Yıllar Önce İzmir Genelevi'nde Yaşanan Zam Grevi ve Genelev Kuralları Hakkında İlginç Bilgiler

1995 senesinde İzmir Genelevi'ndeki koşulları, dönen tezgahları ve 7 Nisan günü yaşanan grevde yaşananları derledik.

Genelevler o dönemler şimdiki gibi bir iki evden oluşmuyor. Tepecik’te bulunan İzmir Genelevi, 2 uzun sokakta yer alan 124 eski İzmir evlerinden oluşan bir mahalleymiş aslında.

Bu mahallenin de tamamı duvarlarla çevrili. Mahalleye tek bir kapıdan giriş yapılıyor. İçinde bakkal, manav gibi kadınların günlük ihtiyaçlarını karşılayacakları alanlar da mevcut. Şehir içinde adeta başka bir şehir kurulmuş gibi...

Bu 124 tane evin de kapısında genelev ve hane numarası yazan tabelalar bulunuyor. Her evde de 1 ya da 2 oda, bekleme salonu, tuvalet ve mutfak var.

Evlerde de “Sağlığınız için prezervatif kullanın” yazan uyarı tabelaları asılı. Zaten evlerde de prezervatif bulundurmak zorunlu. Bu arada prezervatifin parası da kadınların cebinden çıkıyor.

Mesaileri sabah 10’da başlayıp gece 11’e kadar sürüyor. Haftanın her günü de çalışıyorlar. Sadece çarşamba günleri mesai 12’de başlıyor. İşe gelmediklerinde de herkes gibi onlar da rapor alıyor. Sadece regl oldukları günlerde çalışmıyorlar. Bunu da doktora onaylatmaları gerekiyor tabii.

Ne kadar çok çalışırsalar o kadar çok para kazanıyorlar ve kazandıklarının da yarısını patronlarına vermek zorundalar. Her evde kadınların dışında bir işçi ve bir patron vekili bulunuyor. Bunların da ücretlerinin yarısını kadınlar karşılıyor. Sigorta da zorunlu kılınmış fakat birçok iş yerinde olduğu gibi sigortaları patronları tarafından ödenmiyor.

Belediye, genelev çalışanları için 120 bin lira vizite ücreti belirliyor.. Genç olanlar pazarlık edip 500 bine, 1 milyona kadar çıkartabilmiş.

Bu konuyla ilgili Pazartesi dergisine konuşan genelev çalışanlarından Ahu şöyle diyor: '35'ten sonra müşterin düşüyor. 65-75 yaşında arkadaşlar var. Yıllardır alemde. Ekmek parasını bulamıyor yalvarıyor adama. 20 bin, 30 bin lira diye.'

Gurbet de  'Vizite ücretinin düşük olması patronun işine yarıyor, vergiden düşüyor. Bu iş patronun yararına, sermayenin zararına. Açık konuşuyorum. Adam geliyor, soruyor, 'kaç lira?' '250 bin' diyorum, 'olur mu orada 120 yazıyor' diyor. Siftahım yok. 'Aman' diyorum, 'siftahımı kırmayayım, arkası gelir' diyorum. 120 bin veriyor adam. Yemin ederim resmen işkence. Nasıl tecavüz ederler zorla. Adam eviriyor çeviriyor seni. 'Pul mu verdim, para verdim' diyor adam.' yorumunu yapıyor.

Genelevde çalışmaya başlamak için de bazı koşullar var. 21 yaşını doldurmak, TC vatandaşı olmak, resmi nikâh olmamak ve önceden ahlaktan sabıkalı olmak gerekiyor. Bu nedenle de birçok kadın sabıkalı olmak için kendilerini ihbar ediyor.

Geneleve kabul edilip çalışmaya başladıktan sonra, kadınlar bir ev tutacak parası olana kadar belirsiz bir süre genelevde yaşıyor. Kapıdan içeriye girmek için "vesika", akşam eve gidebilmek için de "evci kağıdı" gerekiyor.

Dışarıda evleri olunca bunu emniyete bildirmek zorundalar. Ahlak masası görevlileri herhangi bir zamanda -önceden haber vermeden- o evi denetlemeye gelebiliyor. Evde kayıtlı dostun dışında soyadı tutmayan erkek varsa eve mühür vuruluyor.

Kadınlar her hafta iki kere jinekolojik muayene için doktora gitmek zorunda fakat İzmir'de bu işlem genelevin içindeki dispanserde ücretsiz yapılıyor. Altı ayda bir verem kontrolü için röntgen çektiriliyor. Üç ayda bir AİDS, frengi, sarılık ve bel soğukluğu için bazı kan tahlilleri yaptırmaları gerekiyor. Bu testlerin ücretleri de biraz fazla.

Dışarıdaki vatandaştan daha yüksek para ödedikleri için bu konuda epey bi şikayetçiler o dönem. Bütün bu muayene paralarını devletin ya da patronun ödemesini talep ediyorlar. Sabit giderlerine sürekli zam yapılması kadınları maddi olarak zorluyor. Üzerlerinde büyük bir yük bu giderler.

Ücretlerini zor karşılarken üstüne test ücretinin 1 milyondan 3 milyona çıkarılması kadınları da çileden çıkarıyor. 7 Nisan sabahı iş bırakan 20-30 civarında kadın genelevde çalışan bütün kadınları topluyor. Yaklaşık 450 kadın alkışlar ve ıslıklar eşliğinde genelevin müşterilerini de önlerine alıp dışarıya çıkıyor. İş kıyafetlerini çıkarıp normal kıyafetlerini giyip arkalarından da “Biz bugün namuslu kadınız” diyerek kapıları kapatıyorlar.

Greve katılan Rüya, "Gitmesi gelmesi, taksiler 4-5 milyonu buluyor. Bunu kazanamayan kızlar ne yapacak? İçeriye borçlanacak, faiz filan 7 milyona bir kan alacaklar.” diyerek maddi durumlarının bunu karşılamaya elverişli olmadığını belirtiyor.

Anlayacağınız hayat onlar için yeteri kadar zorken bir de devletin zorunlu uygulamaları için patronlarına borçlanmak zorunda kalıyorlar ve bir noktadan sonra da isyan bayrağını hep birlikte kaldırıyorlar.

Dışarıdaki vatandaştan ne farkları vardı da onlar için bu testler daha pahalıydı?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Kaç Eşi Var? Çocuklarından Fuhuş Skandalına Cübbeli Ahmet Hakkında Bilinmeyenler
Camide İçki İçilmediğini Söyleyen Müezzin Fuat Yıldırım'ın Yaşadıklarını Baştan Sona Anlattık!

Popüler İçerikler

İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
17.12.2023

Okudukça ruhum daraldı..

17.12.2023

Rahmetli Süleyman Demirel'in "keraneleri kapatalım da halk bizi mi s*ksin" lafı geldi. Bilse memlekette artık insanlarla Allah , kitap diye diye birbirini s*kiyor.

17.12.2023

Zaten sessizce kapattılar. Söylediğini siyasal islamcılar ve ona yakın olanlar yapıyor. Cemaatler çocuk , erkek kadın ne varsa bademliyor. Geri kalanına da damcan ağaç

17.12.2023

orda çalışan insanlara saygı duyarım ekmek kavgası veriyorlar günümüze gelelim dolandirma karapara vergi kaçırma uyuşturucu ve bunların yanında utanmadan Allah kuran umre diyenler kafasını göstermelik kapatan ayaginda daracık bir tayt suratta boya takma kirpik takma tırnak baş devehorgucu altta son model araba ...şimdi hangisi o....bunların

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