Yıldız Tilbe'nin bu kadar kötü şeyler yaşadığını bilmek insanın içini burkuyor...
Yıldız Tilbe'nin bu kadar kötü şeyler yaşadığını bilmek insanın içini burkuyor...
İ. T. : “Beni dövdüler abi” dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım.
Y.T: Kimse beni pezevenklerin elinden almadı. Beni dövdüler adamlar, ben aslan gibi evime gittim. Kırıldım size...
İ.T. : Kızım ben sana onu şaka olsun, gırgır olsun diye yapıyorum.
Y.T. : Gırgırı yok, üç kere şarkımı kestiniz.
İ.T. : Sen bana telefon açıp “Abi beni dövdüler” dedin mi?
Y.T. : Şimdi siz bunu niçin söylüyorsunuz?
İ.T. : Bunu söylüyorum çünkü sende manevi hakkım var.
Y.T.: Bana kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Ne olmuş adamın biri beni dövmüşse ve sizden yardım istemişsem... Bunu burada söylemeniz doğru mu?
İ.T. : Ben sana hep iyilik yaptım.
Y.T.: Bana kimse iyilik yapmadı şimdiye kadar. Beni sadece Allah koruyor. Sizi de Allah korusun, allahaısmarladık.
İ.T. : Tamam, güle güle... Allah’ın selameti başına olsun.
Menajer Eyüp Kanat ile İbrahim Tatlıses'in konuşmaları şöyle:
Menajer E.: İbrahim bey Nişantaşı’na geldim. Buradaki fatura 1.500 TL. Ne diyorsunuz?
İbrahim Tatlıses: İyi al.
Menajer E: Yalnız İbrahim bey burayla bitmiyor. Başka mağazada var.
İbrahim Tatlıses: Olmaz Eyüp. Bana bir elbise söyledi. Başka mağaza nerden çıktı.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey.
İbrahim Tatlıses: Peki kardeşim. Hele bir git gör bakalım. O mağazalarda ne var
Menajer E: İbrahim bey bu kadın iyice uçmuş. Ben böyle şey görmedim.
İbrahim Tatlıses: Hayırdır ne oldu.
Menajer E: İbrahim bey Kanyon Alışveriş Merkezi’ne geldim. Horvey Nıchols mağazasındayım.
İbrahim Tatlıses: Eyüp konuya gel. Oradan neler almış.
Menajer E: Ne yok ki İbrahim bey! Sadece burası 4.494 TL yani eski paraya göre 4,5 milyar.
İbrahim Tatlıses: Hoppala! Eyüp bu ne demek ayıp arkadaş!
Menajer E: Böyle İbrahim bey. Ne yapalım ödeyecek miyim?
İbrahim Tatlıses: Hayır Eyüp ödemiyorsun. Hanımı ara ona de ki; “İbrahim beyle böyle konuşmamışsınız”
Menajer E: Tamam İbrahim bey ama bu kadın laftan anlamıyor. Ben ne söylersem o bildiğini söylüyor.
İbrahim Tatlıses: Eyüp beni sinir etme. Sen telefonu aç söyle kardeşim. Bugün cumartesi, saatte sekiz. Yarın İbo Show’a Yıldız’ın yerine kimi bulalım! Ayıp ya televizyonda tanıtımı dönüyor. Bu yaptığı ayıptır arkadaş.
'Ben bu insanın ne kadar patavatsız olduğunu iyi bilenlerdenim. İdobay’da iki senelik mukavelesi vardı. Daha fazla dayanamadım ve başka firmaya sattım. Aslında nasıl bir insan olduğunu biliyordum ve böylece kendimi ladesledim. Bu insanın kovulmadığı yer ve mekan kalmadı. Ayrıca dayak yemediği patron kalmadı. Bir tek ben ona kıyamadım ve kıyamazdım. Çünkü ona yüreğimde kardeşim gibi bir yer vermiştim.
