Yıldıray Oğur Kendisine Ulaşan Mektubu Yayınladı, 'Köy Masum Olabilir mi?' Dedi

Diyarbakır'da kaybolduktan sonra 19 gün sonunda vahşice öldürüldüğü anlaşılan Narin için kamuoyunda 'tahminler', 'ihtimaller', duyumlar ve dedikodular sürekli gündemde. Ne için öldürüldüğü, nasıl öldürüldüğü soruları halen yanıtsız kalırken, Karar yazarı Yıldıray Oğur, kendisine gelen bir mektupla Tavşantepe köyünü savundu.

"Tavşantepe Köyü masum olabilir mi?" başlıklı bir yazı yazan Yıldıray Oğur, Fransa'dan kendisine gönderilen Miham Akkul imzalı mektubu yayınladı.

Soruşturma üzerinde büyük bir toplum baskısı olduğunu ve televizyonlarda sürekli bu konu üzerinde durulduğunu söyleyen Oğur şunları yazdı:

'Ya peki şu anda bu cinayetin aydınlanması önündeki en büyük engel, köylülerin sessizliği değil de geri kalan herkesin gürültüsüyse? Bu saatten sonra katil Güran ailesinden biri çıkmazsa, şartlandırılan milyonlarca insan buna nasıl ikna olacak? Peki bütün bu önyargılar, sızıntılar, suçlamalar katile yardım ediyor olabilir mi?'

Oğur, "Galiba şu anda soruşturmanın önündeki en büyük engel günlerdir televizyonlardan yayılan kültürel önyargılar, ideolojik propaganda, siyasi hesaplaşmayla dolu bu kanaat çöplüğü" dedi.

Fransa’da yüksek lisans yapan, mahalleyle ve aileyle bir yakınlığı olmayan Diyarbakırlı Miham Akkul isimli bir okurunun mektubu üzerine düşüncelerini paylaşan Oğur, Tavşantepe'nin masum olabileceğini ima etti.

Yazısında Oğur, bazı iddiaların çürütüldüğünü Akkul'un mektubundan yayınladığı şu satırlarla köşesine taşıdı:

'Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos günü Antalya’daki Mehmet Şerif Güran’ı da aramış ona pamuklarının kurtlandığını fotoğraflar eşliğinde haber vermişti. Bu görüşmeyi cinayeti örtbas için profesyonel destek almak için yaptığı bile öne sürülmüştü.”

Akkul'a göre; Narin'in amcası Salim Güran'a yönelik en güçlü delilin şüpheli olduğu iddia ediliyor. Akkul, Salim Güran'ın, yanında çalışan R.A. ile Narin'in kaybolduğu gün yaptığı telefon görüşmesindeki "Daha ölmemiş" ifadesinin Kürtçe'den Türkçe'ye yanlış çevrilmiş olabileceğini savundu.

Oğur köşesine taşıdığı mektupta Kürtçe çelişki kısmını da mektuptan olduğu gibi aktardı. Salim Güran da o konuşmayı, " trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti R.A.’ya bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım" demişti. Kürtçe çelişki denen kısım mektupta şu şekilde geçiyor:

'Kürtçe daha ölmedi derken :’ hin nemiri ‘ denir. Muhtemelen ‘ hin nemiri ‘ değil ‘ hin neliviri’ burda değil yahut ” nemirayi “ bende değil denmişti . Zaten Kürtçede ‘ne’ ile başlayan olumsuz eki daha pek çok kelimeyle karıştırılmış olabilirdi'

Popüler İçerikler

9 Aylık Bebeğe Cinsel İstismar: Baba Cezaevinde Ölü Bulundu
Narin'in Ağabeyleri Arasında Şaşırtan Diyalog! Telefon Konuşmaları Ortaya Çıktı: ''Ağlama Bak Herkes Gülüyor''
Erdoğan’ı Düşman Ülkelerin Cinlerinden Koruduğunu Söyleyen Üfürükçü Bir Ailenin Üç Kızını İstismar Etti
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
16.09.2024

Hadi ordan be aile çıkmazsaymışmış ben mi taaa buradan gidip kimseye görünmeden bilmediğim yerde aldım kızı. Saçma sapan argümanlar kurmayın artık. O cinayet o köyde yakınları tarafından işlenip aramalar da özellikle farklı yerlere yönlendirildi. Sanki sahte ihbarları biz yaptık nedir bu sözde aileyi bu kadar korumak. Her şeyi geçtim çocuğunun elinden tutup bir yere götürmeyen her ebeveyn çocuğun başına gelenlerden sorumludur net!!!

16.09.2024

Halka hitap etmek adı altında cehaletin sırtını sıvazlayıp aklı selim insanları elit diye dışlayarak böyle bir feodal yapının doğmasına sebep olan siyasi hareket ve onun ideolojisi neyse hesaplaşacaksın tabii. Koca emniyet, sıradan bir köyde yaşanmış ve Türkiye'de infial yaratmış olayı bir aydır çözemiyor. Bizim hiç duymadığımız kaç tane sansasyonel durumlar oluyor buralarda kim bilir!

16.09.2024

ya bı git a haber izleyici kitlesimi var karsinda

TÜM YORUMLARI OKU (11)