Yok Olmanın Eşiğinde Olan 17 Hayvan Türü

Dünya’nın bir süredir altıncı kitlesel yok oluşa doğru sürüklendiği bilim dünyasında sık sık gündeme gelen bir iddia. Nedeni olarak da diğer 5 kitlesel yok oluştan farklı olarak bu kez bir canlı türünün, yani insan gösteriliyor. Öyle ki, şuanda hayvan türlerindeki yok oluş oranı insanlar olmasaydı 1000-10.000 kat daha az olacaktı.

İstatistiklere göre her yıl en iyi ihtimalde 200-2000 arası, kötü ihtimalle 1000-10.000 arası canlı türü yok olmakta. Bu ihtimallerin arasında farklılığın nedeni ise dünya üzerinde kaç canlı türü yaşadığını bilmiyor olmamız. Durumu daha iyi anlamanız için Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden gelsin: “İlginç şekilde bilim insanları galaksimizdeki yıldız sayısını tahmin etmekte dünya üzerindeki canlı türü sayısını tahmin etmekten daha iyi.”

Doğaya karşı daha iyi davranmamızın zamanı da geldi de geçiyor bile.

1. Amur Parsı

Parsların, yani leoparlarında genelde Afrika’nın geniş bozkırlarında yaşadıkları düşünülse de bu pars türü Rusya’nın en doğusunda yaşamaya adapte olabilmiş. Saatte 60 km hıza ulaşabilen Amur Parslarının sıçrama yetenekleri de oldukça gelişmiş; tek bir sıçramada yatayda 6 metre, havaya doğruysa 3 metre katedebiliyorlar. 

Ormanlarda ve dağlarda yaşadıkları bilinen bu hayvan türünün erkekleri çiftleşme sonrası dişiyle beraber kalıyor ve bazen yavruların bakımında bile yardımcı oluyor. Doğal ortamda 15, gözetim altında 20 yıl yaşayabildikleri biliniyor. 

Türün 60’dan biraz fazla üyesinin kaldığı düşünülüyor.

2. Siyah Gergedan

Siyah Gergedan türünün nesli bir aralar öylesine tehlike altındaydı ki, küçük bir Google aramasıyla nesillerinin yok olduğuna dair onlarca haberle karşılaşabilirsiniz. Ancak durum öyle değil. 

1900’lerde günde neredeyse 5-6 tane siyah gergedan öldürüldüğünden sayıları hızla düşen bu hayvan türü, çok önemli ve yaygın çalışmalar sayesinde yok olmaktan kurtarılsa da hala oldukça kritik bir durumda bulunuyor. 

Şuan için 5000’den fazla siyah gergedanın yaşadığı tahmin ediliyor.

3. Cross Nehri Gorili

Nijerya’nın en büyük nehirlerinden biri olan Cross Nehri etrafında yaşayan bu canlı türünün tehlike altında olup olmadığının anlaşılması son 10-20 yıla kadar mümkün olmadı. Bunda en büyük etkense bu canlıların insanların farkında olması ve bu nedenle özellikle en ıssız yerleri seçmeleriydi. 

An itibariyle 200-300 civarı Cross Nehri Gorili kaldığı düşünülüyor.

4. Şahin Gagalı Kaplumbağa

75-90 cm boylarında ve 40-75 kilogram ağırlıklarında olan bu canlı türünün nesli de kritik seviyede yok olma riskine sahip.

5. Cava Gergedanı

Bu türün an itibariyle sadece 60 adet üyesi bulunmakta. Bu üyelerin tamamı Hindistan’daki Ujung Kulon Ulusal Parkı’nda koruma altında yaşıyor.

6. Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası

Yaşayan en büyük kaplumbağa türü olan bu tür genelde tropikal okyanuslarda yaşamakta. Diğer deniz kaplumbağalarına göre bir çok farklı yönleri bulunan deri sırtlı deniz kaplumbağalarının boyları 1 buçuk metreden daha uzun olabiliyor.

7. Dağ Gorili

Dağların yüksek kısımlarındaki ormanlık alanlarda yaşayan dağ gorillerinin genel popülasyonun 900’den biraz daha az olduğu biliniyor. 

İki ayrı grup halinde yaşadığı tespit edilen bu türe ait iki grup da Uganda sınırları içerisinde bulunmakta.

8. Pangolin

Vücutlarının tamamı pullardan oluşan ve tehdit unsuru sezdiğinde top haline gelip bu pullarını düşmanını korkutmak için kullanan pangolinlerden günümüzde kaç adet kaldığı tam olarak bilinmese de durumları kritik seviyeye yükseltilmiş durumda.

