Ne varsa eskilerde var! Elbette yeni dizilerin de hakkını yemeyelim ama, aynı tadı vermiyor maalesef. E bizlerde ne yapalım, başa sarıp sarıp eski dizileri izliyoruz! Bugün yayınlansa, pek çok yeni diziyi solda sıfır bırakırlar! İşte samimiyetleriyle burnumuzda tüten, adlarını duyduğumuzda bile bizleri gülümseten eski Türk dizileri...
Yayınlandığı döneme damgasını vurduğu kesin. Ama etkileri hala sürüyor! Mesela bugün yoldan rastgele çevirdiğiniz 5 kişiye Burhan Altıntop'u sorsanız eminiz en az üçü bilir. Çok net! Evet Gülse Birsel senaristlerin ilahesi, bunu kabul ediyoruz ama oyuncular da muazzam! Nasıl bir cast ayarlanmışsa diziye, asla başkası o role giremiyor.
Üstelik dizinin verdiği mesajlar da çok güzel. Bazen 'Acaba bu kadın geleceği görmüş olabilir mi yahu!' diye düşünmeden edemiyor insan. Ve bu diziye başlamak ve bitirmek arasında bir döngü var, içinden asla çıkamıyorsunuz! Adeta online terapi niteliğinde olan bu diziyi izlemediyseniz çok şey kaçırmışsınızdır!
'Her yaşam bir hikayedir, bazıları anlatılmaya değer... 'İyi ki bu hikaye saklı kalmamış, iyi ki bizler izlemişiz! 1980 öncesinin Türkiye'sinden kesitler sunan bu dizi, oyuncuları ve konusuyla yayınlandığı dönem çok büyük ilgi gördü. Hatta bir röportajında dizinin yönetmeni Çağan Irmak bile 'Bu dizinin tutması bir mucize!' demiş.
Kahramanımız Yurdanur'un, gençliğini kızına anlatmasıyla başlayan ve izleyiciyi de hemencecik içine alan bu dizi hem ağlatıyor hem de gülümsetiyor. Bir yandan siyasi olayların etkilerini, diğer yandan ne olursa olsun aile olmanın önemi anlatan bu dizi mutlaka izlenmeli.
Annen görecek baban duyacak ah Sıdıka! Hasibe Eren ve Füsun Demirel yıllar sonra yine başka bir dizide anne kız olarak karşımıza çıktılar. Ama ilkinin yeri her zaman ayrı! Çok kitap okuyan, çok zeki bir kız Sıdıka. Ama onu bir tek annesi dinliyor! Bir de kendini asla anlatamadığı bir abisi ve babası var. Üstelik onlardan daha beter bir de mahalle baskısı!
Ama Sıdıka aynı zamanda sıcacık bir aile dizisi. Hani şimdi çocuklarla bazı dizileri izlemek sakıncalı ya, malum ne zaman küfür edip ne zaman birini vuracakları belli olmuyor! Heh işte bu onlardan değil. Zaten üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen hala gülümseyerek 'Ne güzel diziydi be!' diye hatırlanmasında var bir hikmet!
Efendim iki maddemiz var söylenecek. Ferhatlar ve köpekler giremez ve bu liste Cennet Mahallesi'siz olmaz! Sosyal medyada eski bölümleri tekrar yayınlansın diye ne tweetler atılıyor bir bilseniz! Büyük ustaların olduğu bu dizi de oldukça uzun sürdü. Bu dizide ne yok ki! Paragöz ve hayattaki tek amacı kızlarını zengin kocayla evlendirmek olan bir Pembe'miz, alkolik ama Pembeye aşık bir Yunus'umuz ve birbirine vurgun bir sürü çiftimiz. Ama her şeyden önce, sıcacık bir aile!
Az mı daldık pembe rüyalara! Ne güzel bir diziydi. Dudu Peri'ye hem kızardık hem de severdik! Şeytan tüyü diye bir şey varsa gerçekten, kaynağı odur kesinlikle! Diziyi hatırlarken hem kaybedilenleri hem her şeyin ne kadar değiştiğini görüp de üzülmeden edemiyor insan. Hala çocuklar tarafından o kadar çok izleniyor ki, yeni versiyonu bile yapıldı! Tabii eskisinin yerini tutar mı, orası seyirciye kalmış.