Geçmişte şöyle bir olay olmuştu. Bir gün ağlayarak beni aradı. Abi ne olur beni kurtar, beni dövdüler bu firmadan beni al dedi. Eğer gerekirse bu olayı eski Müyap Başkanı Aydın Oskay beye sorabilirsiniz. O zamanın parası 160 bin dolar ödeyerek Yıldız Tilbe’yi İdobay’a almıştım. Ki hiç de ihtiyacım yoktu. Ayrıca 160 bin doların 20 bin dolarını Aydın beye rica ederek Yıldız’a verelim dedim. O da olur İbrahimcim dedi. Tabi bu çok önemli bir şey değil. Bence her ağabeyin kardeşine yapması gereken bir olay. Ama Yıldız Tilbe (kardeşim) bu ve buna benzer olayları çabuk unutanlardandır. Onu hatırlatmak istemiştim.'
Burhan Aydemir'i 'Neredesin Firuze' filminde Cem Özer canlandırmıştı.
'Bunlar ne demek? Sanatçı İbrahim Tatlıses mafya babası mı olmuş. Ellerinden aldım diyerek racon mu kesmiş? Tatlıses kim? Onda biraz cesaret varsa kamuoyunun önünde benimle karşı karşıya gelir. O artık ihtiyar bunağın teki. Ben onu mahkemeye de vereceğim, tazminat davası da açacağım, bütün her şeyi basın toplantısında anlatacağım'
'Yıldız Tilbe Prestij Müzik sanatçısı olmamıştır. Yıldız ilk albümünü Aydın Oskay'dan çıkarmıştır. Sonra Aydın Bey bizi aradı, 'Yıldız'ı size vereyim' dedi. Biz de, 'tamam, konuşalım, anlaşırsak Yıldız'ı belli bir rakam karşılığında alırız' dedik. Neyse bir gün Yıldız, Prestij Müzik'in olduğu villaya gitmiş. Mahsun da o saatte oradaymış. Yıldız'ın olumsuz bazı şeyleri vardı. Bu yüzden zaman zaman dengesiz hareketlerde bulunuyordu. O akşam Mahsun'u bayağı bir bunaltmış. Dayanamayan Mahsun, beni aradı, kalktım gittim. Onunla konuşmaya çalıştım, ama başaramadım. Çünkü taşkınlık yapıyordu. Bir ara tartıştık. O tartışma sırası benim ölmüş babama hakaret edip küfür edince dayanamadım ve bir tane tokat attım. Keşke atmasaydım.'
'Ama insanız ve bir yerden sonra sabrınız taşıyor. Bu olaydan sonra Aydın Oskay'ı aradık ve Yıldız'ı istemediğimizi söyledik. O da Tatlıses'le anlaştı. Şimdi bir adama ölmüş birinin ardından bu şekilde konuşmak yakışır mı? Bakın ben Mahsun'la küsüm. Ama Mahsun'un ahlaki değerleri Tatlıses'ten 100 kat daha fazladır. Zaten bu adamın derdi Mahsun Kırmızıgül. Bu laflarla Mahsun'u yaralamaya çalışıyor...'
Yıldız Tilbe'yi severim ama, bilinen bir şey, madde kullanıyor. Ve madde kullanınca da, bazen biraz uçuyor. Madde etkisi halindeyken, Uzay Heparı'yla birlikte oldu, ve bu olay sonrası Uzay'a aşık olan Sezen'le küstü... Yıldız defalarca rehabilitasyon gördü ama halen bu halde, yazık üzülüyorum kadıncağıza. Aslında şahane kalemi var, Türk müziğine damga vuran çoğu şarkı onun eseri (bkz KIŞ GÜNEŞİ) keşke biraz daha hayatına dikkat etse...
yıldız tilbe haklı. şarkı söylüyor adam saçma sapan espirisi için kesip duruyor şarkıyı. bi bırak kadın söylesi sonra b*ktan espirini yaparsın. sonra lafı yiyince de hemen çirkinleşiyor. kısaca bu ibrahim tatlıses denen adamı hiç sevmem görgüsüz, kadın düşmanı, kıronun önde gideni. yıldız tilbe de baya kötü şeyler yaşamaış gibi görünüyor.
Arabesk müzik ,Arabesk yaşam tarzı e normal.