Yeşillendim! Vejetaryenlik Maceram ve Et Yemeyi Bıraktığımdan Beri Bedenimde Hissettiğim Değişimler 🥦

Ben bir vejetaryenim. Aklınıza takılanları, detayları ve deneyimimi paylaşmak için böyle bir içerik kaleme alayım dedim. Hayır, vejetaryen-etçil tartışmasına falan girmeyeceğim. Sadece birebir faydalarını, zorluklarını, gerçekleri ama sadece gerçekleri paylaşacağım!

Bundan yaklaşık beş yıl önce vejetaryen olmaya karar verdim. Oldum da!

Pek çok insanın gözüne çok zor bir karar gibi görünüyor, benim için de kolay alınacak bir karar değildi açıkçası. Uzun süre düşündüm, önce 'haydi en azından bir deneyeyim' dedim ve gerisi geldi.

Yani bu beş yıllık uzun bir macera olduğu için, hem kısa süreli deneyimlediğim etkileri, hem de uzun vadedeki sonucu paylaşacağım sizinle.

Öncelikle belirteyim: Et ürünleriyle aram çok, çok ama çooook iyiydi!

Yani zaten büyükbabamın lakabı mesleğinden ötürü 'Kasap Mustafa', amcamların ise kebap restoran zinciri var... Siz tahmin edin gerisini! Aileden gelen bir etseverlik bu. Kırmızı ete bayılır, beyaz eti bol bol tüketir, deniz ürünlerini de gayet severdim. Hiçbir zaman 'et yiyemeyen' olmadım. Dolayısıyla bu 'içi almıyor' meselesi değil. Ciddi ve iradeyle verilmiş bir karar.

Neden böyle bir karar verdiğime değineceksek de... Etik sebeplerden dolayı.

Bu kısmı tartışmayacağım. Ben hayvanların damak zevkim için ölmemesini istedim. Bu konudaki tartışmalar genelde saatlerce sürer, o topa girmeyelim şimdi. Kısacası; eti bırakma sebebim sağlık - deney falan değil; etik temelliydi. 

Vicdanım bir tık daha rahat.

Ama tabi ki, hangi sebeple olursa olsun, sağlık kısmıyla eninde sonunda haşır neşir oluyorsunuz.

Evham yapmayı varoluşunun bir parçası haline getirmiş annemin ısrarlarıyla, her şeyden önce bir doktora göründüm.

Kan testleri ve kontroller yapıldı. Kan değerlerimde hiçbir sıkıntı yoktu. Demirden, B12'ye her şey olması gerektiği gibiydi.

Bu noktada yine bir nokta düşmeliyim: Beş yıldır ağzına bir gram bile et sürmemiş biri olarak hala demir ya da B12 eksikliğim yok fakat her gün bolca et tüketen dostlarımda bile demir, D vitamini eksikliği var... Bu bizi şu sonuca götürüyor; her bedenin kendine özgü bir emilim tarzı var ve et yiyor olsanız da, yemiyor olsanız da mutlaka bedeninizi dinlemeli ve sık sık doktorlara görülmelisiniz. Ben açıkçası şanslı taraftanım, çocukluğumdan beri herhangi bir rahatsızlığım olmadığı gibi, aynı zamanda bedenim ona verdiğim her gıdadan maksimum verimi alıyor. Et yemesem bile bir şekilde demiri bulmuş ve varlığına eklemiş. :)

Karar verildi, doktor kontrolünden geçildi ve "vejetaryen" olundu. İlk hafta: Ölümüne açlık hissi!

Öncelikle, daha ilk günlerden hissetmeye başlayacağınız his bu arkadaşlar. Hazırlıklı olun.

Bunun sebepleri var elbette. Et midede sindirilmek için çok daha uzun süre bekliyor. Dolayısıyla aslında o 'midesine oturmak' hissini çocukluğumuzdan beri 'tokluk' hissine denk tuttuğumuz için, ilk günlerde diyetinizden eksilttiğiniz et yüzünden asla doymamış gibi hissediyorsunuz. Açıkçası vejetaryenliği deneyip bir hafta içerisinde 'doymuyorum ya' diyerek vazgeçen dostlarım çok oldu. Tavsiyem en az bir hafta beklemeniz. Zamanla mide, artık et gelmeyeceğini anlıyor ve daha sağlıklı tokluk hissini yavaşça vermeye başlıyor.

Yine ilk haftaların en büyük etkisi: Bağırsak hareketleri!

