Yılın Kelimesi Yine Değişmedi: Şiddet

Sözlükler yılın kelimesini seçerken, insan varoluşu olarak biz aynı kelimenin içinde yaşamaya devam ediyoruz. Ve en başından söylemem gerekiyor: 'Ya şiddet insanlığın ölümsüz kelimesiyse?!'

Cambridge ve Oxford'un açıkladığı kelimelere baktığımızda da, en temel bilişsel yakıt kelime dağarcığı olan insanın insanın yine kolektif bilinçte tutunduğu 2025 kelimeleri de şiddet referanslı.

Parasosyal: Temas yokken bağımlılık yaratmak şiddetli bir gerilim değil mi?

Rage Bait (Öfke Yemi): Kasıtlı olarak kızgınlık veya öfkeyi çevrim içi içeriklerle uyandırmak şiddetin kaynaklarına hızlı ulaşılabilirliğin kanıtı değil mi?

Söz hakkını yok saydığımız ontolojik şiddet; 

Raporlanabilen ama tarif edilemeyen, bir bildirim sesiyle tetikleyen dijital şiddet; 

Cinsiyet rollerinin dahi tanımlandığı sistemik şiddet;

Sözcüklerin yok etme kapasitesiyle en derinde yankılanan duygusal şiddet ve iz bırakan eylemsel şiddet…

Şiddet maalesef bir tür canlı organizma gibi ve her tarihsel dönemde yeniden doğan, medeniyet! kurucu bir enerji gibi kendini sözde 'modern' bir yapıda sessiz, steril, görünmez bir paravanda üremekten vazgeçmiyor.

Yılın kelimelerinin anonsunu, kelime açılımlarını dehşetle takip ederken 'Ya Şiddet insanın Ürettiği En Eski Teknolojisiyse?' sorusundan kendimi alamıyorum. Ya elimizden önce niyetimiz şiddet içeriyorsa? Ya tarihin ilk resmi, ilk eylemi, ilk sözü şiddetse? Ya biz şiddetsiz insan kalamamayı normalleştirdiysek?

Çocuk işçilere dair haberler, çocuk kelimesiyle yan yana kullanmaktan utanç duyduğumuz akran zorbalığı görüntüleri, kadın-erkek ilişkilerindeki güven zemininde deprem etkisi yaratan eylemler, dijital mecradaki filtreli maskeler, çevrim içi şiddet kimlikleri, yetişkin-çocuk rollerini alt üst eden orantısız șiddet ekosistemi.

Umudu, cesareti, güveni kimseyle paylaşamaz hale geldiğimiz ve yapayalnızlığı kabule doğru ilerlediğimiz, șiddetsizleşmek için şiddetten köşe bucak kaçmaya çalıştığımız kalbimizdeki o şiddet uğultusu..

Evet, açıklanan kelimelerin estetik bir semantik açılımı varken ve bu estetik açılımlara karşı, ben nasıl șiddetin bir parçası olmam kararlılığıyla, bu tarihsel şiddet mirasına kendiliğimizde dönüştürücü bir yörünge çizmek zorundayız.

Çünkü șiddet…

Bir davranıştan çok, bir süreklilik hâli,

İnternet hızında,

Hayatta kalma sözleşmesi formunda,

İç uygarlığımızda sarsıcı bir öz kapatıcı,

Yok saydırma iticisi,

Normalleştirilmiş ihlal tehlikesi…

Yılın kelimesi yine değişmedi ve sözlüğün ilk kelimesi şiddet…

Anlamı; sessiz renkte, çatlağıyla yapıyı saran ve duygusuzluğuyla insanı duyarsızlaştıran.

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

İstanbul Erkek Lisesi'ndeki Darp İddiasının Ardından Taciz Skandalı Çıkmıştı: Lisede Kriz Sürüyor
En Düşük Emekli Maaşı İçin SGK Uzmanından Çok Konuşulacak Tahmin
İlber Ortaylı’dan “Ayasofya Ziyarete Kapatılsın” Önerisi