Güneş atmosferindeki bir lekeden gelen yüksek hızlı Güneş rüzgarları, 3 Ağustos Çarşamba günü Dünya'nın manyetik alanına çarparak küçük bir G-1 jeomanyetik fırtınasını tetikleyecek. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin Uzay Hava Tahmin Merkezi'ndeki tahminciler, 'Gaz halindeki malzemenin Güneş atmosferinin güneyindeki bir delikten geldiğini' gözlemledikten sonra bu tahminde bulundular. Biz de bu yazımızda bu Güneş fırtınasından bahsediyoruz.
Bu tür delikler aynı zamanda güneşin manyetik alan çizgilerinin kendi üzerlerine geri dönmek yerine uzaya doğru baktıkları yerlerdir. San Francisco'daki bir bilim müzesi olan Exploratorium'a göre bu, Güneş enerjisi malzemelerinin saatte 2,9 milyon kilometreye varan hızlarda hareket eden bir selde patlamasını sağlıyor.
Bu fırtınalar sırasında Dünya'nın manyetik alanı, yüksek enerjili parçacıkların dalgaları tarafından hafifçe sıkıştırılır. Bu parçacıklar, kutupların yakınındaki manyetik alan çizgilerini aşağı doğru süzer ve atmosferdeki molekülleri harekete geçirerek renkli auroralar yaratmak için ışık biçiminde enerji açığa çıkarır. Tıpkı Kuzey Işıkları gibi. Bu enkazın ürettiği fırtına zayıf olacak. Bir G1 jeomanyetik fırtınası olarak bu fırtına, elektrik şebekelerinde küçük dalgalanmalara neden olma ve mobil cihazlar/GPS sistemleri dahil olmak üzere bazı uydu işlevlerini etkileme potansiyeline sahip. Ayrıca renkli aurora'lar bir süre boyunca kutuplardan uzak yerleşkelerden de görülebilir olacak.
Uzay Hava Tahmin Merkezi'ne göre, Güneşten ya da koronal kütle püskürmelerinden çıkan döküntülerin Dünya'ya ulaşması genellikle yaklaşık 15 ila 18 saat sürer. Bu fırtına, Güneşin yaklaşık 11 yıllık Güneş döngüsünün en aktif aşamasına girmesiyle ortaya çıkıyor.
Bilim insanları Güneşin aktivitesinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca istikrarlı bir şekilde artacağını ve 2025 yılında tekrar düşüşe geçeceğini tahmin ediyorlar. Astronomy and Astrophysics dergisinde 20 Temmuz'da yayınlanan bir makale, her yarım küredeki Güneş lekelerini ayrı ayrı sayarak Güneşin aktivitesini ölçmek için yeni bir model önerdi. Bu model, makalenin araştırmacılarının daha doğru Güneş tahminleri yapmak için kullanılabileceğini iddia ettiği bir yöntem.
Dünya'ya çarptıktan sonra bu fırtına, güçlü Güneş parçacıkları akımları ile tüm dünyadaki telgraf sistemlerini kullanılamaz hale getirmişti, ve dolunay ışığından daha parlak auroraların Karayipler kadar güney bölgelerde görünmesine neden olmuştu. Bilim insanları bugün benzer bir olay meydana gelirse, trilyonlarca dolarlık elektronik hasara neden olacağı ve yaygın elektrik kesintilerini tetikleyeceği konusunda uyarıyorlar. Tıpkı 1989'da bir milyar tonluk gaz bulutu salan ve Kanada'nın tüm Quebec eyaletinde elektrik kesintisine neden olan Güneş fırtınası gibi.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Etkisini hissetmesek de güneş dünyaya düzenli olarak saldırıyor bu anlamda. Ay ve dünyanın manyetik koruma kalkanı (manfetosfer) olmasa her bir güneş fırtınası elektromanyetik bomba etkisi yaratır, biz de sürekli olarak enerji kesintileri falan yaşardık. Enerji kesintisinden kastım da elektrikler gitti gelene kadar mum ışığında kitap okuyayım tadında enerji kesintisi olmazdı. Geniş çaplı, bütün enerji ağlarının kısa orta vadede uzun sürelerle kullanım dışı olacağı kesintiler yaşardık.
koronal kütle atımının dünyaya sıcaklık olarak yansıyacagını düşünen tayfa ne içti acaba.. 1800 lerde yaşananın aynısı olsa yarım bir kıyamettir ha. o dönemde sadece kablo kullanılan yer telgraf şuandakini düşün ona bağlı olanı düşün ve nüfuz ettiği hiç bir şey bir daha kullanılamayacak. adamın derdi sıcak.. kafalar tertemiz mQ.
Ben üşüyom desem kimse inanmaz bana şimdi linç edeni fururum bah 🙄😵