Yok Denilen Uygarlığımızın, Alay Edilen Kültürümüzün Saklı Olduğu Devlet: Göktürkler

Göktürkler, herkesin adını duyduğu fakat hakkında bilinenler sadece birkaç detaydan ve hükümdar isminden ibaret olan bir hakanlıktır. Bugünkü Türkiye'yi anlayabilmek için Türk Tarihini, Türk Tarihini kavrayabilmek için de Göktürkler anlamak bir zaruriyettir. İşte bu ana fikre istinaden, bu sefer herkesin sıkılmadan okuyup anlayabileceği bir şekilde Göktürkleri incelemeye karar verdik. 

İlginizi çekerse Göktürkler hakkındaki diğer yazıları da incelemenizi tavsiye ederiz:

Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası Orhun Kitabelerinden Öğüt Dolu 12 Alıntı

10 Maddede Göktürklerin Başbelası: Çinli Casus Chang Sun Sheng ve Faaliyetleri

Kuruluş Dönemi

Türk Tarihi içerisinde Göktürkler ve Hunları birbirinden ayrı olarak düşünmemeliyiz. Öyle ki Çin kaynakları bile Göktürkler ve Hunlar arasında bir fark görmemekteydi. Göktürklerin tek farkı ise ilk defa Türk adını kullanarak siyasi bir teşkilatlanma oluşturmalarıydı.

Hunlardan sonra bölgedeki Türk boyları arasındaki birlik dağılmıştı. Güç, Moğolların atası olarak tahmin edilen Juan-Juanların elindeydi. Dolayısıyla Türk boyları da onlara bağlıydı. Bu boylardan birisinin başında bulunan Bumin, Juan-Juan hükümdarı A-na-kuei'nin kızını kendine istedi. Juan-Juan hükümdarı ise Bumin'i kölesi gibi görüyordu bu sebeple cevap olarak yolladığı elçi ile onu aşağıladı. Bumin, buna çok kızarak Juan-Juan elçisini öldürttü. Bu olay, Türklerin bağımsızlığının ayak sesleriydi. 552 yılında Juan-Juanlar üzerine saldıran Bumin, onları büyük bir yenilgiye uğratarak bağımsızlığını resmen ilan etti. Bundan sonra Bumin, İl Kağan unvanıyla Türk Hakanlığının temellerini attıktan sonra aynı yıl içerisinde vefat etti. Kardeşi İstemi Yabgu ise batıdaki toprakları idare etmekteydi.

Sınırların Genişlemesi

Bumin Kağan'dan sonra oğlu Kara Kağan ulusun başına geçti. Juan-Juanları bir kez daha yenilgiye uğrattı. Babasının Çin ile kurduğu elçilik ilişkilerini bozmadan ilerletti. Kara Kağan 553 yılında rahatsızlandı. Ölümünden evvel oğlu She-tu yerine kardeşi Mukan'ı tahta vasiyet etti. Mukan Kağan iyi bir asker oluşunun yanında bilgili ve zeki birisiydi. Juan-Juanları 3.kez büyük bir yenilgiye uğrattı.

555 yılında Mukan Kağan'ın başarılı seferlerin yanı sıra İstemi Yabgu da Akhunları mağlup etmişti. Yani hanedanlığın batı ve doğu kanadı aynı anda hızla büyümekteydi. Göktürklerin bu yükselişini gören Çin'in Chou hanedanı, akrabalık temin etmek için Mukan Kağan'ın kızını istemişlerdi. Fakat Kağan, bölünmüş iki Çin hanedanı arasında denge politikası izliyordu. 568 yılında garip bir olay oldu. Chou elçisiyle görüşüldüğü sırada bir kar fırtınası patlak vererek bütün çadırları yıktı, halk çok zarar gördü. Bunun üzerine tanrının kızdığını düşünen Mukan Kağan, kızını Çin'e prenses olarak gönderdi. Hakanlığı sağlam temeller üzerine oturtan Mukan Kağan, 572 yılında kardeşi Taspar'ı tahta vasiyet ederek hayata gözlerini yumdu.

Taspar Kağan Yönetimi

Taspar, çok sağlam bir hanedanlığın tahtına çıkmıştı. Sınırlar fazlaca genişlediği için yönetimsel birkaç düzenleme yaptı. Kendi idaresindeki doğu topraklarını kendi içerisinde yeniden batı ve doğu olarak ayırarak yönetimlerini yeğeni Börü ve She-tu'ya verdi. Kendisi de onların üstündeki en büyük Kağan olmuştu. Batıdaki toprakları ise 552'den beri zaten İstemi Yabgu yönetmekteydi.

