Kaderiniz bu 160 dakikaya bağlı. Tüm hayatınız ve geleceğiniz işte bu 160 dakikada belirlenecek. Bunu SAKIN AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN. Sınavdan önce ve sınav esnasında sürekli bunu düşünmek, sınavı ciddiye almanızı ve soruları daha dikkatli okumanızı sağlayacaktır.
YGS'de yapılan en büyük hataların başında sınava en başarılı olunan alandan başlamak gelir. En iyi olduğunuzu düşündüğünüz alandan başlarsanız, zorlanacağınız her soru özgüveninizi etkileyecek ve örneğin -en iyi olduğunuz alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ise- “Ahlak Bilgisi'ni bile yapamıyorsam diğerlerini hiç yapamam”, 'Ben ne kadar ahlaksız, aşağılık bir gerizekalıyım' vs. dedirtecek, sizi demoralize edecektir. Bu yüzden sınava en kötü olduğunuzu düşündüğünüz alandan başlamak doğru olur diyebiliriz.
Özgüveninizin sarsılmasını engellemenin bir diğer yolu da ilk çözdüğünüz sorulara (örneğin, en kötü olduğunuz alandaki 40 soruya) daha çok zaman ayırıp (örneğin, 120 dakika) bu soruları rahatlıkla çözmek olabilir. Bu alanı rahat çözmenin getirdiği özgüvenin, kalan 40 dakikada çözeceğiniz 120 sorudaki performansınızı artıracağı beklenebilir.
Su içmek dehidrasyonu engeller. Dehidrasyonun skolastik performansı olumsuz etkilediği ise birçok bilimsel çalışma tarafından kanıtlanmıştır. Sınavdan önce en az 5 litre su içmek ve sınav esnasında yanınıza birkaç adet 2 litrelik su almak dehidrasyonu engellemeye yardımcı olacaktır.
Unutmayın, bu sınav sizin mutlak performansınızın değil, başkalarına kıyasla GÖRECE PERFORMANSINIZIN değerlendirildiği bir sınav. Sınav salonunda gördüğünüz herkes hayatınızın geri kalanını mahvetme potansiyeline sahip aşağılık birer köpek. -Sınav kurallarını ihlal etmeden, asla hukuk kurallarımızın bizler için belirlediği hukuki sınırların dışına çıkmadan- düşmanlarınızın dikkatini dağıtmak sizin için birincil önem taşıyor. Bunu yapmanın en güzel ve kolay yollarını ise soruları başkalarının duyabileceği bir kısıklıktaki sesle okumak, sürekli burnunuzu çekmek ve gaz çıkarmak oluşturuyor.
Şekeri emmektense diş yardımıyla kırmak, emilimi artıracak; beyninize daha çok glikoz gitmesini sağlayacaktır. Ayrıca diş yardımıyla kırılan şeker dil ve damak yardımıyla ağzınızı şapırdata şapırdata yemek de emilimi artıracak ve zihninizi açacaktır. Şekeri doğru yiyip yemediğinizi anlamak için etrafınızdakilere bakın: Eğer 'ben neden bu kadar doğru bir yöntemle yiyemiyorum' şeklinde düşüncelerle kıskançlık ve öfkeyle size bakıyorlarsa, bilin ki doğru yoldasınız.
Bilimsel çalışmalar hedonik lezzetleri tatmanın beynin ödül arama merkezini çalıştırdığını, bu durumun da insanların irade yeteneğini zayıflattığını ortaya koymaktadır. Kahvaltıda içeceğiniz leziz bir bardak çay, güzel bir yumurta, enfes bir nutellalı ekmek, vs. vücudun ve beynin irade yeteneğine zarar verecektir. Bu açıdan kahvaltı sınava girecek bir öğrencinin en büyük düşmanıdır denebilir.
'Ben kahvaltısız yapamam, ölürüm, illa kahvaltı yapmam lazım' diyenlerinse hiç değilse protein ve maneviyat ağırlıklı bir kahvaltı yapması daha uygundur. Bu adaylar, okumuş kale, okunmuş quinoa, okunmuş almond milk ve okunmuş BACON'dan oluşan bir kahvaltıyı tercih edebilirler.
Ünlü diyetisyen ve bilim insanı Prof. Dr. Canan Karatay’ın da dediği gibi, kuru fasulye sabah öğününün vazgeçilmez besinidir. Ayrıca, başarıya ulaşmak için sadece kendi çabamız yetmez; Allah’a tevekkül de etmemiz gerekir. Alanında uzman –mümkünse Evliyaullah’tan ve diyetetik bilgisine sahip- bir zata okuttuğunuz 1 ila 1.5 kilo çiğ kuru fasulyeyi yutmanız son derece isabetli olacaktır.
Size sınav hakkında taktik veren rehber öğretmenleriniz eğer gerçekten sınav uzmanı olsalardı, muhtemelen PDR dışında bir bölüm kazanmış olurlardı. Rehber öğretmenlerinizin verdiği taktiklerin tam tersini yapmak başarı şansınızı katlayacaktır.
En başta bu sayfada yazanlar olmak üzere, internette UZMAN YORUMU diye dolaşan hiçbir şeye inanmayın :-) Hepinize başarılar.