Forbes dergisinin belirlediği '30 yaşından küçük 30 bilim insanı' listesinde 7. sırada yer aldı ve Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi Üyeliği’ne (Junior Fellow of Harvard) seçildi ve çok çok sayıda prestijli ödül kazandı.
Harvard Üniversitesinde yaptığı çalışmada cilt kanserinin teşhis edilmesinde kullanılacak cihaz geliştirdi. Dövme gibi vücuda yapıştırılan ve saç telinden yüz kat daha ince olan cihaz, damar sertliği ve uzun süreli tansiyon takibinde de kullanılabilecek. Dağdeviren, kalp atışını enerjiye dönüştürerek kalp pilinin ömrünü uzatan buluşa da imza atmıştı.
Dağdeviren, 5 yaşındayken, büyükleri ona dedesinin kalp yetmezliği nedeniyle öldüğünü anlatıyor. Bundan çok etkilenen Dağdeviren, kalp hastalıkları konusunda bir şey yapmaya karar veriyor. 'Dedemin öldüğü yaşa gelene kadar mutlaka bir şey yapacağım. Kalbi yetmeyen insanları kurtaracağım' diye söz veriyor kendine.
Dağdeviren'in kalp için ürettiği çip, kalp atışlarının oluşturduğu enerjiyi elektriğe dönüştürerek çipi devamlı şarj ediyor ve bataryaya ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Kalp, diyafram ve akciğerlerin hareket enerjisini, elektrik enerjisine dönüştürerek, aynı zamanda depolama yeteneğine sahip bir aygıt geliştiren ve ona 'Giyilebilir kalp pili' diyen Dağdeviren, vücut içine yerleştirilebilen bu aygıtı incecik bir film tabakasına benzetiyor.
Bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi bir icat olduğu ortada. Zekana hayranız Canan Dağdeviren.
Bir de söylemek istediği bir şey var: “Kadın fizikçi mi olurmuş diyenlere cevabımı bu aletlerle verdim!”