On yıl boyunca, hastanede rastgele karşılaştığı ismi bilinmeyen felçli bir Rus genç için annelik yapan Gülsüm Kabadayı'nın sevgi dolu ve özverili hikayesini perdeye taşıyan 'Bi Umut' filminin çekim süreci tamamlandı. Filmin yapımcılığını üstlenen Mustafa Uslu filme dair önemli detaylar verirken, bir yandan da usta bir Yeşilçam efsanesinin daha hayatının film olacağını açıkladı.
'Bu işin üzerinde Allah'ın eli var. Çünkü konusu itibarıyla bir sevap, insanlık, vicdan ve merhamet hikayesi.' diyen Mustafa Uslu filmle ilgili 'Bize ait bir hikaye. Bir Türk annesi hiçbir karşılık beklemeden kendisine ait olmayan özel bir çocuğu, bakımı özen gerektiren bir çocuğu alıyor. Üstelik 'İki aydan fazla yaşamaz.' denilen bir çocuğu alıyor, 10 yıl yaşatıyor, ona on yıl annelik yapıyor. Benim için müthiş bir hissiyattı. İşin öbür tarafında da üç çocuk, annelerini onunla paylaşıyor. O da mesela müthiş bir duygu. Yani üç çocuğun annelerini kendi yaşlarında ama mağdur durumdaki bir çocukla paylaşmaları, onu kardeş gibi sahiplenip aralarına almaları, şu anda bile düşünürken gözlerim doluyor. Müthiş bir özveri, müthiş bir insanlık örneği olarak görüyorum ve dünyanın bunu görmesini istiyorum.' ifadelerini kullandı.
Birçok usta ismin hayatının film olduğu ve şimdilerde 'Adile' filminin ön planda olduğu bu dönemlerde Erol Taş'ın hayatının sinemaya uyarlanacağı belirtildi.
Uslu 'Erol Taş'ın hayatını çekeceğim. En İyi Kötü Adam, İşte Benim Babam. Erol Taş'ın o güzel kızlarıyla dünyanın en iyi insanlarıyla görüştük, anlaştık. Sağ olsunlar. Onların da enteresan bir talepleri oldu ve çok hoşuma gitti benim. Sonuna kadar da destekledim. Dediler ki babamız hayatta olsa böyle isterdi. Babacığımız, bizden daha çok Türk sinemasını seviyordu. Bu film yapıldığında dijital platformlarda yayınlanmasını istemiyoruz hiçbir zaman. Babamız da böyle isterdi. Babamızın ölüm yıl dönümünde her yıl bir hafta vizyona girsin. Babaları Erol Taş, Erol abi, Türk sineması için savaştı, mücadele etti. Türk sinemasını çocuklarından bile çok seviyordu. Kendi söylemleri var. Kendi çocukları da öyle söylüyor. O yüzden böyle bir karar aldık. Rahmetli Erol abinin filmi sadece sinemalarda olacak. Hiçbir dijital platformda, televizyon kanalında hiçbir zaman olmayacak. O, insanları sinemada bekliyor. Erol abi hayatı boyunca hep ikinci rol oynadı. Hiç başrol oynamadı. Amatör boksörken de hep İstanbul ikincisi oldu. Orada da birinci olamadı ama hepimizin kalbine taht kurdu, ikon olmayı, efsane olmayı başardı. Tıpkı Müslüm Gürses gibi.' açıklamasında bulundu.
Farah Zeynep Abdullah Erol taş mı olacak?
Konudan tamamen bağımsız birilerinin hayatını anlatan filmlerden de gına geldi yaa. Ülkede galiba bir senaryo kıtlığı falan yaşanıyor herhalde.
Bu adamın da sömürmediği sanatçı kalmadı yahu. Nasıl bir yaratıcılıktan yoksunluktur da sadece zaten var olandan yola çıkarak bir şeyler ortaya koyabiliyor?