Cesaret aslında hepimizin özünde var olan bir şeydir. Bazen olaylara karşı yorumlarımız, inançlarımız, düşüncelerimiz, duygularımız veya korkularımız cesaretimizi yitirmemize neden olur. Yapmamız gereken şey ise kendi özümüze dönerek bizi yaşamda cesaretsiz kılan nedenlerin farkına varmaktır. İşte bizi yaşamda cesaretsiz kılan 10 neden...
Yaşamdaki amacım ne? Ne için yaşıyorum? Niçin bu hayattayım? gibi sorulara cevap bulamadığımız için yaşam amacımızı kaybederiz. İnsan özgün bir varlıktır. Kendi özgünlüğünüzü ifade edebilmek için, sürekli gelişmeyi ve öğrenmeyi yaşamınızın amacı haline getirmelisiniz. Çünkü gelişim içinizdeki gücü harekete geçirerek cesaretsizliğinizi ortadan kaldıracaktır.
Kendi yönümüze doğru bir adım atmak istediğimizde, ailemiz ya da arkadaşlarımız sevgi adı altında bizi engellemeye çalışırlar. İstediğimiz okula gitmemize, istediğimiz kişiyle evlenmemize ve hatta şehir dışına çıkmamıza dahi engel olmaya çalışırlar. Çünkü bizim için neyin iyi olduğunu bizden daha iyi bildiklerini düşünürler. Yapmanız gereken ise sevdiklerinizin kendi cesaretsizliklerini size empoze etmeye çalışmasına izin vermemektir.
Aslında insanların geninde iki çeşit gerçek korku vardır: Yüksek ses ve yükseklik korkusu. Bu iki korku gereklidir çünkü bizi gerçek tehlikelerden korur. Diğer bütün korkular ise bize sonradan öğretilmiş sahte korkulardır. Yani insan yapımı korkular. Cesaret, 'Korkunun olmaması değil korkuya rağmen adım atabilme yeteneğidir.'O halde yapmanız gereken, korkularınızı kabullenerek onlarla nasıl baş edebileceğinizi öğrenmektir.
Bizler nedense bir şeyi 'Yapacağımızı' değil de 'Yapmaya çalışacağımızı' söyleriz.Halbuki yapmaya çalışmak içerisinde olumsuz bir anlam barındırır. Biri size bir şeyi yapmaya çalışacağını söylediğinde onun bunu yapamayacağını düşünürsünüz değil mi? Bir şeyi yapmaya çalıştığını söylemek, insanın kendine başarısızlığı telkin etmesidir. Zihinsel odaklanmayla bunun üstesinden gelebilirsiniz. İsteklerinizi birer ihtiyaca dönüştürürseniz zihniniz onları yapmanın mutlaka bir yolunu bulacaktır.
Kendimize sürekli yeterince zeki olmadığımızı söyleriz. Bir şeyleri kavrayamamakla suçlarız. Halbuki üstün zekalı insanlarla beyin yapılarımız arasında hiçbir fark yoktur. Yapmanız gereken tek şey zihninizi etkin kullanmayı öğrenmektir.
Bizler sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşarız. Yeterince mükemmel olmadığımız için insanlar tarafından eleştirileceğimizi düşünürüz. Halbuki sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşamaktansa kendimizi eksikliklerimizle kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Mükemmel görünmeye çalışmaktansa içten olun. Unutmayın ki, insanın hiçbir zaman tam anlamıyla mükemmel olması mümkün değildir. Kendinize saygı duyun ve kendinizi olduğunuz gibi sevin.
Her şeye ciddiyetle yaklaşmaktansa hayatın komik taraflarını görmeye çalışmalıyız. Her şeye ciddiyetle yaklaştığımızda hayat neşemizi yitiririz. Ciddi insanların neredeyse hepsi çabuk yaşlanır. Cesaret kırıcı şeyler düşünmektense sizi motive eden şeyler düşünün. Yapmanız gereken tek şey hayatı basit yaşamaya çalışmak.
Çoğu insan karşısındakiyle tartışmaktan korktuğu için duygu ve düşüncelerini gizler. Karşısındakinin onun fikirlerini beğenmemesinden endişe eder. Eğer fikirlerimizi dile getirmekten korkarsak hayat boyu cesaretsizliğimizin üstesinden gelemeyiz. Yapmanız gereken şey fikir ayrılıklarının 'Olağan şeyler' olduğunu ve fikirlerin uzlaşmaz olduğunu kabul etmektir.
Başarı ile başarısızlık arasında ince bir çizgi vardır. Eğer çabucak pes ederseniz başarısızlığa mahkum olursunuz. Herhangi bir konuda başarısız olduğunuzda pes etmek yerine çözüme odaklanmalısınız. Soruna değil çözüme odaklandığınızda cesaretinizi geri kazanırsınız.
Bizi hayatta cesaretsiz kılan bir diğer neden ise, herhangi bir konuda çözüm yolu olmadığına inanmaktır. Bu doğru değildir çünkü ölüm haricinde her sorunun mutlaka bir çözüm yolu vardır. Yapmanız gereken ise, bilgiyle risk almaktan korkmamaktır.
Unutmayın ki yaşam cesurları sever...
Kim olduğu ve ne yapması gerektiğini bilmeyen ruhsuz korkaklara döndü insanoğlu. Derin bir nefes al ve Dalai Lama'yı düşün '' ÇÖZÜM VARSA ENDİŞEYE GEREK YOK, ÇÖZÜM YOKSA ENDİŞENİN ANLAMI YOK'' iyi yada kötü hepiniz olmanız gereken insanlar olacaksınız , kader izleyeceğiniz yolun sonu değildir, yol ayrımlarında aldığınız kararların bütünüdür. (bi dalaylama olmayabilirim ama tibet öküzüne yatkınlığım var)
Hayat tavsiyesi: Bencil olun. Önce kendinizi düşünün sonra başkalarını. Kötü insan olun demiyorum dikkat.
1. Yaşam amacımızı bilmiyoruz. Daha bir saat önce bunun cevabını arıyodum ve bulamıyoruuummm:(