Cevap dilekçesinde, ayrıca “Hiçbir ön kanıt sunulmadan 13 yıl önce doğmuş bir çocuk için dava açılarak ölen kişinin, baba olduğunun iddia edilmesi ve mezarından çıkarılarak DNA testi yapılması istemi aile için büyük bir yıkım olduğu gibi kötü niyetli bir iddiadır” ifadelerine yer verildi.
Davaya bakan Ankara 12. Aile Mahkemesi dosyaya ilişkin ilk duruşmasını 16 Nisan’da yaptı. Mahkeme, küçük Eneas’ın nüfus kayıtlarının getirtilmesi için Avusturya Büyükelçiliği’ne müzekkere yazılmasına, DNA incelemesi gibi taleplerin de dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı eylül ayına erteledi.
Babalık davası süreci devam ederken, iddialara göre, babaanne N.D. üzerinde bulunan malvarlığının idaresi için gelinine vekâlet vererek üzerinde kayıtlı malları elden çıkarmaya başladı. Bunun üzerine küçük çocuğun avukatı Tolga Beyendi, N.D.’nin gelini ve kızının yönlendirmesiyle bu işlemleri yaptığını, malvarlığını idare edemediğini iddia ederek, vasi tayini talebiyle Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, N.D. için sağlık raporu aldıktan sonra davayı reddetti. Avukat Beyendi, karar için istinaf başvurusunda bulundu. Dosyaya ilişkin istinaf incelemesi yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını verirken, sadece N.D.’nin akıl hastalığı yönünden inceleme yaptığını, ‘savurganlık, malvarlığını kötü yönetme iddiası bakımından araştırma yapmadığı’ tespitini yaparak, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Senin gibi babaannenin ben aq