Zaman zaman önümüze bazı uluslararası veriler düşüyor. Sefalet endeksi olsun en sinirli ve umutsuz insanlar olsun listelerde ne yazık ki başı çekiyoruz. İşin acı tarafı şanslı azınlıktan değilseniz çevremize veya yaşamımıza biraz baktığımızda bu grafiklerin, raporların, endekslerin çok da haksız olmadığını görebiliyoruz. Tavuk nickli bir X kullanıcısının babasının son günlerine dair anlattıkları da insanlara o kadar tanıdık geldi ki herkes kendisinden veya çevresinden ülkedeki çarpıklıkların kendi hayatına nasıl sirayet ettiğine şahit oldu.
bu ülkede insan gibi yaşayıp kimseye zararın dokunmuyorsa işte en çok kaybeden sen oluyorsun malesef. sana dokunuyorlar ağzına sıçıp hayatı zindan ediyorlar . umarım bir gün hepsinin hesabı sorulur. öyle ümit ediyorum...
Eğer adaletsizliği başka bir ülkeye tek yön bilet alarak çözebileceğinizi düşünüyorsanız adaletsiz olan hayat değildir ki değil. Adaletsiz olan üç harfliler, adaletsiz olan üç tarafı denizlerle çevrili, en çorak toprakları bile bu ülkenin tahıl ambarı olarak anılan, 4 mevsimin aynı anda hüküm sürebildiği bu topraklarda kaşığına gelene hep razı olan, iliklerine kadar cahil bırakılmış (eğitimsizlikten bahsetmiyorum) seçmenidir.
Rahmetli babam emekli oldu. bir sene yaşadı sonrasında. Yazlık almasına yardım ettim. Emekliliğini geçirsin diye ilk yazı olacaktı, yazlığı su basmış üst komşunun borusu patlamış, tüm kış bizim eve dolmuş su. kapıyı açınca kalp krizi geçirecekti, tüm yaz tamiratı ile uğraştı. Sonrası akciğer kanseri ve yoğun bakımdan çıkamamıştı. sonrasında odasını toparlamak için girdim, yatağına yattım yatağın duvar kenarında bir kitap yarısı okunmuş, kitabın ismi görünce hıçkıra hıçkıra ağladım, son okuduğu kitabın ismi " Biradam doktoru gitmiş, gidiş o gidiş"