Yine mi Koronavirüs? Kedi Dostlarımızın Bir Anda Hayattan Kopmasına Sebep Olan FIP Hastalığını Mutlaka Öğrenin

Uzunca bir süredir hayatlarımızda olan ve ne zaman çıkacağını bir türlü kestiremediğimiz Koronavirüs, hayvan dostlarımızda da farklı etkilerle karşımıza çıkabiliyor. Koronavirüslerin mutasyona uğraması sonucu ortaya çıkan FIP hastalığı nedir ve kedilerde ne sıklıkla görülür hep birlikte öğrenelim!

Kaynak1, Kaynak2

Kedi dostlarımız bizler için çok değerli. Hatta onların yaşam şartlarını daha iyi hale getirmek için artık pek çok insan canla başla mücadele ediyor.

Bir kedi sahibi olarak çok net söyleyebilirim ki, onun sağlığı ve iyiliği ile kendi çocuğumunki farksız benim için.

Beni yalnız hayvan severler anlar.

Ancak insanlarda olduğu gibi, onlarda da sağlıkları için riskli durumlar söz konusu.

Evet, pek çok aşılarını takip ediyoruz, yaptırıyoruz, hijyenlerine dikkat ediyoruz ama bazen elimizde olmayan ve müdahale edemeyeceğimiz sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bunlardan biri de ne yazık ki FIP hastalığı...

Peki ama nedir bu FIP hastalığı, nereden çıktı şimdi?

Daha önce duymuş muydunuz bilemiyoruz ama Kedi Enfeksiyoz Peritoniti (FIP) kedilerde sıklıkla görülebilen bir viral hastalık aslında. Adını “feline infectious peritonitis” virüsünün ilk harflerinden alan FIP, koronavirüsün orijinal hali olarak biliniyor ve kedilerin bağışıklık sistemini etkiliyor.

Kedilerde görülen koronavirüs aslında çok yaygın olup ishal dışında bir soruna neden olmasa da, kedilerin yaklaşık % 10'unda mutasyona uğrayarak çoğalır ve mutasyona uğrayarak kedigil enfeksiyoz peritonit virüsü yani FIP olarak bilinen hastalığa neden olur.

Bu durumda da böbrek, beyin ve karın bölgesinde ciddi bir enfeksiyon oluşumu söz konusu olur ve bu durum kedi için hayati risk taşır.

Pekiiii semptomları nedir bu hastalığın?

Aslında belirgin bir semptomu yok. Bazı kedilerde hapşırma, gözlerde sulanma ve burun akıntısı gibi belirtiler görülürken, bazıları ishal gibi sindirim sistemi şikayetleri ile karşılaşılabilir. Pek çok durumda kendiliğinden geçen bu belirtiler, FIP hastalığının gelişmesinden ve etkilerinin gözlemlenmesinden haftalar, aylar ve hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir.

Bu hastalık ıslak ve kuru olmak üzere iki ayrı formda görülebilir. Hastalığın bu bahsedilen formlarından bağımsız olarak da ilk etapta iştahsızlık, kilo kaybı, depresyon ve ateş gibi genel semptomlar kendini gösterir.

Ardından da ıslak ya da kuru formlardan birine dönüşür. Kuru formda kan damarları çevresinde gelişen enfeksiyon ve iltihaplı lezyonlar beyne, karaciğere, böbreklere, akciğerlere ve cilde ulaşarak zarar verebilir. Bu da kedilerin nöbet geçirmesine, hareketlerinde anormalliğe, aşırı susama, idrar sıklığında artış, kusma, sarılık ve kilo kaybı gibi şikayetlere neden olabilir. Islak form ise karın içi bölgede sıvı birikir ve kedinin göbeğinde şişkinlik ile kendini gösterir. Bu da kan damarlarında hasara yol açarak karın ve göğüs bölgesinde enflamasyon ve sızıntıya neden olabilir.

Gelelim hastalığın teşhisine... Tek bir kan testiyle bu teşhis konulamıyor ne yazık ki.

