Oysa ki birçok yüksek hızlı araçta emniyet kemeri bulunur.
Ulusal Güvenlik Konseyi’ne göre, otomobillerde emniyet kemerleri ön koltuk yolcularının ölüm riskini %45, ağır yaralanma riskini ise %50 oranında azaltıyor ve yalnızca ABD’de 1975–2017 yılları arasında tahmini 374.276 kişinin hayatını kurtardı. Uçaklarda da emniyet kemerleri bulunur; türbülans sırasında yolcuların yaralanmasını önlemenin en etkili yolu olarak kabul edilir.
Trenler farklı şekilde tasarlanır, farklı şekilde hareket eder ve en önemlisi, yolcularını farklı bir oturma düzeniyle taşır. Trenlerde emniyet kemeri kullanımının olası etkilerini inceleyen araştırmalar, dezavantajların avantajlardan daha ağır bastığı sonucuna ulaştı.
Araştırmacılar ilk olarak, trenle seyahat etmenin risklerinin, emniyet kemeri takmayı gerektirecek kadar yüksek olmadığını belirledi. Tren kazaları da her kaza gibi trajik olsa da, istatistiksel olarak daha nadir meydana geliyor.
Yaralanmalarda bu fark daha da belirgin: 2023 yılında ABD’de demiryolu kaynaklı yaralanma sayısının 6.542 civarında olduğu tahmin edilirken, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, ölümcül olmayan karayolu kazalarının sayısının 2,44 milyon olduğunu bildirdi.
Bu veriler ışığında, ulaşım güvenliği uzmanı Steven Harrod, 2015 yılında The New York Times’a verdiği demeçte, trenlerde emniyet kemerlerinin “istatistiksel olarak anlamlı bir koruma sağlamayacağını” belirtti.
The New York Times’ın belirttiği gibi, uçaklarda kullanılan en basit ve ucuz iki noktalı bel kemeri, ileri-geri hareketin yanı sıra yanlara sallanan trenlerde yolcuları yeterince koruyamaz. Daha güvenli olan üç noktalı emniyet kemerleri ise, çoğu otomobilde olduğu gibi, mevcut tren koltuklarına kolayca monte edilemez; bu durumda tren vagonlarının tüm iç tasarımının değiştirilmesi gerekir.
Yalancılara karşı aşırı toleranslı olmanın sonu.
harbiden ha ne den yok