Et, sadece midede değil, bağırsaklarda da bitkisel gıdalara oranla çok daha uzun süre bekliyor. O yüzden ilk haftalarda bağırsaklarınızın nasıl da hızlı çalışmaya başladığına şahit olup şaşıracaksınız. Bu açıdan muazzam bir ferahlık hissi kaplayacak bünyenizi.

Sizi bekleyen ilk tehlike: Karbonhidrata abanmak!

Yapmayın annem, yapmayın gülüm...

Şimdi 'eti bıraktım, yemeklerimdeki kalori miktarı azaldı, zaten tokluk hissi de gelmiyor, abanayım makarnaya, hamur işine' diyeceksiniz. Demeyin. Elbette size deli gibi sadece salata yiyin demiyorum ama karbonhidrata düşme riskiniz baya yüksek olacak. Abartırsanız pişman olacaksınız, o yüzden söz konusu hamur işleri olunca bir tık temkinli olmakta fayda var.

Kilo aldım!

Bu açıkçası beklediğim bir şeydi... Yalan söyleyemem...

Ama sonra aldığım gibi de verdim. Size bunu daha önce anlatmıştım hatta!

İncecik Oldum! Diyetisyensiz, Hapsız - Çaysız, Spor Salonsuz... Hem Sigarayı Bırakıp, Hem de Kilo Verişimin Hikayesi!

Türk mutfağının aslında vejetaryen cenneti olduğunu fark edeceksin, sakın şaşırma!

Vejetaryen olmaya karar verirken en zor soru bu zaten: 'Ne yiyeceğim ki?' 

Sonradan fark ediyorsunuz, bizim mutfak sebzeciler için tek kelimeyle bir rüya gibi... Bizim burun kıvırdığımız bulgura dahi, Batılı vegan-vejetaryen cemiyeti 'Bulghurrr' diye övgüyle bakıyor ve satın almak için yollar arıyor. Mutfağımızda çok fazla hem besin değeri yüksek, hem de sağlıklı bitkisel ürün var. Mezelere, sebze yemeklerine farklı bir gözle bakacaksınız. Arakalar, barbunyalar ve hepsi; tek fark içine parça parça etler atmadığınızı düşünün işte.

Sürekli evde yemek olmaz, dışarıda da yiyeceksiniz elbette...

Hemen hemen her ürünün vejetaryen alternatifi var. Eğer vegan değilseniz, çok da zorlanmayacaksınız. Sebzeli pizza, peynirli quesadilla, krepler ya da ev yemekleri... Mutlaka bir alternatif buluyorsunuz, merak etmeyin. 

Ama bu ne demek? Bu peynire abanmak demek ve karşılaşacağınız bir diğer sıkıntı: Gaz! 😂

Bunun için illa laktoz intoleransı olması gerekmiyor, peynire abandıkça, gaz anlamında biraz artış yaşayabilirsiniz. Zaten baklagilleri de tüketmeyi arttıracağınız için, veji olmak biraz gazlı, pırtlayan biri olmayı yanında getiriyor dostlarım. Ama gaz çıkarmak sağlıklı bir şey zaten ya... Neyse... 😂

Aylar geçecek... Düzene oturduğunuzu hissedeceksiniz ve çok samimi söylüyorum, geçmişe dair kıyas yaptığınızda en bariz değişim: Ferahlık ve hafiflik!

Önce 'ay doymuyorum, daha sık tuvalete çıkmaya başladım, ay çok gaz yaptım' gibi değişimlere şaşırarak ve ayak uydurmaya çalışarak geçirdiğiniz süreçten sonra artık vejetaryen yaşam tarzına hem psikolojik, hem fiziksel olarak alışacaksınız. Sonunda da geçmişe kıyasla enerjinizin ne kadar yüksek, bedeninizin ne kadar ferah olduğuna şaşıracaksınız.

Peki sıkıntılı kısmı yok mu? Var... Özellikle spor yapan ve kaslarınızı geliştirme arzusunda biriyseniz, biraz üzüleceksiniz.

Doğruya doğru şimdi... Sağlık açısından elbette ki yeşil mercimek yemek size iyi ve ihtiyacınız olan proteini veriyor; hem de kalp-damar zorlamadan. Ama spor yapan ve bedeninizi şekillendirme arzusuyla yanıp tutuşan biriyseniz, sağlıklı yaşamanıza yeten protein size istediklerinizi vermekte yetersiz kalacak. Bu yüzden ben daha lezzetli ve sağlıklı alternatiflere koştum. Protein barlar başta olmak üzere takviye ürünler! Mesela Herballife bu açıdan tam anlamıyla hayat kurtarıcı. Buraya tıklayıp görebilirsiniz örneğin...

