Bazı dizileri çok sevsek de birini aldatmanın veya birine şiddet göstermenin hiçbir şekilde normal olmadığını hatırlatmak isteriz...
Bazı dizileri çok sevsek de birini aldatmanın veya birine şiddet göstermenin hiçbir şekilde normal olmadığını hatırlatmak isteriz...
Aldatıldığını öğrenen bir kadının duygularına ve düşüncelerine tanık olduğumuz bu dizide karakterlerin birbirinden bir şey gizlemesi, karısını aldatan arkadaşın zaman zaman korunması gibi durumlar gerçekten sinir bozucu. Zira aldatan adamın çıkıp ben ikisini de seviyorum demesi çoğu izleyiciyi rahatsız etse de dizinin konusu baştan hoş değil. Aldatmayı normalleştirmese de bazı yönleri ile gerçekten rahatsız edici.
Örneğin, aldatan adamın annesinin her ne olursa olsun çocuğu olduğu için kadına kocasını affetmesi gerektiğini söylemesi ataerkil toplum yapısını ve kadının hep baş eğmesi, alttan alması gerekliliğini gözler önüne seriyor.
Dizimizde geçmişte para karşılığı satılan bir kadın çocuğu ile birlikte evden kaçıyor ve Karadeniz'e sığınıyor. Daha ilk bölümden itibaren kadına şiddeti işleyen bu dizi gerçekten çığırından çıkmış durumda. Bir bölümde kadını zincirleyerek döven bir adamdan bahsediyoruz.
Bir dönem komedi dizisi olarak ekranda gösterilen Alemin Kralı yan karakterleri ile o dönem dikkat çekmemiş olabilir. Kubat ve karısının arasındaki ilişki tamamen şiddete dayalıydı. Kubat ne zaman karısını dövse arkadan bir gülme efekti geliyordu, biz bunu yıllarca böyle izledik. Sonrasında RTÜK diziye ceza kesti fakat bu diziyi çekenler için sevindirici bir haber oldu. Gerçekten çok yazık!
2009 yılında yayınlanan dizi ''iki aşk'' arasında kalmış bir adamı konu alıyordu. Bu adamın iki kadını aynı anda sevmesi gayet normal bir şeymiş gibi izleyiciye sunuluyordu. Aşık olduğunu bu iki kadının aynı zamanda kardeş olduğunu da ekleyelim. Zamanında pek çok kişi tarafından izlenen bu dizi aldatmayı çok normal ve yadırganmaması gereken bir şey gibi sunuyordu...
Herkesi ekran başına kilitleyen bu dizinin oyuncuları gerçekten bir harika, dizinin senaryosu da zaten entrika üzerine kurulu o yüzden kim kime ne yapmış zevkle izliyoruz. Kötülük yapmadan duramayan kadınlar arasında biri var ki, zamanında mağdur olmuş bir şekilde buralara gelmiş: Oya
Aslında dizide her şey güzel gidiyordu, taa ki Oya ile Serhan'ın gizli aşkına kadar. Bir kadın sırf kötü diye onu aldatmak normal bir şeymiş gibi lanse edildi hatta dizinin hayranları da Oya-Serhan aşkını destekledi. Her ne olursa olsun aldatma bu kadar iyi bir şeymiş gibi gösterilemezdi.
Evet dizi iyi güzel gidiyor ama dizinin konusunda büyük bir kaos var. Yalı, aşk, ihanet temaları işlenirken dizinin karakterlerinden Halit Bey'in 4 eşinin olması ve bunların arasındaki ilişki hep çok normalmiş gibi lanse edildi. Her eşin birbiriyle görüşmesi, çevrilen ihanetler, adamın kabalığı ve çirkinliği bunlar hep oluyormuş da biz fark etmiyormuşuz gibi verildi.
Evet belki böyle şeyler oluyor ama herkesin izlediği bir dizide 4 kadınla evlenmiş böyle bir adamı normal bir şekilde yansıtmak, dizideki karakterlerin bunu kabul etmiş olması ne kadar doğru?
İlk çıktığı günden beri kadını aşağılayan ve kadına şiddeti işleyen bu dizi pek çok şikayet alsa da reytinglerde de ilk sıradaki yerini korudu. Sadece erkekten kadına olan şiddeti değil, kadından kadına olan şiddeti de gördüğümüz bu dizide fiziksel ve psikolojik tüm şiddet türleri var.
