Yalova Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ebubekir Sifil'e, 'Yobazın Tehdidi' başlıklı köşe yazısında hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıla kadar hapsi istenen Yılmaz Özdil beraat etti.
Yalova Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ebubekir Sifil'e, 'Yobazın Tehdidi' başlıklı köşe yazısında hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıla kadar hapsi istenen Yılmaz Özdil beraat etti.
Gazeteci Yılmaz Özdil'in Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sifil'e, 'Yobazın Tehdidi' başlıklı köşe yazısında hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan gazeteci Yılmaz Özdil ile şikayetçi olan Ebubekir Sifil katılmadı.
Duruşmada söz alan Sifil'in avukatı Mehmet Akif Mavi, 'Bu gibi ifadelerin suç çerçevesinden çıkarılması, köşe yazarlarına herkesi aşağılama ve sözle saldırma imkanının yargı eliyle sunulması anlamına gelir. Sanığın cezalandırılmasını talep ederiz' dedi.
Yılmaz Özdil'in avukatı Fahri Emeksiz ise 'Müvekkil kesinlikle suç işleme kastıyla hareket etmemiştir, gazetecidir. Dolayısıyla basın ve ifade özgürlüğü çerçevesinde beraat kararı verilmesini talep ederiz' diye konuştu. Mahkeme, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Yılmaz Özdil'in beraatına karar verdi.
Yılmaz Özdil, kendisi için, 'Öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın' diyen Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebubekir Sifil'e yönelik, 'Yobazın tehdidi' başlıklı yazı kaleme almıştı. Sifil de Yılmaz Özdil'in, bu yazıda kendisine hakaret ettiğini öne sürerek şikayetçi olmuştu.
Şikayet üzerine savcılıkça, taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine dava açılmıştı. Özdil hakkında 'Zincirleme olarak basın-yayın yoluyla hakaret' suçundan 6 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis isteniyordu.
La bu Ebubekir sifil (Ebubekir Arapçada deve yavrusunun babası demektir) deve sidiği içilebilir, namaz kılmayan önce dövülebilir sonra da öldürülebilir dediği halde hiçbir hukuki işlem yapılmamıştı, açık açık toplumu kin ve düşmanlığa tahrik etmişti
Yılmaz Özdil' in avukatı olmadığım gibi "çok seven" biri de değilim. Ancak din de dini makam ve mekanlar da kimsenin babasının malı değildir. Din Allah'ındır ve onu koruyacak olan da sadece Allah'tır. Bir mevta cenaze işlemleri için camiye getirilmişse onun dinini imanını sorgulamak kimsenin haddine değildir. Benzer bir olayda peygamberimizin "kalbini yarıp baktın mı ne biliyorsun" şeklindeki uyarısı da unutulmamalı. Bir muptezelin zirvasi beni yozdilin avukatı yaptı