Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Sedat Peker'in Beykoz'daki evine düzenlenen silahlı saldırının detaylarını yazdı. Gelen saldırganların misafir gibi gelip çay ve sigara içtiğini anlatan Özdil olayı şöyle özetledi....
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Sedat Peker'in Beykoz'daki evine düzenlenen silahlı saldırının detaylarını yazdı. Gelen saldırganların misafir gibi gelip çay ve sigara içtiğini anlatan Özdil olayı şöyle özetledi....
- Sedat Peker’in evine Hyundai Accent bir araç geliyor, içinde tek kişi var, Beykoz korusuna giriyor, korunun sonunda güvenlik bariyeri var, yerden yükselen hidrolik mantar bariyer, dostça el sallıyor, bariyer açılıyor, evin önüne geliyor, bahçede güvenlik kulübesi var,
- orada bekleyen görevlilerle merhabalaşıyor, oturuyor, sohbet ediyor, çay ikram ediyorlar, içiyor, sigara içiyor, bu durum evdeki görevliler açısından hiç yadırgatıcı değil, çünkü Sedat Peker’i sevenler sürekli eve geliyor,
- Sedat Peker oradayken de bu dostça gelenleri buyur ederlerdi, çay kahve ikram ederlerdi, saldırgan belli ki bu durumu önceden gözlemlemiş, keşif yapmış, dostça sohbet ediyor, on dakika kadar sonra gideyim artık diyor, aracına biniyor, bariyerleri indirtiyor,
- bariyeri geçer geçmez silahını çıkarıyor, bariyerin yanında duran Yılmaz Günay’a üç el ateş ediyor, Yılmaz Günay yıllardır Sedat Peker’in yanında, sevdiği güvendiği bir insan, ikisi bacağına biri karnına isabet ediyor, bariyerleri geçmiş bulunan saldırgan vınlıyor,
- Yılmaz Günay hastaneye kaldırılıyor, sağlık durumu iyi, hayati tehlikesi yok.
Sedat Peker kimdir biri bana açıklayabilir mi? Bir bilim insanı mı, bir iş adamı mı, bir kurum yetkilisi mi, bir düşünür mü ne. Yoksa pastadan daha az pay aldığı için çark eden bir mafya babası mı? Bir gün koz olarak kullanmak için pasta paydaşlarının çeşitli görüntü ve belgelerini yasadışı yollardan elde edip istediğini almadığı sürece onları tehdit eden, istediğini aldığında da eğer varsa ve biliyorsa bile devlete karşı işlenen suçları ve yolsuzlukları görmezden gelip, örtbas ederek yoluna devam edecek ahlak yoksunu bir kurnaz mı? Böylesi kişiliklerin ülke gündemini sürekli meşgul etmesi o kadar acınası ve üzücü ki. Kimlere kaldık diyorum. Bir de kapısına Türk ülkelerinin bayraklarını astırmış, Türk birliği fikrini böylesi ne idüğü belirsiz adamlar mı savunuyor artık. Bir muhalif seçmen olarak bunun argümanlarını kullanan muhalif parti ve seçmenlerine de acıyorum artık. Her şey şaka gibi, konuşulan şu adamın ne vasfı vardır, nasıl bu kadar zengin olmuştur.
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz..
Ulan siz, bize Sedat'ı BİLE sevdirdiniz be.