Yıl Dönümünde Utançla Andığımız Sevr Antlaşması Gerçekten Yürürlüğe Girmemiş miydi?

Bir sosyal bilim olarak tarihin belgelere dayanması ve bu bakımdan olabildiğince nesnel olması beklenir. Ancak derin, alternatif vesaire gibi isimlerle nitelendirilen günümüz bazı tarihçileri ortada ve açık olan belgeyi de yorumlama yöntemini tercih ederek arzu ettikleri tarihleri arkasına saklanabiliyorlar.

Kaynak: Ümit Doğan

102 yıl önce tam bugün çekilmiş olan bu fotoğraf aslında yüzlerce yıllık bir imparatorluğun sonunu da ölümsüzleştirmiş olur. Sevr Heyeti'nde bulunan Hadi Paşa'nın imzası ile Osmanlı...

Esaret altında bir mevcudiyeti, mahvolmaya tercih eder. Dahası gerek hükumet ve Damat Ferit gerekse Vahdettin bu ağır antlaşmanın sorumluluğunu üzerlerine almak istemezler ve 22 Temmuz 1920'de Yıldız'da bir şura toplarlar.

Bu saltanat şurasında önce Damat Ferit konuşur. Daha öncesinde Sevr'e karşı olan fakat Paris dönüşü fikri değişen Damat Ferit şu an ise Sevr'e karşı olanları "sorumsuz çılgınlar" olarak niteler.

Vahdettin antlaşmanın imzalanmasından yana olanların ayağa kalkmasını ister. Bütün şura ayaktadır, karar oy birliği ile alınır. Ayrıca sonrasında, Ağustos başı oluşturulan yeni kabineye 'evetçi' bakanlar atanır ki Sevr'i imzalamak zorlaşmasın.

Ve 10 Ağustos 1920 tarihinde Paris'te imzalanır Sevr. Bu kadar ağır bir antlaşmanın pek etkisi olmamış ki Hadi Paşa, Paris sokaklarında fotoğraftaki gibi keyifle gezerken...

Antlaşmayı imzalayanlar arasında aşağıda fotoğrafta göreceğiniz (ortada) Rıza Tevfik Bey (Feylesof Rıza) ve (solda) Reşad Halis de vardır. Ancak TBMM, Sevr'i 'ölü' kabul eder ve gerek bu üç kişiyi gerekse Damat Ferit'i vatan haini ilan eder.

Sevr Heyeti, Versay Sarayında...

Bu arada Meclis-i Mebusan kapalı olduğu için Sevr hiçbir şekilde meclisten geçmez ve doğal olarak Vahdettin'in önüne gelmez. Bu durum ise bazı tarihçiler tarafından şöyle yorumlanır:

'Sevr, kağıt üzerinde kalmış ve hiç uygulanmamıştır. Bu yüzden Vahdettin kahramandır.' Yazar Ümit Doğan bu tezi çürütmek için arşivlerini inceler, Sevr'den 'muahede' yani antlaşma şeklinde bahsedildiğini görür.

Dahası Sevr artık resmi makamların arşivindedir. Resimde Sevr'in Fransızca bir kopyasının Dışişleri'ne verildiğini görüyorsunuz. Ve Sevr'in işleme koyulduğunu kanıtlayan birçok belge de şöyle:

Sevr Barış Anlaşması uyarınca Yunan idaresine bırakılmış olan bölgelerdeki memurların maaşlarının ödenmesine dair arşiv belgesi.

Sevr Antlaşması'nı tatbik vesilesiyle Yunanlıların, işgalleri altında bulunan mahallerde icra ettikleri cefa ve mezalimi içeren raporun Harbiye Nazırı Safa Bey'e takdimine dair belge.

Sevr Antlaşması'ndan sonra Yemen'de bulunan Vali Nedim Bey ve İmam Yahya Efendi ile diğer mülkiye memurlarının hukuki durumlarının ne olacağı.

Bu da düşman kuvvetlerinin gümrük vergisi topladığına dair bir belge. Sevr Antlaşması gereğince; verginin eşyanın gümrük kıymeti üzerinden alınacağını gösteren belge.

Salihli kazasına bağlı olup Sevr Antlaşmasıyla Yunan idaresinde kaldığı Yunanlılar tarafından iddia edilen çeşitli köylerin ağnam vergisinin Yunanlılarca toplanmak istendiği ve bu konuda ne yapılacağı hakkında vuku bulan resmi bir yazışma.

Ne diyelim dostlar... İyi ki TBMM ve onun çelik gibi iradesi varmış, öyle değil mi?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Osmanlı'nın Son Padişahı VI. Mehmed Vahdeddin İngiltere'ye Sığındıktan Sonra Neler yaptı?
Padişah ve Hükûmetinin Yarattığı Anarşiye Karşı Bir Savunma Hareketi: Hıyanet-i Vataniye Kanunu
Savaştan Çıktıktan Yalnızca 4 Sene Sonra Cumhuriyet'in İmal Ettiği Uçaklar Sizi Çok Şaşırtacak!
İsmet Paşa'nın "40 Paranın" Hesabını Yaptığı Türk Hava Kurumu Anısını Okuyunca Çok Duygulanacaksınız!
Atatürk Hükûmeti'nin Karşısındaki İlk ve En Ciddi Muhalefet: İkinci Grup

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
YORUMLAR
10.08.2021

Atatürk ve TBMM olmasa sevr anlaşması çatır çatır yürürlüğe konmuştu. Basitçe, İstanbul dahil işgal edilen tüm topraklara bakınız.

Belgeler, tarih, görüşmeler, tarihçiler çatır çatır gerçekleri apaçık ortaya koyarken 3 5 fesli ve onun takipçileri televizyonlarda gördükleri masala inanıyorlar. Osmanlı'nın batışındaki en büyük sebeplerin başında da gerçekleri kabul etmemek, görmemek ve bencil tavrı şu anki fesli ve tayfası üstlenmiş durumda. Cahille tartışılmaz, boşuna uğraşmayın.

09.08.2022

Vahdettinperestlerin uydurduğu abuk sabuk bir yalandır. Dört tane devlet işi gücü bırakıp hobi olsun diye 433 maddelik uygulanmayacak bir antlaşma hazırlamışlar öyle mi?!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