Mükremin abisiz olur mu buralar! Tam sekiz sezon sürdü. Ve şaşılacak şey, bu sezonlar içinde üç kere de final yaptı! Yani ne kadar sevildiğini ve nasıl iyi bir yapım olduğunu anlatmaya bu bile yeter. Tekrar tekrar başlayan bu dizi, Mükremin Çıtır'ın ailesinin ve yakınlarının başından geçen komik ve trajik olayları anlatan bir tiyatro oyunu aslında. Tekrar ekranlara dönse eminim aynı seyirci yine izleyecek. Üstüne yenileri de eklenerek üstelik. Ah Mükremin abi, siz gideli içimizde bir yerlerde lise son sınıfın son cumasının kederi var!
Türkiye'de yapılan en iyi işlerden biri kesinlikle. Köyden İstanbul'a kaçıp gelen, ahşap bir evde oturan bir ailenin üyeleri Vahit ve Zeliha. Çocukları olmadı ama Allah onlara 7 tane çocuk verdi! Onlar da çocuk özlemlerini böyle giderdi. Duygusal bir komedi tadında olan bu dizi, gerek verdiği sosyal mesajlarla gerekse samimi oyunculuklarıyla çok sevildi. Aynı zamanda birçok oyuncu için de şöhretin kapılarını aralayan bir yapım oldu.
Zuhal Olcay'ın başrolünde olduğu, şimdilerde ekranlarda sıkça gördüğümüz birçok ünlü ismin yer aldığı Yeditepe İstanbul dizisi, ana karakterimizin kocasının iflas edip intihar etmesinden sonra birden sınıf değiştirerek orta halli bir mahalleye taşınmasıyla başlar. Aynı zamanda dizinin içinde bir de roman yazmaya çalışan bir Emre Kınay var. Amatör romanla dizi paralel gider.
Fırıncı Nusret Baba ve her şeyden çok sevdiği eşi Ayhan Hanım'ın çocuklarıyla birlikte yaşadığı hayatı, başlarına gelenleri, hüzünlerini ve sevinçlerini anlatan bir dizi. Sıcacık bir yuva, birbirine bağlı insanlar ve özlediğimiz mahalle kültürü aynı karenin içinde! Keşke tekrar böyle diziler olsa diyoruz ama alışkanlıklar ve zevkler o kadar değişti ki tutar mı bilemiyoruz! Ama biz çok özledik bu dizilerdeki aileleri, orası ayrı.
Sanmayın ki Arka Sokaklar kadar uzun süren bir dizi daha yok! Bizimkiler dizisi tam olarak 15 sezon ve 458 bölüm sürdü. Erdal Özyağcılar ayrılmasaydı çok daha uzun sürebilirdi hatta. Aynı apartmanda oturan 7 ailenin günlük hayatını ve birbiriyle olan ilişkilerini anlatan bir dizi. Ama öyle içten, öyle gerçekler ki sanki sokağınızda onlarla karşılaşacakmışsınız gibi!
Böyle boşanma da görülmedi! Evin ortasına diktiler çakma bir duvar, biz de sezon sezon izledik! İlk Fransızca kelimesini bu diziden öğrenenler var ama öyle demeyin! Çok tatlı ve asla ayrılamayan bir çifti izledik yıllarca. Tabi onların kimisi üçkağıtçı kimisi dedikoducu olan arkadaşlarıyla birlikte. Bir de doğu batı kadar birbirinden zıt olan iki ailemiz var. Buyurun size durum komedisi! Daha ne olsun?
Sorarız size, Sihirli Annem'i fazla ütopik bulanlar, köpek konuşur mu diyenler hiç mi Ruhsar izlemediniz? Cennete ve cehenneme gidenlerin kaydı bile bilgisayarda tutuluyordu orada! Güzel Ruhsar, adamın yakasını bir türlü bırakmadın ama olsun, iyi ki bırakmadın!
Hani nerde Kaygısızlar? Onsuz liste çöptür benim için!
Ayrılsak ta beraberiz ile ilgili bu görseli mi buldunuz?
Ekmek teknesi için daha güzel bir fotoğraf konulamaz mıydı? Merak ediyorum sadece?