Yılbaşı Aksesuarları, Maskeler, Tasma Kolyeler... Modası Geçen ve Satılmayan Ürünler Nereye Gidiyor?

İkinci el kıyafetler, modası geçen ürünler, pandemi dönemi kullandığımız maskeler... Bunlara ne olduğu merak konusu. Elbette bir kısmının çöpe gittiğini tahmin ediyorsunuzdur; ancak satılmayıp elde kalan yepyeni ürünler ne oluyor? Cevabı içeriğimizde.

Moda dünyası her zaman tüketime yönelikti, ancak son yıllarda eskisine oranla çok daha acımasız bir gidişat var.

Eskiden de böyleydi ancak son dönemde inanılmaz bir çeşitlilik ve trend çılgınlığı yaşanıyor. Sürekli yeni trendler çıkıyor ve aynı hızla da demode oluyorlar.

Modanın bu kadar hızlı değişmesinin en büyük sebebi sosyal medyayla yakalanan globalleşme.

Eskiden Amerika'da moda olan bir trendin ülkemize gelmesi 1-2 yılı bile bulabiliyordu. Oysa şimdi tüm dünya aynı trendi ünlülerden, defilelerden, moda yazarlarından, influencer'lardan anında öğreniyor. Böylece ne moda olursa anında yayılıyor ve hızla tüketilip yok ediliyor.

Bu hız aslında büyük bir sorun. Tüketim çılgınlığına yol açan hızlı trend değişimleri çevreye büyük zarar veriyor.

Kimse demode olmak istemiyor. Çağı yakalamak için de sürekli alışveriş yapmak gerekiyor. Markalar fiyatları düşük tutup daha fazla alışverişe teşvik etmek ve elbette kar için daha ucuz, daha çevre düşmanı hammaddelere yöneliyor.

Peki modası geçen, satılmayan, tedavülden kalkan kıyafetlere ne oluyor?

Üçüncü dünya ülkelerine çöp olarak gönderilen kıyafetler genellikle ikinci el olanlar. Çeşitli kurumlara, giysi kumbaralarına bağışlanan giysilerin de büyük kısmı bu çöplerin içinde.

Modası geçen satılmayan yeni ürünlerin akıbeti ise genellikle direkt çöp değil.

Satılmayan ürünler öncelikle yüksek oranda indirime sokuluyor. Buna rağmen satılmayanlar toptan alıcılara gidiyor. Dünyanın pek çok yerinde kiloyla ürün alan market, pazar, ikinci el kıyafet dükkanı, bit pazarı gibi yerler var ve bu ürünler de oralara dağıtılıyor.

Bazı lüks markalar buralara düşmemek için düzenli olarak elinde kalan ve satılması imkansız görünen ürünlerini yakıyor.

Yanlış duymadınız, bu işlemi her yıl sonu gerçekleştiren lüks markalar var. Böylece marka değerini düşürmemiş oluyorlar.

Satılmayan ürünlerin ilk gittiği yer eskiden Afrika'ydı, şimdi ise Güney Amerika.

Modanın yakından takip edilmediği ve alım gücünün yüksek olmadığı ülkelerde bu ürünler hala popülerliğini koruyor.

Amerika'dan satılmayan, ikinci el giysileri toptan olarak Şili, Kolombiya gibi ülkelere getirme işini ise Türkler yapıyor.

Bu ürünleri toptan alıp yine toptan veya perakende olarak satıyorlar. Bu ülkelerde bu kıyafetler çok popüler. Eskiden Afrika olan ikinci el kıyafet merkezi de Türklerle birlikte bu ülkelere kaymış durumda. Ancak yine de satılamayanlar Şili'deki Atacama Çölü'ne atılıyor ve çöldeki giysi dağları giderek büyüyor.

Doğayı daha fazla kirletmemek için tüketici olarak yapabileceklerimiz ise oldukça basit.

  • Tüketim çılgınlığından kaçınıp daha zamansız, son moda olmayan modellere yönelmek

  • Polyester ve naylon gibi plastik bazlı kumaşlar yerine doğada çözünebilen kumaşları tercih etmek

  • Giyilmeyen kıyafetleri ihtiyaç sahiplerine bağışlayıp daha uzun süre kullanılmasına vesile olmak

  • Kıyafetlerin hammadde bilgisini içeren etiketlerini kesmemek (kesilen etiketler geri dönüşümü engelliyor)

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Hala Başlamadıysanız Bu Dönem Tam Zamanı: Kullanışlı Bir Kapsül Dolap Nasıl Yapılır?
Hızlı Moda Anlayışının En Büyük Kurbanlarından Biri Olan Şili'deki Ünlü Atacama Çölü
Eskimiş Kıyafetlerle Mucizeler Yaratın: Kıyafetlerini Değerlendirmek İsteyenlere Harika Öneriler

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!