsinin de ötesinde güvenli.
Kırsal kesimlerdeki kadınlar genellikle su getirebilmek için, sadece yorucu olmakla kalmayıp aynı zamanda çok da vakit alacak şekilde, kilometrelerce yürümek zorunda kalmaktadırlar. WaterWheel adı verilen icat su taşımak için çok daha pratik ve kullanışlı bir metod sunuyor. 45 litre hacmi olan bu icat, bir tutamaçla kontrol edilebilecek kadar basit bir dizayna sahip. Waterwheel’i eve iterek götürmek, eve su kapları taşımaktan çok daha az yorucu ve Waterwheel kötü zeminlerde bile kullanılabilecek kadar dayanıklı. Taşıma kapasitesi ve kullanım kolaylığı sayesinde bu icat gerçekten kayda değer bir zaman ve enerji tasarrufu sağlıyor.
Ülkenin yoksul kesimlerinde bir eve ya da bir barınağa mali gücü yetirebilme bir başka büyük endişe. Bunun farkında olan bir mühendis yaygın inşa malzemeleri
kullanılarak yapılan ve neredeyse bir çadırdan daha az maliyete sahip olan Hexayurt barınak sistemini icat etti. Hexayurt kolaylıkla inşa edilmekle kalmayıp aynı zamanda katlanıp taşınabiliyor. Buna ek olarak Hexayurt gelişime açık bir proje yani uygun materyalleri kullanan herkes bu yapıyı geliştirme imkanına sahip.
Topraktan geçen hastalıkların ve parazitlerin dünyanın her yerinde yaygın olduğu düşünülürse, çocuklar için ayakkabı giymek gerçekten bir gereklilik. Ne yazık ki, yoksulluk nedeniyle çocukların ya hiç ayakkabısı yok ya da ayakkabıları var ancak ayaklarına doğru düzgün uymuyor. The Shoe That Grows yani büyüyen ayakkabı adlı buluş sayesinde ekonomik ve uzun süre dayanabilen ayakkabılar yoksul toplumlar için artık ulaşılabilir. Basit materyallerden yapıldığı için temizlemesi oldukça kolay ve yenilikçi dizaynı sayesinde de beş farklı ayak numarasına ayarlanabiliyor. Bu demek oluyor ki bir çift ayakkabı beş yıl boyunca kullanılabilir!
Çoğu yoksul ve kırsal kesimde güç kaynağı eksikliğinden dolayı güneş battıktan sonra pek bir şey yapılamıyor. Genç bir mühendis, aküye dayanmayan ve çalışmak için gazyağı gibi zararlı içeriklere ihtiyaç duymayan alternatif bir aydınlatma sistemi fikriyle ortaya çıktı. Aslında icadı, sadece iki yemek kaşığı tuzu bir bardağa koymayı gerektiriyor. Daha inanılmaz olan ise Sustainable Alternative Lightning(SALt) adı verilen bu icadın sekiz saate kadar aydınlatma yapabilmesi ve hatta başka cihazları da şarj edebilmesi.