Benim gibi kamp - seyahat seven biriyseniz gene işiniz zor!

Burada size toz pembe bir propaganda yapmayacağım; gerçekleri ve sadece gerçekleri konuşacağım! Evet vejetaryenliğe geçiş muazzam bir şey ama zorlukları baya fazla. Örneğin kampa gittiniz, herkes mangal yapıyor... Böylesine fiziksel efor sarf edilecek ortamlarda ya da uzun seyahatlerde, yiyecek bulmak ve kendinizi dinç tutabilmek zor. Ben bu noktada yine takviye ürünlere başvurdum. Mesela bunlar (👈 tıklayarak görebilirsiniz) gün boyunca ihtiyacınız olan her besini veren, bitkisel bazlı ve onaylı ürünler. Yani, bir yolu bulunuyor a dostlar. Ayrıca daha sağlıklı oluyor.

İlk yıl bu şekilde, deneye yanıla, öğrene öğrene geçti. Anne ısrarı ile yine doktor...

Yine kan testleri ve kontroller... Bu defa B12'im biraz düşüktü. Yani aslında hala yetersiz değildi ama biraz sınıra gelmişti. Bu yüzden vejetaryen bir B12 takviyesi aldım doktordan. Bu arada, şu an deli gibi et yiyor olsanız dahi B12 eksikliği çekiyor olabilirsiniz ve bu sizi depresyona dahi sokabilir. Çok önemli! Mutlaka kontrol ettirin kendinizi.

Onun dışında bir eksiğim yoktu ve yoluma devam ettim.

Bir yıldan sonra vücudumdaki bir diğer göze çarpan değişim; eskisi gibi kaslı olmak yerine daha "esnek" oluşumdu.

Kesinlikle kendimi çok iyi hissediyordum.

Bir diğer göze çarpan özellik ise cildim oldu...

Bitkisel temelli bir beslenmenin cildinizi nasıl da beslediğine gerçekten şaşıracaksınız. Ayrıca saçlarım da canlandı. Kesinlikle güzellik odaklı düşünenlere ısrarla etyemezliği tavsiye ediyorum. Çok net!

Annem, benim hatırıma yaptığı yemeklerden eti çıkarınca, babamın sağlığı muazzam şekilde iyileşti!

Uğraştığı tüm kalp-damar sıkıntıları, kolestrol... Hepsi azalarak bitti. Annemin tek yaptığı ise, örneğin kuru fasulyeye et parçalarını eklemekten vazgeçmekti. Ailemin sağlığı düzeldi resmen ya en çok bu açıdan mutluyum!

Yıllar sonunda sağlıklı, cildi güzel, bedeni ferah ve aktif, vicdanı rahat ve babasının keyfi yerinde bir gencim!

Tüm samimiyetimle hepinize tavsiye ediyorum. En azından azaltın biraz...

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
21.07.2018

Et sevenleri sövmeden, tartışma yaratmadan gayet samimi şekilde hazırlanmış bir içerik. Ellerinden öperim editör keşke her vejetaryen senin gibi olsa. Şu an aniden vejetaryen olasım geldi :)

21.07.2018

Düşündüm bir ama yok arkadaş. Herkes mangal yerken ben patates salatası yiyemem yanlarında ki özellikle tavuk etini çok severim. Size mutluklar ama bence iskender adana daha güzel :D

21.07.2018

En azından et sevenlere hakaret etmeyen bir içerik olduğu için cok mutlu oldum. Gayet düzeyli bir biçimde tecrübelerini aktarmış. Daha 2 gün önce et yiyenler için bazı üyelerin yaptığı "ekosistem s...ci, aşağılık yamyamlar" yorumlarını gördükten sonra bu postu okuyunca yazara sarılıp ağlamak geldi içimden 😂😂 Teşekkür ederim. Bu arada et yiyenlerde de vitamin eksikliği olabilir evet. Çünkü çoğu zaman hatalı kombinasyonlar yapıyoruz. Örneğin demir ve kalsiyum yan yana olmamalı. Ama biz napiyoruz? Etin yanına ayran 😂 En sağlıklı içeceklerden biri olsa da kalsiyum demiri baltalıyor.

21.07.2018

Bu arada konuyla alakasiz ama sitede paleo diyeti yapan var mı acaba ya? Tecrübelerini yazsa da aydınlansak. Epey sıcak bakıyorum kendisine

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