Bekaret tartışmaları yeniden gündemde.
Bekaret tartışmaları yeniden gündemde.
Erkekler de, kadınlar da ilk cinsel ilişkilerinde bekaretlerini kaybediyor. Yani artık cinsel ilişki tecrübesini yaşamış oluyorlar. Bunun için mutlaka penetrasyon da şart değil, seksin her türlü hali aslında kişinin cinsel deneyimli olmasını sağlıyor. Ancak hepimizin bildiği üzere bekaret sanki sadece kadınlara özgü bir olguymuş gibi hep kadın bedeni üzerinden sorgulanıyor.
Kadınlarda vajina girişinde bulunan bu yapı kafalarda çok farklı şekillerde konumlanıyor. Sanki orada bir bariyer gibi duran ve ilk cinsel ilişkiyle kanayarak parçalanan bir şey varmış gibi düşünmek insanların işine geliyor ve bir fetişe bile dönüşebiliyor. Bunun sebebi anatomi ve cinsel bilgi eksikliği aslında.
Pek çok hayvan türünde dişilerde vajina girişinde bu doku bulunur, ancak sadece insan yetişkinlerinde varlığı devam eder. Vajinanın 1,5 cm gerisinde ve 2 mm kalınlığında bir deri parçası gibi düşünülebilir. Bu çok yüzeysel ve ince yapı kadınların önemli bir kısmında bir yaşından itibaren geniş bir açıklığa ulaşır. Ancak bazı nadir durumlarda kadınlar hymen anormalilerine sahip olarak doğabilir. Açıklığın az, deliklerin çoklu olduğu veya bu deri parçasının vajina girişini tamamen kapattığı durumlar nadir ancak mümkündür.
Bekaret zarı olarak tanımlanan yapı yukarıdaki anormaliler hariç her kadında büyük bir açıklığa sahiptir. Halk arasında esnek zar olarak tanımlanan bu yapı kadınların neredeyse %90'ının sahip olduğu yapıdır. Bu genişlik büyümeyle, spor aktiviteleri ile iyice artar. Böylece regl ve vajinal akıntılar sorunsuz şekilde gerçekleşir, tampon kullanılabilir. İlk cinsel ilişkide de kanama gerçekleşmez Ancak toplumun büyük bir kısmı buna inanmak istemiyor.
Cinsel uyarılma ile vajinal giriş açılır, yani bu doku da cinsel ilişki öncesi genişler. İlk ilişkide kanama olmasının sebebi genellikle sert davranışlar ve uyarılma olmadan birleşmenin gerçekleşmesinden kaynaklanan küçük yırtıkların kanamasıdır.
Eğer bu dokudaki genişlik normal kabul edilen ölçüdeyse, kadın cinsel olarak uyarılmışsa ve sert davranışlar söz konusu olmazsa yırtılma gibi bir durum söz konusu olmuyor. Ayrıca pek çok canlı doku gibi bu da kendini zamanla onarabiliyor. Bu sebeple halen yapılmakta olan bekaret testi de yüzde yüz kesin sonuç veremiyor.
Bekaret zarı anormalilerinde çeşitli sorunlar yaşanabiliyor. Örneğin pek çok insanın hayal ettiği tam kapalılık durumunu ele alalım. Vajina girişinin tamamen kapalı olduğu durumda cinsel ilişki veya tampon kullanımı imkansız hale geliyor. Regl de gerçekleşemediği için genellikle ergenlik dönemiyle birlikte anlaşılan bu durum hymenotomi denilen bir operasyonla çözülüyor. Bu operasyonla dokunun bir kısmı veya tamamı alınıyor.
Nadir görülen çoklu delikli bir zar yapısına sahip olan kadın, ilk tampon deneyimini 16 yaşında yaşamış. Ancak iş tamponu çıkarmaya geldiğinde saatlerce süren uğraşa rağmen bunu başaramamış ve aynada kontrol ettiğinde gerçeği görmüş. Acile gittiğinde kendisinin zar yapısının nadir olduğunu ve ileride acı çekmemek için hymenotomi geçirmesi gerektiğini öğrenmiş ve bu operasyonu geçirmiş.
