Yeşilçam filmlerinde, repliklerini ezberleyecek kadar iyi bildiğimiz halde neden ağlar, neden güleriz? İşte bunun cevabı galerimizde.
Yeşilçam filmlerinde, repliklerini ezberleyecek kadar iyi bildiğimiz halde neden ağlar, neden güleriz? İşte bunun cevabı galerimizde.
Bu filmler çoğumuza, çocukluk ya da ilk gençlik günlerindeki mahalle, aile, okul ortamlarını hatırlatıyor.
Sadece küfürlerin güldürmediği, hakikaten kafa yorulmuş senaryolar ve oyunculukla ortaya çıkan ve en fazla argo kullanılan filmler vardı.
Her hafta her oyuncuyu farklı bir kadın/erkekle görmek gibi bir durum söz konusu değildi.
Bugünkü kadar büyük bir magazin ağı olmasa da o günlerde de tabii ki vardı. Şimdiyse telefonla aranıp kameralar çağrılıyor, gecenin bir vakti bir eğlence kulübünün önüne.
Para konuşmayı, sanatlarını alçaltan bir ayıp gibi görenler çoğunluktaydı.
Şimdiyse setlerde ışıkçıyı insandan bile saymayan 'star'ların olduğu bilinen bir gerçek.
En büyük tartışmalar bile belli bir nezaket içinde ve medenice halledilirdi, konuşularak.
Hatta çoğu her zaman benzer roller oynadı, 'Rol üstüme yapıştı bir daha oynamam' demediler. Sanatçıydılar.
Dublörsüz, teknik imkanların kısıtlı olduğu bir dönemde gerçek bir dayak ya da atlama sahnesinden başka şansları yoktu, gerçekten emek verdikleri belliydi.
Film artisti olduktan sonra ilk fırsatta yüksek duvarlı köşklerin arkasına çekilmediler. Daha önce hangi semtte oturuyorlarsa, birçoğu yine aynı hayatı devam ettirdi.
Onca yıl ter döktükleri filmlerden bir kuruş telif bile alamayıp sefalet içinde kaldılar ve bu durum bizi fazlasıyla yaraladı. Fotoğraftaki oyuncu, Yeşilçam'ın kötü karakter oyuncularından İhsan Gedik.
Kendini her zaman geliştiren, apolitik olmayan ve toplumsal hallere kafa yoran insanlardı.
Birçok oyuncu, rol arkadaşlarıyla ömür boyu arkadaşlık yapmaya devam etti...
Çünkü samimiydiler
bak o #13 numaralı fotoğraf var ya..işte o benim yıllardır her bayram, çevremdeki herkesin bayramını kutlamak için gönderdiğim fotoğraftır. şimdi söyle allasen, bu fotoğrafa baktığında gözlerin parlamıyor mu? orda olup hepsine öyle kocaman kahkahalar atarak sarılmak istemiyor musun ? kaybettiğimiz, özlediğimiz ne varsa işte bu bir tanecik fotoğraf karesi ile çıkıyor karşımıza..
Ne varsa eskilerde var ♥