Hamilelik yeterince zor değilmiş gibi...Neden mi? Çünkü “Oğlan anneyi, kız ise kendini süsler”miş.Kadının karnının sivri olması erkek, yassı olması ise kız bebek dünyaya getireceğine işaretmiş. Peki hem kız hem erkek bebeğe, ikiz olarak hamile olanların durumu nedir derseniz, işte orada bu teknik maalesef tıkanıyor.Buna göre iki koltuğun birinin altına makas, diğerine de bıçak gizlenir. Hamile kadın gelip altında bıçak olan koltuğa oturursa bebek erkek, makas olan koltuğa oturursa bebek kız demektir.En klişe inanıştır ve hemen herkes bilir. Buna göre hamile kadının canı tatlı yemek istiyorsa bebek erkek, ekşi ya da acı yemek istiyorsa mutlaka kızdır.Bunu yapan cidden var mıdır bilemiyoruz. Cesareti olan deneyebilir.Hamile kadının kesilen saçı kadar, bebeğin ömründen gideceğine inanılır ve bu nedenle de asla hamileyken saç kestirilmezdi. İşin ilginç yanı, bugün bile bu inanışa göre hareket edenleri görmek mümkün.Neyse ki günlük hayatta karşımıza çıkmayan hayvanlar bunlar.Yumurta pişmiş mi çiğ mi olacak bilinmiyor. Ancak elmanın kırmızı olması gerekiyor.Kadın elini vücudunda nereye sürerse, bebekte de aynı noktada leke olacağına inanılıyor.Başka renk istendiğinde farklı meyvelerin denenebileceğini düşünüyoruz.Bebeğin kime ya da neye benzediği, kız mı erkek mi olduğu önemli mi gerçekten? Sağlıklı olsun yeter, gerisi boş.Normalde bir insan neden kirpiye dokunmak ihtiyacı duyar ki?Baba, hala, dayı neyse de, Allah korusun yanlışlıkla tüpçüye filan bakılırsa sıkıntı olur.