Günümüzde halen pek çok ülkede jinekologlar bu operasyonu yapmayı sürdürüyor. Zar dikme operasyonu vajinal açıklığa atılan basit bir dikişten ibaret. Bu operasyonun, ilişkiden bir hafta önce yapılması gerekiyor. Böylece yara henüz iyileşmemiş oluyor ve iyileşmemiş yaraya temas hafifçe kanamasını sağlıyor. Pek çok genç kadın normal olan zar yapısını kafaya takıyor ve kanama olmazsa diye endişeleniyor.
Tamamen kapalı ve sadece ilk cinsel ilişkiyle açılan; onda da acıyan, epeyce kanayan bir hymen hayali insanların yargılarına çok daha uygun. Çünkü çok kesin ve net bir cinsel ilişki kanıtı sunuyor. Ancak bu hayal anatomiyle uyuşmuyor. İnsanlar yeni nesillere de bu durumu bu şekildeymiş gibi aktarmaya devam ediyor ki kadınlar cinsellikten uzak dursun. Başta da belirttiğimiz anormal durumlar haricinde orada aslında bir 'zar' olmadığı, esnek zar olarak tanımlanan yapının da neredeyse her kadında bulunduğunu bilmek insanlarda şok etkisi yaratabilir. Şok da etse, huzursuz da etse gerçek neyse onu söylemeye devam emeliyiz.
Nedense kadın seks yapınca "Vay namussuz, vay ahlaksız!", erkek seks yapınca "Oh yarasın paşama". Sanki erkekler duvarla ilişkiye giriyor. Bu tabuyu yıkmak için cinsellik eğitimi gerekiyor. Ama ortaokuldayken Fen Bilimleri dersinde üreme ve kadın-erkek anatomisi konularından şikayetçi olan çocuklar ve ailelerini gördü bu gözler. Sanki o çocuğu mitoz bölünme ile yaptınız. Neyse ki lisede, Biyoloji dersinde biz niye erkeklerin penisini, kadınların vajinasını öğreniyoruz tarzı düşünceler yok olmaya başlamıştı. Cinselliğin tabu olduğu ülkelerde bilinçli üreme ve cinsellik eğitiminin verilmesi de bir hayli zor. Yani kısır döngüye giriyor olaylar. Bu durumdan Z kuşağı ve sonrası kurtulabilir. Çünkü teknoloji geliştikçe ve internet daha erişilebilir duruma geldikçe ailesi ve "namus" endişesi yüzünden rahatça cinselliğini yaşayamayan insanlar farklı yerlerdeki yaşıtlarının daha rahat olduklarını gördükçe onlara imreniyor, o hayatı yaşamak istiyor.
İlk cinsel birlikteliğini yaşamış ben ile önceki ben arasında, ne anatomik ne de karakter olarak bir fark yok. Cinsellik biz kadınları bambaşka, korkunç biri yapmaz. Hayatımıza özgüvenimiz bir miktar artmış şekilde aynen devam ederiz. Lütfen beyler, artık kadın cinselliğinden bu denli korkmayı bırakın.
erkek cok eslidir. kadın tek eslidir. bu bir görüş değil, evrimsel bir gercektir. erkeklerin birden fazla kadınla yatmış olması kadınları rahatsız etmez. ateist bir kadın da müslüman bir kadın da bunu içgüdüsel olarak bir sorun olarak algılamaz. fakat eğer kadın bir cok kisiyle yatmışsa, erkek içgüdüleri sıkıntı yaratmaya baslar. mesele ortadoğu kafası değil yani. bu yüzden cinsel hayatı renkli olan erkekler el üstünde tutulurken, kadınlara orospu gözüyle bakılır. çünkü bir cok erkek seks yapamaz. seks yapmayı başaranlar evrimsel olarak "güçlü" sınıfına girmiştir. fakat bir kadının seks yapması çok kolaydır. çünkü neredeyse bütün erkekler kendisiyle seks yapmaya razıdır. bu yüzden bir kadının cinsel hayatı renkliyse "güçlü" değil, "ucuz" olarak adlandırılır. günün sonunda, erkek ucuz bir kadınla evlenmek istemez ama, kadın güçlü bir erkekle evlenmek ister. ağlamayı kesin. bu evrimsel psikolojidir.