Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün açıkladığı rakamlara göre sığınma evinde kalan kadın sayısını açıklayan Şükran Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
'30 bin 688 gibi bir sayı, bu 144 sığınma evinde kalan kadın sayısı. Bunun da sanıyorum 12-13 bini İstanbul'da olmalı. Çünkü İstanbul konusunda net bir rakam yok elimizde. Ama kadınların sığınma evlerinde kalma süreleri var, onun için de bu sayılar değişebiliyor. En son Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün açıklaması bu şekildeydi, sayıyı oradan aldım ben de. Dolayısıyla bu sayı arada bir değişebiliyor, çünkü kadınlar çocuklarıyla birlikte 3 ay kalabiliyorlar biliyorsunuz. 3 ay sonra, bir 3 ay daha uzatılabiliyor. Daha sonrasında da onlar, yeni bir hayat kurmak üzere sığınma evlerinden çıkıyorlar. Tabii bu konuda elimizde bir istatistik yok. Ne kadarı kullanabiliyor, ne kadarı kullanamıyor, ne kadarı kullanmak istiyor ve kullanamıyor. Bunları bilmiyoruz. Çünkü bu konuda yapılmış bir istatistik maalasef ki elimizde yok ama büyük bir çoğunluğunun kullanamadığını düşünüyoruz. Çünkü bir sığınma evindeki kadın zaten ciddi güvenlik korkusu, endişesi ve tehlikesi nedeniyle orada yaşıyor. Dolayısıyla kalkıp da, oradan çıkıp, tekrar kendi olduğu yere gitmesi riskli.'
Yeni Türkiye ne kadar güzel olmuş dimi adalet yok demokrasi yok özgürlük yok eğitim yok ekonomi yok . İktidarın yeni Türkiye için manifestosu hepiniz benim kölemsiniz benim istediğim olacak.
Yıllarca kadın sığınma evlerinde kalmış biri olarak söylüyorum; orda kalmak = cama çıkmak yasak, herkes aynı saatte yatar, Işık’lar kapanır, markete bir kişi gider, oda eskilerden. Telefon yasak, aynı odada oturup konuşmak yasak, sadece salonlarda konuşabilirsiniz. Sigortasız iş yasak, iş yerindekilere pardon ben kadın sığınma evinde kalıyorum da bana burda çalıştığıma dair yazı verir misiniz kurumdan istiyorlar da. Patronun sana yavşaması vs. Kısacası orayı oraya giren bilir. Hapis hayatı gibi. Para yok, pencere yok, bahçe yok. Oy kullanmak mı ? 😁 Bir de orda çalışan güvenliklerin kendini pentagonda çalışan CIA ajanı sanıp, oraya düşen kadınlara İNCE ARAMA yapması. Her konusu açıldığında duygulanırım. kusura bakmayın .
Siz ortada dik duran bir devlet görüyor musunuz? Dünya basını yapılan seçimler üzerinden ülkemiz hakkında neler neler söylüyor... Küçük kızlar tecavüze uğruyor, adalet karşına çıkan şahıs takım elbise giydiği için iyi hal indirimi alıyor. Bir diğeri arkadaşlık teklif ediyor kadına, kadının reddi karşısında kadın öldürülüyor. Bir diğeri ise etek giydiği için suratına tekme atılıyor. Şu bir gerçektir ki, bir ülkenin ne kadar refah ve çağdaş olduğunu anlamak istiyorsanız, o ülkede kadının toplumdaki yerine bakarak anlayabilirsiniz. Ne kadar önde ve el üstüne tutulursa kadın, o ülke o kadar güçlü ve eğitimlidir. Tam tersi savunulamaz, iddia edilemez. Kadın ne kadar özgür ve bakış açısı sınırsızsa, bilin ki o ülkenin çocukları da o kadar temiz ve saf yetişir.