- ...Benim her şeyi bilmem Sadri'yi deli ediyordu. Sekiz buçuk aylık evliliğimizi şu cümleyle özetleyebiliriz; 'Sen zaten her boku bilirsin Gülseren. 'Mesela dün gece oturmuş hesap yapıyordu. Beş buçuk saat uğraşıp 25'le 56'yı çarpamayıp intiharın eşiğine geldiği bir sırada yardımına koşup 1400 dedim. Bu da benim sonum oldu. Önce sağ ol dedi. Teşekküre değmez Sadri bunlar benim için çocuk oyuncağı dedim. Onun üzerine tartışma başladı. Ben salak mıyım yani ile başlayan konuşmasının içinde şu cümleler vardı. 'Sen kendini bir bok mu zannediyorsun.', 'Ben olmasan açlıktan ölmüştünüz' ve son olarak' ulan ben senin..' .diye başlayan bir cümle vardı ama ben sonunu tam duyamadım çünkü cümlenin sonu tokat sesine denk geldi. Aa ama galiba seninle ilgili bir şeydi.
+ Ee
- Hala ee diyorsun anne. Daha ne olması gerekiyordu?
- Bu yüzden mi evini terk ettin yani?
- Anne, sen var ya bir gün mezarımın başına gelip diyeceksin ki 'Ee, kızım siz şimdi bunun için mi ayrılıyorsunuz. Ne olacak yavrum, bu tip ölümler her ailede olur. Bunun için yuva yıkmaya değer mi? Boş ver çocuğum kocanın öldürdüğü yerde gül biter.
Bu oyunuyla birlikte, Otogargara,Bana bir şeyhler oluyor ve Haybeden gerçeküstü aşk Yılmaz Erdoğan’ın en iyi işleri. Geçenlerde hepsini tekrar izledim ve dedim ki biz neler izlemişiz. Şimdi böyle işlerin yapılması mümkün değil.Yani ben Yılmaz Erdoğan ya da Demet Akbağ olsam çok isyan ederdim..
Harika bir oyundu. Demet Akbağ'ı izlemek beni hep heyecanlandırmıştır. Bana bir Şeyhler Oluyor'u da istiyoruz.
Demet Akbağ başka bir kadın ya.. her dönemde farkını gösteriyor..