Çalıştayda açılış konuşması yapan YÖK Başkanı Erol Özvar, yükseköğretim kurumlarına başta kalite olmak üzere doktora öğretiminin her sürecinde büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. Doktora öğretiminin sağlayacağı uzmanlaşmaya dikkati çeken Özvar, doktora mezunu adayların ileri araştırmalar ve yenilikçi yaklaşımlar konusunda önemli bir beşeri sermaye unsuru olduğunu vurguladı. Özvar, Türkiye’nin doktora mezunu öğrenci sayısında uluslararası arenada geride olduğunu ifade etti.
Çalıştay raporunda öne çıkan başlıklar, “Program Açma ve Öğrenci Kabulü, Öğretim Süreçleri, Danışmanlık, İdari Süreçler ve “Araştırma ve Tez Süreci” başlıkları altında bir araya getirildi. Dikkati çeken başlıklara yer verilen raporda doktora tezine alternatif bir model sunuldu. Doktora tezi yerine üç adet araştırma makalesinin tez olarak kabul edilmesini içeren başlık akademisyenlerin tepkisini çekerken diğer bazı başlıklar şunlar oldu:
•Doktora tezine alternatif olarak üç adet özgün araştırma makalesinin doktora tezi olarak kabul edilmesi,
•Nitelikli doktora eğitimine temel oluşturması açısından, yüksek lisans programına öğrenci kabulü, eğitim ve tez süreçlerinin de iyileştirilmesi,
•Sektör odaklı ihtiyaçlara ve bu doğrultuda açılacak programlara da yer verilmesi,
•Program açma süreçlerinde dış paydaşların da görüşlerinin alınması,
•Öğretim üyelerinin verdiği derslerin uzmanlık alanlarıyla uyumlu olması..
Deve sidiğinin şifa olduğunu iddia eden şeyler öğretim görevlisi oluyor ülkede. Niteliksizlik daha nasıl artabilir ki?
Türkiye'de eğitimin yerlerde olduğunun göstergesi. Diplomasız adamı başa getirdiniz diploma veren kurumu kahvehaneye çevirdi böyle.
Onun yerine doktoralı kişinin yazdığı kitap (tez) elinden bedavaya alınıp yayınlanmasa teşvik edici olmaz mı? Tez izleme komitesinden başarıyla geçtiği ilk dört sefer de ödeme yapılsın, o zaman görün bakalım doktora tezi yazma oranları artıyor mu artmıyor mu. Bilim sahası, uluslar arası arenadır diyorsunuz. O halde asgari ücretten maaşa bağlayalım doktoralı şampiyonlarımızı. Bilim yapsınlar, proje üretsinler dünya ile rekabet etsinler geçim derdi düşünmeden (en azından asgari şartlarda). Acımayalım vereceğimiz bir asgari ücrete. Karşılığını ülkece almayacak mıyız?