Beyaz kan hücrelerinin alışılmadık derecede az ya da çok sayıda beyaz kan hücresinin bulunması, kanda yüksek protein konsantrasyonlarının varlığı, gözlerde veya diş etlerinde sararma, yavruluk döneminde olunması veya çok kedili yaşam ortamlarında bulunulması gibi unsurlar, varsa karın bölgesindeki sıvıdan örnek alınması, FIP şüphesi varsa ultrason ya da röntgen çekilmesi hastalığın teşhisi için oldukça önemlidir.

Hastalığın tedavisine yardımcı olmak için çeşitli antiviral ilaçlar piyasada bulunsa da, uzun dönem etkileri hakkında soru işaretleri devam ediyor ve etkinliği kesin olarak kanıtlanan bir ilaç yok ne yazık ki...

Son olarak hangi durumlarda riskin arttığına da değinelim...

Hasta-taşıyıcı kediyle doğrudan temas, hasta-taşıyıcı kedinin eşyalarıyla temas, çok sayıda kedinin bir arada yaşadığı barınak, kedi bakım evleri, kedi üretim çiftlikleri ve kedinin bağışıklığının herhangi bir sebeple baskılanması durumları riski artırıyor diyebiliriz.

Tüm kedi dostlarımız için risklerden ve hastalıklardan uzak mutlu ömürler diliyoruz!

Aynı Olacaklarını Düşünmemiştiniz Değil mi? Yüksek IQ'lu İnsanların Sahip Olduğu Alışkanlıklar
Sonuçları Hayal Edildiğinden Çok Daha Büyük Olabilir: Bir Şehre Nükleer Bomba Atılırsa Ne Olur?
Otostopçunun Galaksi Rehberi Kitabındaki "Her Şeyin Anlamı" Sorusunun Cevabı Olan 42 Sayısının Gizemi Ne?

Popüler İçerikler

Seray Sever'den Apar Topar Yayından Kaldırılan "Dünya Güzellerim" İtirafı!
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
DEM Partili Batman, Mardin ve Halfeti Belediyelerine Kayyum Atandı
YORUMLAR
02.07.2021

Ahhh ahhh kaç kedimi kaybettim bu fib belası yüzünden. Kimi kuru fib idi kim ıslak fib idi, ne yazık ki hiçbirini kurtaramadım. Hele birini serum tedavisi için 1 gece veterinerde bırakmıştık sanırım çok korkmuş, başka hayvanlarda olunca zaten ıslak fibdi durumu çok ağırdı, karnı tamamen su toplamıştı, sürekli ateşi vardı. Eve gelince kutusundan çıkartınca o haliyle kanepede sürüne sürüne gelip bana yaslanmıştı bu olaydan sonraki sabah yaşamını yitirdi tüm aile hüngür hüngür ağladık. Sadece 1 köpek yavrumuz bu beladan kurtuldu kuru fibdi şırıngayla mama yedire yedire ve tabi her gün 3-4 iğne yemişti 1 .hafta. Toplam 18-20 iğne yemişti ama sonunda iyi olmuştu bebeğim. En çok korktuğum bu hastalıktır şimdiki kedilerimin gözüne bakıyorum bir şey olmasın diye.

Yazının başında kedimin iyiliği sağlığı kendi çocuğumdan farksız yazıyor . Aynen öyle . Kızlarım nasılsa benim için kedim de öyle . Oda evlat çünkü . Hepte söylüyorum biri patili 3 çocuk annesiyim ben . Aşıları tam . Ama elbette her zaman bir risk var. Elimizden geldiği kadar korumaya çalışıyoruz . Her evlada sağlıklı mutlu huzurlu ömürler ..

02.07.2021

Kedim kuru fip gerçirdi ve öleceğini düşündük, bizim için çok sancılı bir süreçti. Zorla besledik ve çok şükür iyileşti. Böyle hasta olan kedilerin sahiplerine sabırlar diliyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