9. Saola

Oldukça nadir görülen bu hayvan türü günümüze kadar sadece 4 kere bilimsel olarak raporlanmış. İlk olarak 1992 Mayıs’ında keşfedilen Saola türü 1900’lerin en büyük zoolojik keşiflerinden biri olmasının yanı sıra son 50 yıl içerisinde keşfedilen en büyük memeli hayvan olma özelliğini de taşıyor. 

Türe ait kaç bireyin kaldığı tespit edilemiyor. Saolaların sadece Vietnam ve Laos’ta yaşadığı biliniyor.

10. Güney Çin Kaplanı

1950’lerin başında 4000 adet üyesi bulunduğu düşünülen Güney Çin Kaplanı türünün o zamandan beri aşırı avlanmaya maruz kalması nedeniyle 1996’ya gelindiğinde doğada en fazla 30-80 civarı bireyinin kaldığı düşünülüyordu. 

O yıldan beri doğal alanda hiçbir Güney Çin Kaplanı gözlemlenmediği için günümüzde doğada hiç Güney Çin Kaplanı kalmadığı düşünülüyor. 

Koruma altındaysa sayıları pek fazla olmasa da hala 100 civarında bireyleri bulunmakta.

11. Sumatra Fili

Günümüzde sayıları 2400-2800 arasında değişen Sumatra Fillerinin yaşam alanları hızla yok edildiği için türün nesli büyük tehlike altında.

12. Sumatra Orangutanı

İsminden anlaşılacağı üzere Sumatra adasına özgü bir tür olan Sumatra Orangutanı’nın en büyük özelliği neredeyse hiç yere inmemesi. 

Sürekli ağaçların üzerinde geçen ve çok çok nadir olarak yere inen bu türün üyeleri arasında Bornea orangutanlarından bile daha yakın sosyal bağlar kurulduğu gözlemlenmiş. Yine de erkekleri genelde yalnız takılıyor, ancak dişiler yavrular doğduktan sonra birbirlerine yardımcı oluyorlar. 

Günümüzde 7300 civarı Sumatra Orangutanı’nın kaldığı düşünülüyor.

13. Sumatra Gergedanı

Çift boynuza sahip tek Asyalı gergedan türü olan Sumatra Gergedanı, her ne kadar Cava gergedanına kıyasla daha çok bireye sahip olsa da hala sadece 100 bireye yakın bir popülasyona sahip. Üstelik bu sayının sabit kaldığına dair bir bulgu da yok, aksine son 15 yılda sadece iki yavrunun doğduğu biliniyor. 

Sumatra ve Borneo adaları üzerinde iki farklı alt türün yaşadığı düşünülüyor.

14. Sumatra Kaplanı

Yine sadece Sumatra adasına özgü olan ve 'Ne dertliymiş bu Sumatra böyle?' dedirten bir tür olan Sumatra Kaplanı, 1978’de 1000’den fazla bireye sahipken şimdi sadece 400’e yakın bireyden oluşuyor. Üstelik gelecekte bu sayının hızla düşmeye devam edeceği de tahmin edilmekte.

15. Meksika Yunusu

Dünyadaki en az bireye sahip deniz memelisi türü olan Meksika Yunusu, 1958’e kadar keşfedilmemişti. Şimdiyse neredeyse bir daha hiçbir zaman bu canlıları görememe ihtimalimiz var. 

Sayılarının 100’ün altına düştüğü bilinen bu sevimli canlıların doğal yaşam alanı ise California Körfezi.

16. Batı Ova Gorili

Goril alttürleri arasındaki en büyük popülasyona sahip Batı Ova Gorili türü buna rağmen hala yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Hastalık ve avlanma nedeni ile son 20 25 yılda sayılarında yüzde 60’a varan boyutlarda azalma olduğu tahmin edilen bu türü etkileyen bütün tehditler ortadan bir anda kaldırılsa bile popülasyonun toparlanmasının 100 yıla yakın zaman alacağı düşünülmekte. 

Tam olarak kaç tane Batı Ova Gorili kaldığı bilinmiyor.

17. Yangtze Sırt Yüzgeçsiz Yunusu

Çin’de bulunan Yangtze nehri 2006 yılında Baiji yunusları yok olmuş kabul edilene kadar Yangtze Nehir Yunusu ile beraber bu iki türe de ev sahipliği yapıyordu. 

Dünya üzerinde bu özelliğe sahip olan sadece iki nehirden biri olan -artık olmayan- Yangtze Nehri’nde yaşayan ve zeka bakımından gorillerle bile boy ölçüşebilecek olan bu yunus türüne ait günümüzde 1000 ile 1800 arası bireyin kaldığı düşünülüyor. 

Ek olarak Baiji Yunusu (Yangtze Nehri Yunusu) türünün insanlar nedeniyle yok olan ilk ve tek yunus türü olduğunu da belirtelim.

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı