Ortaya atılan yanlış bir bilgi nedeniyle yıllarca o bilgi doğru kabul ediliyor ve hatta diğer nesillere de öğretilmeye devam ediyor. Peki bize öğretilen hangi bilgiler tamamıyla yanlış? Tarih hakkında bilinen yanlışlara gelin birlikte bakalım.
Ortaya atılan yanlış bir bilgi nedeniyle yıllarca o bilgi doğru kabul ediliyor ve hatta diğer nesillere de öğretilmeye devam ediyor. Peki bize öğretilen hangi bilgiler tamamıyla yanlış? Tarih hakkında bilinen yanlışlara gelin birlikte bakalım.
Napolyon Bonapart fiziksel olarak güçlü ve cesurdu. Aynı zamanda politik olarak hırslı, ve tarihin de en güçlü adamlarından biriydi ancak kendisinin tarihe büyük etkisinden çok boyu daha çok konuşuluyor. Bonaparte'nin boyu aslında 170 santimdi ve bu boy herhangi bir standarda göre kısa değil. Bu iddianın nedeninin farklı ülkelerin ölçüm birimlerinde hesaplama yaparken Napolyon'un boyunun yanlışlıkla kısa hesaplanması veya genellikle uzun muhafızlarla gezdiği için diğer erkeklerden daha kısa görünmesi olduğu düşünülüyor.
Sezaryen işlemi dönemin şartlarında canlı bir kadın üzerinde denemek için fazla tehlikeliydi. Bu yüzden aslında ölmek üzere olan veya ölen annelerin bebeğini kurtarmak için yapılan bir işlemdi. Jül Sezar'ın annesinin, oğlu yetişkin olana kadar yaşadığını göz önünde bulundurursak ilk sezaryenle doğan kişinin Jül Sezar olması tabii ki mümkün değil. Ayrıca Jül Sezar'ın doğumundan önce de pek çok anneye sezaryen doğum yapıldığı biliniyor. 'Sezaryen' terimi de zaten Latince'de 'kesmek' anlamına gelen 'caesus' kelimesinden türetilmiştir.
Einstein matematikte kötü değildi ve matematik dersinde hiç başarısız olmadı. Pek arkadaş canlısı olmadığı ve başkalarının yanında olmaktan hoşlanmadığı için okulda çok iyi notları alamıyordu ancak bunu matematik dersinde yaşamadı. Kendisi aslında biyoloji ve diğer yabancı dilleri öğrenmekte pek iyi değildi.
Einstein'ın en sevdiği derste başarısız olduğuna dair söylentiler sorulduğunda gülmüş ve şu şekilde cevap vermiş: “Matematikte hiç başarısız olmadım. On beş yaşıma gelmeden diferansiyel ve integral hesabında ustalaşmıştım.”
Kleopatra, Büyük İskender'den sonra Mısır'ı yöneten Yunan kökenli bir aile olan Ptolemaik hanedanından geliyordu. Etnik olarak Mısırlı olmamasına rağmen, Kleopatra ülkesinin eski geleneklerinin çoğunu benimsedi ve Mısır dilini öğrenen Ptolemaik soyunun da ilk üyesiydi.
Arkeolojik kanıtlar Vikinglerin boynuzlu miğfer kullandıklarına dair herhangi bir kanıt göstermiyor. Bunun yerine çoğu Viking savaşçısının hiçbir şey kullanmadığı ya da deri başlık taktığını söylüyor. Bu yanlış anlaşılmanın da İsveçli sanatçı Gustav Malmströmstems'in eserlerinde Vikingleri bu şekilde tasvir ettiği için ortaya çıktığı düşünülüyor.
Thomas Crapper 19. yüzyılda yaşamış bir tesisatçıydı ve klozet satışı yaptığı markasıyla İngiltere'de oldukça popüler bir üreticiydi. Ancak sanıldığı gibi kendisi sifonu icat etmemiştir çünkü kendisi 1840'larda tesisatçı çıraklığı yaparken, sifonlu tuvaletler dönemin lüks evlerinde zaten bulunuyordu.
Saray mensubu olan Harington aynı zamanda şair ve çevirmendi. Ancak kendisi en çok I. Elizabeth için yaptığı sifonlu tuvalet ile biliniyor. Harington'ın icat ettiği sifonlu tuvalet ise görseldeki gibi görünüyordu.
Graham Bell, telefonun mucidi değil; patentini alan ilk kişidir. Tarih araştırmacılarının ulaştığı verilere göre Bell, o dönem telefon üzerinde çalışan pek çok kişiden biriydi. Bu kişilerden biri olan Antonio Meucci, aslında telefonu icat eden ilk kişi olmuştu. Ancak patent ofisine ilk giden isim Alexander Graham Bell'di, bu nedenle mucidi oymuş gibi anılmaya başlandı. Ancak 2002 yılında ABD Kongresi aldığı bir kararla telefonun mucidi olarak Meucci'yi tanımaya başladı.
Bazı kaynaklarda arabanın mucidi olarak Henry Ford geçse de, asıl mucit Karl Benz adlı Alman bir makine mühendisidir. İlk araba olan Motorwagen'i 1885'de kullanıma sunmuştur. Gelecek yüzyıl boyunca otomotiv endüstrisinin temellerini atan araç tasarlama, üretme, pazarlama ve satma yollarına diğer tüm sanayicilerden daha fazla öncülük eden adam ise Henry Ford'dur.
1800'lerin sonlarında, Thomas Edison, ampulü icat ettikten sonra bir dahi olarak kabul edildi ancak bazıları Edison'un o dönemki tek mucit olmadığını söylüyor. Ondan önce akkor ampulü icat eden 20'den fazla mucit vardı. Diğer mucitlerden ayrıntıları ödünç aldığı söylentileri de dolanıyor. Peki neden tüm övgüyü Edison alıyor dersiniz? Kendisi işini pazarlama konusunda oldukça iyiydi ve ampul üzerinde çalışan herkesi nasıl geride bırakacağını biliyordu.
Başlangıçta 'üç günlük grip' olarak adlandırılan bu hastalık, 1918'de tahminen 50 milyon insanı öldürdü. Bu söylentinin nedeni büyük olasılıkla İspanya'nın hastalıktan oldukça erken ve sert bir şekilde etkilenmesiydi. İspanya Endemik hastalığın nereden kaynaklandığını söylemek neredeyse imkansız, ancak mevcut kanıtlar, ilk vakanın Kansas, Haskell County'de meydana geldiğini öne sürüyor.
İspanyol gribi denmesinin nedeni o yıl Cihan harbi olduğu içindir, İspanya savaşta tarafsız kalmış ve tüm dünya İspanyol gazetelerinin sayesinde virusten haberdar olduğu için öyle anılmıştır.
Ford arabayı değil, seri araba üretmenin mucididir.
beynim şenlendi 🤯