Taspar'ın en büyük hatası, Budizm'i din olarak kabul etmek istemesiydi. Budizm, et yemeyi yasaklayan, ruhani ve uyuşuk bir yaşam tarzını dayatıyordu. Türk halkı ise savaşçılığa alışmış, atından inmeyen, hareketli bir yaşam tarzına sahipti. Taspar 575 yılında bir Budist tapınağı yaptırıp mühim dini kitapları ülkeye getirtti ise de, halk Budizm'i benimsemedi. Dini yönden 3 unsura bağlıydılar. Bunlar; Gök Tengri inancı, ataların ruhuna saygı göstermek ve doğanın gücünü kabul etmekti.

İstemi Yabgu'nun Ölümü ve Göktürklerin Bölünüşü

Doğuda bunlar olurken İstemi Yabgu batı kanadını iyi bir şekilde idare ediyordu. Hatta Bizans'a elçi bile göndermişti. Bununla beraber 569 yılında İstemi Yabgu'ya gelen Bizans elçisi Kilikyalı Zemarkhos coşkuyla karşılanmış ve ilk defa batıdan bir elçi geldiği için çok büyük bir devlet olunacağı düşünülmüştü.

576 yılında İstemi Yabgu hayatını kaybetti, yerine oğlu Tardu geçti. 581 yılında ise doğunun kağanı Taspar, tahta Ta-lo-pien'i vasiyet ederek vefat etti. Ta-lo-pien hiç kimse tarafından kağan olarak kabul edilmedi. En sonunda Kara Kağan'ın oğlu İşbara Kağan unvanıyla tahta seçildi. Fakat Ta-lo-pien tahtı kendine miras olarak görüyordu. Ülkeden kaçarak kendini A'pa Kağan ilan etti. Batıda ise Çinliler Tardu'ya kurt başlı sancak göndermiş, onu bağımsız olarak tanıdıklarının mesajını vermişlerdi. 582 yılına kadar bütün işlerde merkeze bağlı olan batı kanadı, Çinlilerin bu faaliyetinden sonra kendi bağımsızlığını ilan etti. Böylece topraklar A'pa Kağan, İşbara ve Tardu yönetiminde bölünmüş vaziyetteydi.

Hanedan Savaşları

İşbara Kağan hem Tardu hem de A'pa ile bir süre mücadele etti. 584 yılında artık yaptığı savaşlardan yıpranmıştı. Çin ile akrabalık tesis ederek onların desteğini almak istedi. Çinli elçiler geldiğinde, İşbara'nın tahtından inip eğilerek imparatorun mektubunu almasını istiyorlardı. Kağan, atalarının hiç kimsenin önünde eğilmediğini söylediyse de en sonunda elçilerin isteğini yapmak zorunda kaldı.

Kağanın bu halini gören beyler, üzüntüden ağlamaya başlamışlardı. Zira birkaç yıl evvel Taspar, Çin için 'benim vefakar evlatlarım' diyordu. Bugün ise neredeyse Çin'in emrine girilmişti. Bundan sonra İşbara Kağan, Çin'in desteğini alarak kendi tahtını sağlamlaştırdı ve 587 yılında başarılı bir av yaptıktan sonra rahatsızlandı ve yerine kardeşi Baga Kağan'ı tahta vasiyet ettikten kısa süre sonra vefat etti.

Çin Esareti

Baga Kağan çok cesur ve akıllı kişiydi. Fakat kader o ki 589 yılında çıktığı bir sefer sırasında öldürüldü. Yerine İşbara'nın oğlu, Tou-lan Kağan unvanıyla tahta çıkarıldı. Kağan, birkaç yıl içerisinde çabucak güçlendi ve 593 yılında Çin'e vergi ödemeyi durdurdu. Fakat bu yükseliş fazla uzun sürmedi, Kağan, Çinlilerin kışkırtmasıyla ayaklanan Töles boyları ile yapılan mücadelelerin birinde 599-600 civarında hayatını kaybetti.

Bundan sonraki süreçte Çin, Göktürk Hakanlığının iç işlerini tayin eder oldu. Yeniden toparlanmaya çalışan ve Çin'i zor duruma sokan bazı kağanlar olduysa da bu kötü gidişat durdurulamadı. 630 yılında Çin, Göktürkleri tamamen kendine bağladı ve böylece I.Göktürk devri sona ermiş oldu. 630-681 arasındaki bu dönem esaret dönemi olarak anılır.

Diriliş: II.Göktürk Devri

Bu esaret dönemi içerisinde birçok kez bağımsızlık için girişimlerde bulunulmuştu. Bunlardan en tanınmış olanı da Kürşad Ayaklanması olarak bilinen, 639 yılında Chie-Shih-Shuai'ın Çin'e karşı yapmış olduğu ihtilal girişimidir. Hakanlığın ikinci kez bağımsızlığını ilan edişi ise Kutluk (İlteriş) Kağan önderliğinde gerçekleşmiştir. 679 civarında girişimlere başlayan Kutluk Kağan, 682'de tam olarak halka bağımsızlığı kazandırmıştır. Ulusu tekrar toparladığı için kendisine 'İlteriş' unvanı verilmiştir.