Evet biz töre yok demiyoruz ama kadının aşağılanması ve dövülmesi üzerinden reyting ile para kazanmanın her türlüsüne karşıyız.
Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitabından uyarlanan dizi zaten karmaşık bir olay örgüsüne sahip. Dizide daha trajik olsun diye birkaç değişiklik yapılmış, bunlardan en önemlisi Mehdi karakteri kitapta bir doktorken, burada klasik Türk dizisi mantığında bir araba tamircisine dönmüş. E işler böyle olunca karşımıza kaba, sabah, namus diyen her şeyin çözümünü şiddet gören bir karakter çıkıyor.
Bu haftaki bölümde de diğer karakteri dövdüğü için polis tarafından alınan Mehdi için çok gözyaşı döküldü. Mehdi'nin kızı babam niye birini dövüyor diye düşünmeden, babası için ağlamaya kavgaya sebep olan halasına laflar söyledi. Bilemiyoruz, şiddetin böyle normal ve haklı görülmesi gerçekten çok korkunç!
Şiddet deseniz var, aldatma deseniz var. Bir dönemin en popüler dizilerinden biri olan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın ilk bölümünden itibaren Hızır, Hızır'ın karısı Meryem ve Hızır'ın sevgilisi Nazlı var. Yine aldatılan bir kadını ve yaptıklarını izlediğimiz, bunun yanı sıra Hızır'ın dünyasına adım attığımız bu dizide de gerçekten kötü sahneler vardı.
Bir bölümde Meryem Nazlı'nın boğazını sıkıyordu, işte kadından kadına şiddet. Sonrasında bir yerden sonra Meryem Nazlı'yı kabul ediyordu, sırf çocukları için ve güçlü olduğunu göstermek için. Ne diyelim...
Dizinin ilk fragmanında aile içi şiddet gören Ada'nın elinin yakılması verilmişti. Sosyal medyada büyük bir tepkiye yol açan bu şiddet dolu fragman sonrasında kaldırıldı ve hiçbir fragmanda bir daha şiddet içeriği gösterilmedi ama bu dizinin içeriğini değiştirmedi.
Kadının yerini yüceltmek yerine sırf reyting uğruna böyle diziler yapmak kime yakışıyor?
Çok eşlilik, aldatma, şiddet, çocuk gelin... Her şey bu dizide vardı. Detaya girip kimsenin sinirlerini altüst etmeye gerek yok ama tek bir şeyi merak ediyoruz. Bu senaryoyu okuyan kişi ''bu ne'' diye hiç mi sormadı, kadınların böyle yansıtılmasının rahatsızlık yaratacağını hiç mi düşünmedi?
Bir dönemin favori dizisi olan Aşk-ı Memnu her şeyiyle güzel bir diziydi. Halit Ziya Uşaklıgil gibi usta bir yazarın usta bir eserini yıllarca televizyonda izlemek gerçekten güzeldi. Fakat o dönemde fark etmesek de dizide herkesin birbirini aldatması bizim için çok normaldi, hatta Bihter ile Behlül'ü tutuyor bu aşkı destekliyorduk. Listenin belki de en masumlarından biri olan bu dizinin konusu yine de akıllarımızı bir tık karıştırdı.
Aslında sadakatsizde anlatılan normalleştirilmeye çalışılan durumun başrol kadın tarafından kabul edilmemesi. Yani kim ne derse desin, durum ne olursa olsun bu kabul edilecek bi şey değil mesajı var. Eğer senaristler sapıtmazsa güzel bi intikam dizisine döner. Aldatan adamdan, sevgilisinden arkadaşlarından tek tek intikam alınır. Bizim de izlerken içimizin yağları erir bol bol.
1 numaraya kadar aldatılan kadınları genelde dizinin kötü karakteri fitne fesat olarak gördük. İlk defa çok gerçek bir dizi ile karşı karşıyayız. En az hayat kadar gerçek. İşte sadakatsizlik denen olay tam da bu. O yüzden sapı samanı karıştırma kafanı kullan öyle ekeştir admin...
farkettinizmi bilmiyorum ama bu dizilerin çoğu yandaş atv den çıkma