Bilge Kağan Yazıtına Göre Hakanlığın Yeniden Diriliş Hikayesi

'Türk Tanrısı ve kutsal yer, su şöyle yapmışlar şüphesiz ki: Türk halkı yok olmasın diye, halk olsun diye, babam İlteriş Hakanı, annem İlbilge Hatun'u göğün tepesinde tutup yukarı kaldırdılar şüphesiz. Babam 17 erle baş kaldırmış. 'baş kaldırıyor' diye haber alıp şehirdekiler dağa çıkmış, dağdakiler şehre inmiş, derlenip toplanıp 70 kişi olmuşlar. Tanrı güç verdiği için babamın askerleri kurt gibi imiş, düşmanları koyun gibi imiş. Doğuya ve batıya sefer edip derlemiş toplanmış. Hepsi 700 kişi olmuşlar.'

Yeniden Yükselme Devri

Kutluk İlteriş Kağan, 692 yılına kadar birtakım Türk boylarını birleştirerek hakanlığı sağlamlaştırmakla uğraştı. Aynı yıl onun vefatı üzerine kardeşi Kapgan Kağan tahtı devraldı. Kapgan 716 yılına kadar uzun bir saltanat dönemi yaşadı. Birçok zaferlere sahip oldu. Çin'i zor duruma soktu, isyan eden boylarla mücadele etti.

Kapgan Kağan'ın bu savaşları sırasında yeğeni Bilge Kağan ve Kül Tegin, gençliklerinden beri bütün mücadelelerin içerisinde aktif rol almıştı. 716 yılında Kapgan Kağan'ın vefatı üzerine yerine İnel Kağan geçmişti. Fakat bu kağan gerekli vasıflara sahip değildi. Kül Tegin'in başını çektiği bir ihtilal sonrasında İnel Kağan öldürüldü. Tahta Bilge Kağan geçirildi. Orduların başında ise Kül Tegin bulunuyordu. Bundan sonra Göktürkler istikrarlı bir yükselişe geçtiler.

Bilge Kağan ve Sonrası

Kül Tegin ve Bilge Kağan, birçok Türk boyunu kendilerine bağladılar. Aynı zamanda babalarının veziri Tonyukuk da iki hükümdara akıl hocalığı yapıyordu. Kendi tabirleriyle 'başlıya baş eğdirip, dizliye diz çöktürdüler.'

731 yılında Kül Tegin'in vefatından sonra Bilge Kağan çok üzüldü. Onun anısına diktirdiği anıt Türk Tarihinin en eski yazılı belgesi oldu. Bilge Kağan kardeşinden 2 yıl sonra 734 yılında vefat etti.

Türk Hakanlığı Bilge Kağan'dan sonra başsız kaldı. Hanedanlık birkaç yıl daha sürdü fakat şüphesiz ki başarısız kağanlar başa geldi. Bunun yanında birleşen Uygurlar yükselişe geçmişti. En sonunda, 745 yılında Göktürk ülkesine girerek iktidarı ellerine geçirdiler. Bir Türk hanedanlığı yıkılmış, yerine başka bir Türk hanedanlığı gelmişti.

  • İlber Ortaylı-Türklerin Tarihi I, Timaş Yayınları, İstanbul 2015

  • Ahmet Taşağıl-Göktürkler I-II-III, TTK, Ankara 2014

  • Talat Tekin-Orhon Kitabeleri, TDK, Ankara 2014

  • İbrahim Kafesoğlu-Türk Milli Kültürü, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2014

  • Ahmet Taşağıl-Kök Tengri'nin Çocukları, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2015

  • Gürhan Kırilen-Göktürklerden Önce Türkler, Gece Kitaplığı, İstanbul 2015

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
07.06.2016

Tarihte ilk yazılı kaynakları kaçak elektrik faturası olanlar lütfen bu başlıktan uzak dursun.

Pasif Kullanıcı
07.06.2016

Patentini al bu sözün aq.

07.06.2016

Bu sıralar sıkça gelen Türk Tarihi içerikleri gerçekten beni mutlu ediyor milletin bilinçlenmesi tarihin devam etmesindeki en önemli unsur bu içeriklerin devam etmesi dileğiyle...

07.06.2016

Onedio 'nun en iyi editörüsün. Kimsenin şüphesi olmamalı. Kaynakçayı tastamam yazıyorsun her makalede. Helal olsun.

Pasif Kullanıcı
07.06.2016

Aynen SosyoPsikoloji kardeş. Adam eksiksiz ve tartışmasız, en sağlıklısını yapıyor.

TÜM YORUMLARI OKU (43)